jeon's high school musical

5: rüyalarımın kabusu

Büyük salonda, sahnenin ortasında oturuyorduk. Bir yanımda Jimin bir yanımda Hoseok vardı ama yine de kendimi güvende hissetmiyordum. Katılmıştım, bunun için oldukça da heyecanlıydım ama ben daha önce hiç oyunculuk yapmamıştım ki? Ya Taehyung beğenmezse, ya rezil olursam? Ki bu çok olası bir durum, şap diye atlarken işin bu kısmı aklıma gelmemişti hiç. Arkadaşlarım da yardımcı olmuyordu. Hoseok Hwasa ile önlerindeki kağıda yuvarlak karalayıp duruyordu, o yuvarlaklar biz oluyorduk galiba. Jimin ise çaktırmadan Namjoon hyung ile konuşuyordu. Hem Namjoon hyungun bu toplantıda işi neydi? Okul başkanı olduğu yetmiyormuş gibi bir de müzikale mi katılacaktı? 

Nihayet Taehyung ayağa kalkınca kafam biraz dağıldı çünkü, of, çok güzeldi bugün de. Sabahtan beri kulüp projesi ile ilgilendiğim için onu görmemiştim ve işte şimdi tüm zarafeti ile karşımdaydı. Yanında Jihyo, bize doğru bakıyorlardı.

"Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Daha castımız tam değil ama bu halimizle de birbirimizi tanıyalım istedim çünkü bu üç kulübün yaptığı ilk ortak proje. Öncesinde başkan Kim Namjoon sunbaenin söyleyecekleri var." Taehyung'un lafı ile Namjoon da yanlarına ilerledi. 

"Merhaba arkadaşlar. Fazla vaktinizi almayacağım. Hayeon Lisesinin salonları tadilatta olduğu için bizimkini kullanmak için yazı göndermiş. Müdür de karışıklık olmaması için gün ayarlama işini bana verdi. Sizden bir gönüllü istiyorum, aranızda uygun olduğunuz günleri belirleyin ve ona göre bir takvim oluşturalım."

"Ben! Ben yaparım." Jimin yanımdan zımba gibi ayağa fırlamıştı. İnkar ediyordu ama Kim Namjoon'a ilgisi vardı işte. Kim Namjoon Jimin'i alıp köşeye geçti. Biraz sonra da salondan çıkıp gitti. Jimin yanıma gelip omzuma yattı, biraz kızarmıştı ama bunu ona söylemedim.

"Şimdi lütfen ana rollerde olanlar sırayla kendisini tanıtsın. Ama önce , Min Yoongi?" Yoongi, oturduğu yerde kalkmadan konuşmaya başladı. 

"Selam herkese. Müzik kulübü olarak müzikleri ayarlama işi bizde. Sadece bu müzikal için oluşturacağım müziklerim de var ama genel olarak bilindik şarkılar kullancağız. Ah, sanırım şimdilik bu kadar." Taehyung Yoongi'ye teşekkür ettikten sonra Jihyo, elindeki kağıdı Taehyung'a verip kendisini bir adım öne attı.

"Merhaba. Ben Park Jihyo, Taehyung ile aynı sınıftayım. Wendy olarak rol alacağım, sıkı çalışalım." Herkes sırayla alkışlayınca sıra yanındaki çocuğa geçti.

"Merhaba. Ben Choi Yeonjun. İkinci sınıfım, şapkacı rolündeyim." Bu çocuğu tanıyordum, aynı zamanda yüzme kulübündeydi. Arada Jungkooklarla takılırdı.

"Merhabalar. Ben ikinci sınıftan Hirai Momo, Alice rolü için buradayım. Umarım iyi anlaşırız." Kız yerine geçer geçmez Hoseok kulağıma yanaştı.

"Oha, Japonmuş. Çok güzel, değil mi?" O kadar tetikte ve stresliydim ki ona cevap vermeden elimde hafifçe itip uzaklaştım. Sıranın bana gelmesine iki kişi kalmıştı. 

"Merhaba, ben Shin Yuna. Üçüncü sınıfım, beyaz tavşan rolünü oynayacağım." Beyaz tavşan hatırladığım kadarıyla erkekti ama Taehyung değiştirmiş olmalıydı. O böyle yaptıysa bir bildiği vardı elbette. Sıra Hoseok'taydı.

"Merhabalar. Ben sadece dans kısmında varım ama arkadaşım Hwasa ile koreografileri biz hazırlayacağız. Bize güvenin lütfen." Hwasa en köşede oturuyordu. Hoseok konuşunca sadece elini kaldırdı ve tekrar telefonuna döndü. Taehyung'un arkası ona dönüktü, görseydi kesin bir tartışma çıkardı. Bunları kenara atıp dilimle dudaklarımı ıslattım ve derin bir nefes alıp söze girdim.

"Merhaba, ben Jeon Jeongguk. Üçüncü sınıfım, Peter Pan rolündeyim. İkizim de gölge rolünde fakat o her provaya katılmayacak. Elimizden geleni yapalım. Bir de bana Googgie diye hitap ederseniz sevinirim." Tam o an koştura koştura biri geldi. Geldiği gibi de Taehyung ile sarıldılar.