TYT

290 41 52
                                    

Yibo'nun, saçlarını düzelten çocuğa avel avel baktığını gören annesi, onu kolundan çimdirdi.

"ANAM YANDIM!"

Zhan kaşlarını çatarak karşısında olan çocuğa garip bir bakış attı.

"Hava da serin halbuki. Ne yaktı sizi?"

Yibo ağrıyan kolunu ovalayıp sevimli bir şekilde Xiao Zhan'a gülümsedi.

"Bakışların beni bulduğunda tutuşan bir organım var dünya güzeli."

Annesi Yibo'yu ikinci defa çimdirdi ve kulağına yaklaşıp fısıldadı.

"Yibo ne yapıyorsun evladım?"

"Ne yapıyorum ana?"

"Gerizekalı mısın sen çocuğum? Öğretmenin olacak çocuğa niye yürüyorsun? Yibo sen gay misin yoksa evladım? En son karşı komşunun kızının peşinden koşuyordun ne ara gay oldun?"

Yibo iri gözlerini açıp ortamda dönen konuşmaları anlamaya çalışan çocuğa aşık aşık bakınca annesi korktuğu şeyin başına geldiğini anlamıştı. Bu salak yine aşık olmuştu.

"Yibo! Bak şu şıp sevdi hallerini artık kenara bırak! Yeter evladım yeter aaa."

"Ya ana valla bu defa başka!"

"Yürü be! Bunu milyon defa duydum ben senden!"

"Ya allah bütün sevdiğim şeyleri benden alsın ki bu defa çok doğru söylüyorum. Bak şurayı görüyor musun?"

Yibo kırmızı tişörtünü üzeriden kalbini işaret ediyordu.

"Evet?"

"Hah işte bu çocuğu gördüğüm günden beri orası acılı şalgam eşliğinde çekirdek çitliyor.."

"Nasıl bir şey bu?"

"Hem tatlı hem de acılı bir şey.. bir gün denesen anlarsın ana."

Annesinin kendisine karşı tavrının değişmediğini fark edince dudak büzüp arkasına yasladı.

"Üzdün beni prenses."

"Benim yalanlarına karnım tok sadece."

"Yoksa gay olmam mı senin için sorun?"

"Gay değilsin."

"Yooo gayim."

"Yibo sen gay değilsin evladım. Daha önce kızlarla da çıktın bu gay olmadığını ve biseksüel olduğunu gösterir."

"Kızmadın mı?"

"Ne için?"

"Hem et sevip hem de vegan olmaya çalıştığım için?"

Annesi koltukta uslu bir şekilde oturan Xiao Zhan'a kısa bir süreliğine alıcı gözüyle baktı. Çocuğun maşallahı vardı. Bu salak oğluna hayatta bakmazdı bu çocuk.

"Yibocum istediğin kişiyi sevebilirsin tabiki ama bu çocuk olmaz."

"Yav niye!"

"Önceden çıktığın kızlar sadece benim ve baba'nın mükemmel olan genleri sayesinde peşindeydi. Zaten beynim olmadığını gördüklerinde terk ettiler seni."

"Yanlışın var ben ayrıldım."

"Her neyse işte ama bu çocuk çok zeki ve çok güzel yani sana bakmaz."

"Ha yani tek sorun bu mu?"

"Bence bu büyük bir sorun Yibo."

"Ya ayıpsın anam halederim ben.."

Annesi olumsuz bakışlarını ona yöneltince Yibo yanında olan Haoxuan'ı çekti.

"Hao, anam bal peteğimin bana bakmayacağını söylüyor."

Haoxaun birkaç dakika düşündü.

"Ben biraz düşündüm ve Wang teyzeciğimin haklı olduğuna karar verdim."

"Yemin ederim senin kadar kaleş biri yok bremen."

"Eyvallah qardo."

Wang Jie ikisine adam olmazsın bakışlarını yoladı ve yerinden kalkıp çocuklara kurabiye getirmek için mutfağa gitti.

Oda'nın içindeki gergin hava elle tutulabilir derecedeydi. Xiao Zhan ortamın yumuşaması için biraz konuşmaya karar verdi.

"Yaz tatiliniz nasıl geçiyor?"

Yibo ve Hoaxuan birbirine döndü.

"Ee..."

"Evet?"

"Sanayideyiz gün içinde tatil günlerinde de deniz'e çimeye gidiyoruz."

Jiyang duyduğu garip kelime ile yüzünü hafif buruşturdu.

"Çimek ne?"

"Yani şöyle bal kaymağım sahilde gerçekleştirilen oturma eylemine deniyor."

"Açıkladığın için teşekkürler ama ben sizin kaymağınız değilim. Hitaplara dikkat edelim."

"Tabi çiçeqim."

Jiyang arkasına yaslanırken kısık bir sesle konuştu.

"Aman ne hoş.."

Zhan hemen gülümseyip ortaya bir soru daha attı.

"Peki ya TYT ve AYT çalışmalarınız nasıl gidiyor?"

"Onlar ne?"

Jiyanh sesini yükselti.

"Yuh! Göreceğin sınavı da mı bilmiyorsun?"

Haoxuan pembe gömleğinin kollarını havalı bir şekilde yukarı katladı ve sağ bacağını kendisine çekip koltukta güzelce yerleşti.

"Elbette biliyoruz. Yibo biraz salaktır da."

"Hadi ya?"

"Tabiki çiçeqim."

"TYT için hangi konulara çalıştın o zaman?"

"Tespih tutma, yasin okuma ve terbiyeni takınma hadislerine uzun uzadıya çalıştım."

Jiyang usulca Zhan'a yaklaştı.

"Zhan.."

"Efendim Ji?"

"Bu gerizekalı galiba."

"Fark ettim.. yanında saçlarını kirpi gibi diken çocuk da öyle."

"Allah bizi buradan kurtarsın."

"Amin.."






Çin Kekosu Wang Yibo Ve Fen Liseli Xiao Zhan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin