Koparılan Çiçekler

0.3

Bir yüzük düşünün yıllardır benimle ve o yüzük beynimin bir köşesinde hayatımın hatası olarak konumlandırdığım gün kayboluyor.

Belki gittiğimiz barda belki levha çalmaya çalıştığım yolda belki de karakolda düşürmüştüm. Arabanın altını üstüne getirdim ama yok bulamıyorum.

O gece gittiğimiz bara gittim toplanan eşyaların arasında bulamadık ayrıca her köşesine baktım orada yoktu soluğumu levhanın dibinde aldım etrafında bakmadığım yer kalmadı karakolda düşürmem imkansızdı yani küçücükte olsa bir ihtimali var ama hiç sanmıyorum.

Zaten istediği kadar orada olsun yine de bir daha o ortama giremem.

O yüzden süper beynimi kullanıp Eren'i aradım. Birkaç çalıştan sonra açtı.

''Efendim ask bahçesiiiii''

''Kes yalakalığı Eren kuşum durum vahim.''

''Ne oldu Çisem kuşum Eren kuşun emrine amade''

''O kadar da değil diyeceğim de Eren ben yüzüğümü kaybettim.''

''Oha nasıl, nasıl kaybettin be.''

''Kaybolmuş bir şekilde ben bara ve levhanın olduğu yerlere baktım hatta dün adım attığımız her yere baktım son çarem karakol ama bende oraya gitmek istemiyorum. Senden ricam benim yerime gidebilir misin? yüzüğümü zaten biliyorsun.''

''Giderim tabii Çisem kuşum sen iste yeter ki istersen seni de alayım beraber gidelim arabada beklersin''

''Olabilir.''

''Neredesin nerden alayım seni?''

''Dün gece ki sokaktayım.''

''Tamamdıır geliyorum Çisem kuşum.'' deyip telefonu kapattı. Yaklaşık 10-15 dakika civarı bekledim. 

Beyaz spor arabası ile gelmiş bir taktığını bir daha takmadığı gözlüklerinden birini takmış ve her zaman ki gibi renkli renkli giyinmişti. Eren gerçekten cıvıl cıvıldı.

Gelir gelmez sarıldım 1 gece bile olsa özlemiştim,

Eren benim iyi ki dediğim her şeyin başında geliyordu.

Ayak üstü kısacık bir sohbet kurup sohbetimize arabada devam ettik karakol buradan çok yakın olduğu için yaklaşık 5 dakika sonra aşırı kalabalık karakolun önündeydik. 

Eren 2 dakikaya geliyorum deyip arabadan indi. Radyodan şarkı açtım 

O cıvıl cıvıl rengarenk kişiliğe sahip Eren'in şarkı listesinde Müslüm Gürses'ten başka müzisyen yok. Çocuk içten içe intihara meyilli..

Önce telefonumu arabaya bağladım. Çağan Şengül'den Bir Deli Hasret şarkısını açıp kafamı koltuğa iyice gömdüm. Gözlerimi yüzüme vuran güneş yüzünden kapattım.

Düşünmeye başlayacaktım ki üşendim.

Ne yapayım ya uğraşamam hiç, o yüzden bende şarkıya eşlik ettim.

Tabii ki de beni memnun etmedi, daha hareketli bir şeyler lazım bana sonuçta depresyonda falan değilim kendimi bu kadar sıkmama gerek yok değil mi yani. 

Açtım Emir Can İğrek'ten Franco ve bildiğiniz baya baya arabanın içinde oynadım.

Nakarata az kalmışken kapı açıldı, Eren gelmişti.

''İn hadi.''

''Höst güzel konuş benimle.''

''Çisem kuşum uzatmak istemiyorum zaten 3 saattir aşağıda ki lavuğa arkadaşın olduğumu inandırmaya çalışıyorum inanmıyor birde seninle uğraşmayayım.''