"YİBOĞĞĞ!"
"YA ANA NE BAĞIRIYORSUN! BÜTÜN MAHALE DUYDU SESİNİ!"
Haoxuan arkasında saklanan arkadaşına döndü.
"Qardo sen de bağırıyorsun."
"Çok konuşma sen bremen. Anamı sakinleştir."
Haoxuan omuz silkti ve Yibo ile annesinin arasından çekildi.
"Uğraşamam."
Yibo düşmanın önünde apaçık kalmıştı ve yalan söyleyemez di, korkudan bacakları deli gibi titriyordu. Annesi bir panter edasıyla Yibo'nun sağ kulağına yapıştı.
"Ben sana kaç defa o parka gitme otur evinde ders çalış dedim?"
Yibo zihninden saymaya başladı. Muhtemelen 200-300 defa duymuştu ama kesin bir fikir edinmek için HaoXuan'a dönüp sordu.
"Bremın kaç defa söyledi?"
"Ne bileyim benim matematiğim kötü."
Yibo da mantıklı bulduğu cevap ile annesine döndü.
"Matematiğimiz kötüymüş."
Annesi, her gün elli defa düşündüğü 'bu aptalı ben mi doğurdum' düşüncelerini yineledi.
"Bıktım! Ben sizin bu halinizden bıktım usandım! Yeter valla bila yeterrr! Uğraşamam artık."
"Yani bu özgürüz mü demek Wang teyze?"
"Yok oğlum, özgür falan değilsiniz. Size bu yazı cehenneme çevirmeye karar verdim."
Yibo ve Haoxuan anlık bir göz kontağı kurdu.
"Parkı mı yakacaksın?"
"Salak mıyım ben? Neden parkı yakayım?"
"O zaman ne yapacaksın ana?"
"Önce ikinizi sanayiye veriyorum, daha sonra da size bir hoca tutuyorum."
Haoxuan panikle kurulduğu yerden kalktı.
"Geçmiş olsun qardo.. sana iyi sürünmeler."
"Beni.. beni satacak mısın? Bu kadar mı?"
Wang hatun yılların getirdiği annelik sihirli güçleriyle Haoxuan'ı kapıdan çıkmadan kalpli terliği ile vurdu.
"Hayırdır? Nereye böyle HaoXuan?"
"Allah'ın izni ile evime Wang teyzecim."
"Sebep?"
"Anam merak etmiştir."
"Geceleri geç saatte kadar o incili gömleğin ile parklarda sürünürken annen hiç aklına gelmiyordu ama.."
HaoXuan hiç huyu olmamasına rağmen sevimli sevimli gülmeye çalıştı.
"Ama-"
"Sus bakiyim incili! İkinizin de bu işten kaçarı yok. Annen ve baban ile konuştum onların da fikirlerini aldım ben. İkiniz bu yaz benim bütün dediklerimi yapmak zorundasınız."
"Ya ben bu ailenin çocuğu değilim ki! Neden ben de ortak oluyorum bu işlere?"
"Evimde 7/24 yaşayıp istediğin gibi takılabiliyorsun ama ben sana çalışmak zorundasın dediğim zaman mı başkasının çocuğu oluyorsun?"
"Tam olarak öyle."
"Delirtme beni bak ikinci terlik ile seni şu açık camdan düşürürüm."
"Düşürür bu arada hain bremen."
Haoxuan daha sırtında olan terlik acısını atlatamamıştı bir de pencereden düşmeyi kaldıramazdı.
"İyi de bizim bu yaz planlarımız vardı!"
"Neymiş onlar? Dur, dur tahmin edeyim ben Yibo."
Yibo asla bilemeyeceğini bile bile annesini kafası ile onayladı.
"Yav he he."
"Alevli şort ve son gaz havaya diktiğiniz saçlarınız ile halk plajına gidip kız tavlayacaksınız. Ya allah aşkına şu şeklinize şemalinize bakmadan neyin peşindesiniz siz?"
Yibo açıkçası karşısında duran kadından oldukça korkmuştu, bu yüzden yavaşça annesinin elini tutu ve kulağından uzaklaştırdı. Daha sonra kendisini "satan" arkadaşına yaklaştı.
"Bremen bu kadın beni çok korkutuyor.."
"Yibo anan uzaylı mı?"
Wang hatun iki kerize yaklaştı ve ikisinin de kafasına çok sert olmayacak şekilde vurdu.
"Gerizekalılar.. Şimdi gidin Bejing sanayi sitesinden Muhsin amcayı bulun o size ne yapacağınızı öğretecek. Bak uyarıyorum ikinizi de, eğer gitmezseniz o Ahmet Yao denilen adamın bütün kasetlerini yakarım ve jonjon çocukların giydiği düzgün kıyafetleri alıp size giydiririm. Yibo bütün renkli gömleklerin ve duvarda olan İsmail YK pasterini de gözünün önünde yırtarım. HaoXuan sakın sen de rahatlama! Aynısını annen de sana karşı uygulayacak. Şimdi marş marş. Çabuk çıkın evimden!"
İkisi ne olduğunu anlamadan kendilerini kapının önünde bulmuşlardı. Wang hatun ise derin bir nefes aldı ve en yakın arkadaşını aradı.
[Alo?]
[Ayyy bebeğim! Ben de senin aramanı bekliyordum! Halletin mi bizim kerataların işini?]
[Tabi ayol. Her şey tamam.]
[Wang Jie umarım bu defa bu veletler adam olur..]
[Bu iki ödleği korkutmadan bir yol alamazdık biz tatlım. Eminim bu defa her şey yolunda gidecek.]
[Ay hadi bakalım!]
..........................................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çin Kekosu Wang Yibo Ve Fen Liseli Xiao Zhan
FanfictionÇin Kekosu Wang Yibo ve Xiao Zhan'ın başka bir evrende tanışması.