#cum with his name

226 20 8
                                    

selam!!
bu kurguyu yazmayi cidden cok fazla istiyorum ama kendime sorumluluk yuklemeyi de sevmiyorum o yuzden sadece canim sikildikca hesaba girip kitaplara bolumler atiyorum soooo bolumler bu yuzden gec geliyo

mutusummel okumalar 🌈🍌

***

Kafam cidden karma karışıktı. Jungkook'un olaylı partisinin üstünden bir hafta geçmişti ve bu sürede onu hiç görmemiştim. Şimdi ise Jimin'in Jungkook'u evimize akşam yemeğine çağırmam için beni ikna edişini dinliyordum.

Jimin ne kadar yalvarsa da Jungkook'u buraya çağırmazdım. Onu görmeyince hayatım daha yolunda gidiyordu.

"Ya Tete bir kerecik çağırıversen nolcak! En yakın arkadaşın için bunu yapamaz mısın?" Jimin'in yalvaran sesi beni hiç etkilemiyordu. Kafamı olumsuzca iki yana salladım.

"İstediğin kadar yalvar Jimin. Onu evimde istemiyorum." sert sesime karşı Jimin oflayarak başını kucağında ki yastığa gömdü. Cidden bir şapşaldı bu çocuk. Ama tatlılığıyla etkileyemediği tek kişiydim.

"Off Tete'm ya Jungkook-shi'den niye bu kadar nefret ediyorsun ki?" Hitap şekliyle yüzümü buruşturdum. Jungkook'un ismine de aegyo hiç yakışmıyordu.

"Iy Jimin kusucam şimdi o ne biçim seslenmek." bir parmağımı ağzıma götürüp kusar gibi yaptığımda bana gözlerini kısarak, gözleri yok olmuştu, bakmaya başladı.

"Çok seviyor ona böyle seslenmemi, ne zaman Jungkook-shi desem gülümsüyor." yüzünde ki aptal sırıtmayla konuştuğunda arkadaşımın masumluğu içimi yaktı.

Jungkook, aegyolu konuşan kişileri sevmezdi. Duyduğunda da dalga geçmek için her şeyi yapardı. Büyük ihtimalle Jimin'le dalga geçtiği için gülüyordu. Adiliği karşısında içimde yüzüne bir kere daha yumruk atma isteği yeşerdi.
"İstersen ağla yine de onu evimde gormek istemiyorum. Gecen gun ki olaydan sonra hele de."

Jimin, o kavga da tamamen Jungkook'u savunuyordu. Tamam belki hakliydi ama bu yine de Jungkook'a birisini dovme hakki dogurmuyordu. Ki zaten ben kendimi koruyabiliyordum ona gerek yoktu. Tanrı büyük ki çocuk şikayetci olmamıştı. Gerçi olsa da başı belaya girecek olan ben değildim.

"Az bile yapti Jungkook. Yaa resmen bir kahraman gibi değil mi?" Jimin'in yine Jungkook'a yükselmesiyle ofladım.

"Sana göre onun yaptığı her şey aşırı güzel, çekici, azdırıcı."

"E çünkü öyle."

Kucağımdaki yastığı Jimin'e fırlatıp oturduğum yerden kalktım. Daha fazla Jungkook muhabbeti dinlemek istemiyordum. Adını duymak bile beni sinir ediyor.

"Of sıkıldım Jungkook'u konuşup durmaktan. Başka konun yoksa ben gidiyorum." ayağa kalkıp odama yöneldim. Jimin beni ikna edemeyecegini anlayıp pes etmişti galiba çünkü çoktan telefonuna gelen bildirimle ilgilenmeye başlamıştı.

Jimin'in Jungkook'u sevmesine rağmen flörtleştiği dünya kadar kişi vardır. Ama hiçbiriyle bir kaç gün takıldıktan sonra görüşmez. Herkese şans tanır ama onun dediğine göre kimse Jungkook gibi değildir. Bir tek Jungkook'u görünce içinde ki hayranlık duygusu kabarıyormuş. Jimin kendine bir rol model bulmayı sever. O modeli hayatının merkezine koyar, onu örnek alır, takıntılı olur ve aşık olduğunu düşünürdü ta ki başka birisini bulana kadar. En azından bu iki yıl öncesine kadar böyleydi. Iki yıl önce Jungkook ile tanıştığından beri onun için sadece Jungkook vardı ona uygun. Jimin çok farklı birisidir ve anlaması zordur. Ben bile hala Jungkook'a gerçekten aşık mı yoksa elde etme hırsına mı büründü anlayamıyorum.

infectedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin