28- Keşke! - Alternatif Final

365 37 129
                                    

Angst alternatif final!

Diğer finalle hiçbir bağlantısı yoktur!

Eğer okumadıysanız bundan önceki bölümde bir final daha var ilk önce onu okumanızı öneririm! O mutlu sonla bitiyor!

Başlamadan önce bölümde Hoseok'a karşı sakın ağır küfürler etmeyin bozuşuruz. Onunda hiçbir şeyden haberi yok ve yaptığı şeyi yapmak zorunda.

Umarım çok ağlamazsınız, şimdiden özür dilerim, iyi okumalar. 💔

-💔-

"Efendim sonunda uyandılar!" adım sesleri, uğultulu konuşmalar arasında zar zor seçtiğim cümleler. "Evet, evet altısı birden uyandı." bedenime temas eden eller, "Diğerleri gözlerini açtı ama Min Yoongi hâlâ açmadı, fakat yüzünü buruşturuyor o da yavaş yavaş uyanıyor. Sizi bekliyoruz." anlam veremiyorum neler oluyor?

Duyduğum beş farklı ses, "Kim Taehyung iyi!" ,"Kim Namjoon tamamen kendinde!" "Jeon Jungkook iyi!" "Park Jimin toparladı!" "Kim Seokjin uyandı!" çocuklar? Ne oldu bize?

Zorla gözlerimi açıyorum, ama beyaz ışık canımı yakıyor. Kapatıp yavaşça açıyorum, başımda dikilen genç adam bağırıyor, "Min Yoongi gözlerini açtı! İyi!" kafamı yana çeviriyorum. Yanımda dizilmiş yataklarda yatan arkadaşlarım. Neler oluyor?

Kafamı kaldırmaya çalışıyorum ama aniden başıma giren ağrı buna izin vermiyor. Kuruyan dudağımı dilimle ıslatıyorum. Ne olduğunu anlamak zor, burası bir hastahane mi? Öyle görünmüyor. Düşüncelerimle boğuşurken sesini duyuyorum. Hoseok?

"Geldim, durumları nasıl?" gözlerim sesin geldiği yere kayıyor. "İyiler hocam fakat Min Yoongi hâlâ konuşmadı." adım sesleri duyuyorum, yanımda duruyor. Kafasını eğip bana bakıyor.

Saçları. Saçları kısa. Saçları siyah.

Tek eli havaya kalkıyor ve gözüme geliyor, yavaşça göz kapağımı kaldırıyor ve iğrenç bir ışık tutuyor irislerime. Hoseok ne yapıyorsun? Işığı çekiyor. Ona bakıyorum. Üstünde doktor önlüğü var. Neden? Hoseok sen misin?

"Bir sorun görünmüyor, neredeyse bir yıl oldu birazdan konuşacaktır." dediklerini anlamıyorum. Elimi zorda olsa kaldırıyorum. Yanımdaki bedenin üstündeki beyaz önlüğü tutuyorum. "H-hoseok." bakışları beni buluyor, gözlerime bakıyor. Ama bu bakışlar benim Hoseok'umun bakışları değil.

Garipseyen bakışlar üstümde dolaşıyor, tekrar konuşuyorum. "Hoseok ne oluyor? Neredeyiz?" gözleri anlamsızca suratımı süzmeye devam ediyor. Titrek bir nefes bırakıyorum. "Sevgilim, Hoseok neredeyiz? Bu halin ne? Neler oluyor?" dümdüz bakışları yüzümü süzüyor. "Seul Akıl Hastahanesi'deyiz Yoongi." duyduklarımla kaşlarımı çatıyorum. "Ne saçmalıyorsun sen Hoseok? Ne işimiz var burada?" bakışları hâlâ önlüğünü tutan elime kayıyor "Siz beş yıldır buradasınız. Son bir yıldır arkadaşlarınla birlikte komadaydın. Hatırlamıyor musun?" gözlerimi şaşkınca aralıyorum, bulabildiğim güçle doğruluyorum, gülüyorum ardından, "Şaka yapıyorsunuz değil mi? Uyuyorduk biz daha gece. Şaka mı yapıyorsunuz? Saçlarına ne yaptın Hoseok? Sevgilim?" kaşlarını çatıyor önlüğündeki elimden kurtulmak için bir adım geri atıyor.

Tam gözlerimin içine bakıyor, sinirli bir ifadeyle konuşuyor, "Ben senin sadece doktorunum. Sevgili yok. Tamam mı Yoongi? Sakin ol." kafamı iki yana sallıyorum. Ellerimi kulaklarıma kapatıyorum. Neden böyle yapıyorum? "Saçlarına ne yaptın?" ileri geri sallanıyorum. Kafamı iki yana sallıyorum. Tek bir soru defalarca dökülüyor ağzımdan. "Saçlarına ne yaptın?" "Saçlarına ne yaptın?" "Saçlarına ne yaptın?" yanaklarımı yakarak kayan yaşalarla tekrar ona bakıyorum. Sakince izliyor beni. Şiddetle bağırıyorum. "Ne yaptın dedim sana!"

Red Hunter | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin