Korku Seansı

Çoban ve oğlu

Bir gün bir çoban ve oğlu koyunlarini otlatmaya ormana gitmişler.

Hava çok güzel ve gunesliymis.

Çoban ve oğlu ormanın derinliklerine gitmişler. Derken hava kotulesmis. Gökyüzünü kara bulutlar kaplamış.

Çok geçmeden çoban ve oğlunun üzerine bir kan yağmuru yağmaya başlamış. Çoban ve oğlunun koyunları da tek tek kayboluyormus. "Bu koyunların kanı! " diye haykirmis çoban ve çocuğuyla sığınacak bir yer aramaya başlamışlar.

Çobanın genç oğlu ormanın derinliklerinde bir ev görmüş. Bu ev terk edilmiş, yarısı yıkılmış tüyler ürperten bir evmis. Çoban ve oğlunun tek şansı o eve siginmakmis.

Çoban ve oğlu uzun bir süre boyunca o evde kalmışlar. En sonunda çoban yardım aramak için dışarı çıkmış. Oğluna iki saatte döneceğini ve oğluna evden ayrılmaması gerektiğini söylemiş.

Beş saat geçmiş. Fırtına durmuş. Ancak çoban gelmemiş. Çok korkan oğlu evde eski bir telefon bulmuş! Ancak bu telefon önceden yokmuş. Genç çoban hemen jandarmayi aramış.

Jandarma bir kaç dakika içinde oraya gelmiş. Çocuğa inanmamislar. Derken amirin gözü çocuğun arkasındaki ağaca takılmış. Var gücüyle "Sakın arkana bakma!" Diye bağırmış ama çok geçmiş. Çocuk arkasını dönmüş ve oracıkta bayilmis.

Sizce çocuk ne görmüş?

Çocuk babasının asılmış cansız bedenini görmüş. Babasının üzerindeki notta "Sıra sende..." yazıyormuş. Çocuk hayatı boyunca babasının katilini bulmaya uğraşmış. Ta ki babasinin katili hayalet onu bulana kadar...