-twitter au
yillardir birbirini seven ama sevdiklerini anlayamayan iki arkadasin sarhos olunca yiyisip ayilinca da hicbir sey olmamis gibi davrandiklari garip bi iliski.
argo kelimeler vardir rahatsiz olan okumasin!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hinata elindeki yüzüğü de parmağına geçirip aynada kendisine baktı. "Çok güzel oldun abicim tamam hadi artık geç kalacağız." Nishinoya Hinata'yı kolundan çekiştirerek yurt odasından çıkarıp hızlı adımlarla dışarıdaki taksiye ilerledi.
Parti günü nihayet gelmişti ve herkesin üstünde bir hoşnutsuzluk vardı. Partinin içkisiz ve okulda olmasından kaynaklanan bir hoşnutsuzluk.
Hinata ve kageyama geçen 2 günde hiç denecek kadar az konuşmuş gün içinde birbirlerini görmezden gelmişlerdi.
Hinata ufak bir konu için ona bu kadar tepki göstermesine kırılmıştı ve ondan bir adım bekliyordu. Kageyama ise yaptığı şeyin saçmalıgının farkına varmış ama özür dilemeye gitmeye çekiniyordu.
Taksi üniversitenin önünde durunca hızla taksiden indiler. Nishinoya yine Hinata'yı kolundan çekiştiriyordu. "Yürümeyi biliyorum Noya." Kolunu arkadaşının elinden kurtarıp yürümeye devam etti.
Üniversitenin bahçesine girdiklerinde yüksek bir müzik sesi onları karşıladı. Parti çoktan başlamıştı. ilerleyip arkadaşlarının olduğu masanın yanında durdular.
"Niye gerginsiniz bu kadar ya?"
Hinata kaşlarını çatarak sorduğu soruya yanıt beklerken Tsukishimanın yanına oturdu. "içeri gizlice içki soktuğumuz için olabilir mi çok sevgili arkadaşım."
Hinata anladiğını belli edercesine kafasını salladı. "eee nerede çıkarın da içelim." Asahi eliyle yuzunu sıvazlayıp hinata'ya dondu. "abi ciddi soruyorum. Bu salaklık nereden bulaştı sana?" Hinata alt dudağını sarkıtıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Ne var ya? Boşuna mı getirdiniz o kadar içkiyi?"
kageyama derin bi nefes verip konuştu. "müdür öğrencilerle konuşuyor. Siktir olup giderse çıkaracağız zaten."
Hinata kageyama konuşunca susup oturduğu yerde daha da alçaldı. Müdür nihayet öğretmenlerin olduğu alana gidip bahcçeden uzaklaştığında Asahi ceketinin altona sakladığı poşeti çıkardı.
"sonunda amına koyayım." Nishinoya şaşkın surat ifadesini Asahi'ye çevirip "Sen içkileri ceketinin altına mı sakladın?" diye sordu. Asahi gururla kafasını salladı. "abi hinata'ya salak derken kendini zeki falan mı hissettin sen?"
Asahi omzunu silkip içkileri poşetten çıkardı ve önündeki bardaklara doldurdu. "Alın evlatlarım ananızın ak sütü gibi helal olsun." Herkes önündeki bardağı alıp diklediğinde Asahi eliyle masaya vurdu.
"yavaş için hayvan herifler. Partinin sonuna kadar idare etmemiz gerekiyor bunlarla."
Diğerleri anlayışla karşılayıp daha yavaş içmeye başlamışlardı. Biraz zaman sonra herkes çakırkeyif bir şekilde dans pistine gidip eğlenmeye baslamıştı, Hinata ve Kageyama yalnız kaldıklarında Kageyama artık bir şey soylemesi gerektiğini düşünerek Hinata'ya döndü.
Hinata'nın alkol yüzünden sandalyede yamuk oturduğunu görünce bardağı tutan elini kendine doğru çekip bardağı elinden aldı.
Hinata kaşlarını çatarak ona döndü. "Ne yapıyorsun?" konuşurken dönmeyen diliyle zorla sormasına güldü Kageyama.
Gözöne çok tatlı görünüyordu. "içme daha fazla sarhoş olmuşsun bile şimdiden." Hinata elini çekip kaşlarını mümkünmüş gibi daha fazla çattı.
"Sen bana karışamazsın." Kageyama hafifçe gülüp hinata'nın elinden aldığı bardağı kafasına dikti ve kenara bıraktı.
"Annen seni bana emanet etti. Unuttun mu?" Hinata hafifçe gülümseyip kafasını sola doğru eğdi. "Lisede okulun ilk günü yanına oturduğumda bana öldürecek gibi bakıyordun. Şimdi anne şefkati var gözlerinde. Ne kadar garip."
Kageyama sesli bi şekilde gülüp kafasını salladi. "Kimse beni sevmezdi gelip yanıma oturman garip gelmişti. Sonradan çok garip bir çocuk olduğunu fark ettim. Bulaşmak istemedim. Bir süre sıkılır gidersin sandım. Baktım gitmiyorsun bende dedim bari arkadaş olalım salsın beni."
Hinata da gülüp masadaki dolu bir bardağı eline aldı ve içmek için dudaklarına götürdü. Kageyama tekrar elini tutup bardağı aldığında sinirle kaşlarını çatıp parmağını havaya kaldırıp Kageyama'nın suratına yaklaştırdı.
"Bana karışamazsınız bayım. istediğim kadar içerim."
Kageyama söylediği şeye gülüp suratının dibindeki parmağına baktı. Parmak ucuna ufak bi öрüсük kondurup bardağı masaya bıraktı.
Hinata elini hızla geri çekip utançla başını masaya eğdi. "Sana kızdığım için özür dilerim. Sinirliydim birde üstüne Nishinoya'nın salak saçma şakaları eklendi daha çok sinirlendim sana patladım."
Hinata tekrar gözlerini Kageyama'ya çevirip gülümsedi. "sorun değil. Arkadaşlar arasında olur böyle leyler."
Hızla masadaki bardağı eline alıp havaya kaldırdı. "dibini görmeyen anasının amını görsün." Diyip bardağı dudaklarına götürdü.
Kageyama tam elinden alacakken bardak hinata'nın elinden düşüp yerde parçalandı. Bardakla eş zamanlı olarak Hinata'nın kafası da masaya düşmüştü.
Kageyama Hinata'nın sızdığını anladığında hafifçe gülüp ceketini üzerine koydu ve kucağına alıp okul bahçesinden çıktı.
