Belki de hızlı geçen zamanın nasıl geçtiğini asla anlamadığımız bir gününde adeta mutluluk ve özlem gibi bir hisle yazılan bu satırları ne renk olduğunu bilmediğim ve çok da umurumda olmayan gözleriniz ile okuyacaksınız.
Klavyedemdeki parmaklarımın tuşlarla yaptığı garip savaşı belki evde, belki dışarıda, belki okulda, belki işte, belki de sayamadığım birçok yerde gözleriniz ile buluşturacaksınız.
Satırlarım belki ilk okuduğunuzda zihninizde bir mana oluşturmayacak. Bazen iki hatta üç kere okumanız gerekecek. Bazen anlamayacaksınız çünkü bende bazen bazı şeyleri neden yaptığımı anlamam.
Öz eleştiri yapmayı severim ve insanları eleştirmeyi öz eleştiri yapmaktan daha çok severim. Okuduğunuz şeyler belki de size aşırı klasik ve sıkıcı gelecek pek tabii çok eğlenceli ve aşırı neşe dolu bir insan olmadığımı durum bu haldeyken baştan belirtmem gerekiyor. Sonra ben bilmiyordum demeyin.
Yeni satırlar yeni başlangıçlardır (az önce bazı şeylerin klasik gelebileceğini belirtmiştim). Her birleşen kelime ve onlar ile oluşturulan her bir cümle ayrı bir ruhun ilacıdır.
Her harf daima birleşmeye mahkumdur tıpkı her ruhun bir gün mutlaka eşini bulması gibi, ve birleşen harflerin oluşturduğu kelimeler tek başlarına kendi işlevlerini yerine getiremezler, tıpkı vuslat sonrası ruhların aslında tam da tamamlanmış hissedememesi gibi.
Harfler birleşme aşkı ile yanıp tutuşmuşken birleşince ne yapacaklarını düşünmezler. Gözleri öyle kördür ki sadece yapalım ve olsun isterler çünkü bazı karşı konulmaz istekler bazen öyle kör eder ki zihni hiçbir mantığı olmasa da yaparsınız. fakat bazı birleşmeler istendiği ve sanıldığı gibi gerçekleşmez. Arzular her zaman arzuladığı sonuçları doğurmaz. Doğan sonuçlar her zaman sanıldığı gibi vüku bulmaz.
Kaos dolu bu evrende parmaklarımın klavyeme uyguladığı hafif şiddet ile birleşen harflerin oluşturduğu kelimelerinse her birleşmenin tüm sorunları çözmeyeceğini ve kayıp ruhların bedenlerini arama yolculuğunda ruhunu da kaybedenlerin sadece basit bir vuslat ile iyi olamayacağını bilmesi gerekiyor.
Birleşen kelimelerin oluşturduğu cümleler ne halde olduğunu tasvir edemeyeceğim ruhların ilacı olmak için zihnimde vüku buluyorlar.
Tek dileğim ise vüku bulan cümlelerimin bir gün ihtiyacı olduğu anda bir ruha dokunması.
Ve minik parmaklarıma nazaran uzun tırnaklarım ile giriştiğim savaşımı şu an hangi şehirde, ülkede, köyde okuduğunuzu veya size okunduğunu bilmediğim satırlarım her ne kadar merak etmeseniz ve bilmenize çok gerek olmasa da aşırı halsiz, bitkin ve yorgunken bitki çayı eşliğinde battaniye altında yazılmıştır. Hatta yazarken bazı yerlerde gözlerim kapanmış tam uyuyakalacakken uyumayarak klavyeyle giriştiğim savaşta galip gelmeyi başarmışımdır...
Tamam üzgünüm bir kereye mahsus araya giriyorum bazen bölüm şarkıları her ne kadar kaydetsem de bölümle beraber yayınlanmıyor bu sorun dolayısıyla yazma gereği duydum bölüm şarkısı : Berkay Altunay/Zor Mu?
......................................................................
1. BÖLÜM== GARİP ADAM
Ben, bilinmezliğe doğru açılan kapının anahtarıyım.
Ben, çözülmesi gereken denklemlerin çok bilinmeyenlisiyim.
Ben, çabalayarak yaşayıp ne uğurda çabaladığını çabası esnasında kaybedenim.
Ben, sizden biriyim, belki de değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Hikaye
Novela JuvenilBen, bilinmezliğe doğru açılan kapının anahtarıyım. Ben, çözülmesi gereken denklemlerin çok bilinmeyenlisiyim. Ben, çabalayarak yaşayıp ne uğurda çabaladığını çabası esnasında kaybedenim. Ben, sizden biriyim, belki de değilim. Ben, normal olmaya...