''Evet, takıntılıyım tamam mı? Çünkü hiç bir zaman baba şefkati görmedim'' Gözyaşlarımın yanaklarımdan akmasına izin verdim.Burnumu çekip ,elimin tersiyle göz yaşlarımı silerken bana hala bir kaçıkmışım gibi bakıyordu.
Oysa ona doğruları söylemenin bu kadar kötü sonuçlanacağını kim bilebilirdi.
''Bana öyle bakmayı kes lanet olası!'' Ara sokaklardan birinde olmamıza rağmen ışığı açılan lambaları veya pencereden dışarıyı dinlemeye çalışan insanları görebiliyordum.Herkes dediklerimi duymuştu.Yerin dibine girmemek için kendimi zor tutuyordum.
''İstediğini sana veremem'' David başını iki yana salladı ve iki omzumu da tutup beni sarstı ''Ve seninde psikolojik tedavi görmen gerekiyor.Ciddiyim.''
Parmaklarımı göğsüne bastırdım.Kendimden uzaklaştırmak için göğsünden iktirdim.''David senden sadece bir şey istiyorum tamam mı?''
''Söyle'' dedi sarkan kollarını önünde birleştirerek.İlişkimizin bu noktadan sonra sonlandığını biliyordum.
"Bunları kimseye söyleme"