nick, evan, ben yedi saat savaşında kurtulup kuzey cephesine varmayı başardık söylenenlere göre bir kaptan savaştan kurtulan askerleri gemiye alıyormuş ama gideceğimiz yol uzun olduğu için arabalarla beraber yolumuza devam ettik ama combine savaşı kazandığı için bizi ıssız topraklara yönlerdirdi ama onlar heryerlerdeydiler... yolumuza devam ederken combine headcrab atıcısı denen şeyler yüzünden yolumuz kesildi ben arabadan inip yolumuzu değiştirmeye karar verdim terkedilmiş bir fabrikaya girdim yoluma devam ederken karşıma genç bir asker çıktı
genç asker: o hayır ! sonumuz geldi !
dragon :yüce isa ! sakin ol dostum !
genç asker: vay be insanlık tamen yıkılmamış !
dragon: bak dostum ben ve askeri kovboy yolda giderken yolumuz tıkandı bize diğer yoldan kapıyı açabilirmisin? bize yardım edersen seni burdan götürürüz
genç asker: bu imkansız yolda zombiler var ve burda siviller var onlarda gelebilirmi ?
dragon: olur gelsinler sadece şu lanet kapıyı nasıl açarız onu söyle !
genç asker: yakınlarda jenaratör olması gerek... kapı otamatik gücü bittiyse gidp şalteri aşağıya indir ışığı gören zombiler buraya doluşur ve... burda değişik uzaylı ırkı var... ekibi'bimi pusuya düşürdüler bende kendimi buraya zar zor girebildim herneyse hey ! ses onlarıda çeker şu levyeyi al levyeyi görünce black mesa faciasını hatırladım bilim adamları ne yapmıştı onları dünyaya davem mi ettiler ?
genç asker: hey (ıslık)
dragon: ha ne ?
genç asker: hayalet görmüş gibisin
dragon : evet ... sadece levyeyle olan anımı hatırladım...
genç asker: o zman bu ingiliz anahtarı al bari !
ingiliz anahtarını alıp şaltere ulaşıp aşağıya indirip bizimkileri içeri aldım ama hunterlar tarafından saldırıya uğradılar kaptığım keskin nişancı tüfeğiyle bizimkilere destek oldum yolu temizleyince arabalar atlayıp yolumuza devam ettik askeri tahliye alanına gelince içim ürperdi... şehir tıpkı hayalet şehre dönmüştü birden şeyleri gördüm insanlar onlara sivil keser diye lakap taktılar onlardan kendimi zar zor kurtatıp gemiye bindim nick yanımda değildi askerlerin arasına kaynaşıp sohbet ediyordu bende aralarına katıldım etrafa bakındım evan askerlerden uzak bir yere oturup boş boş bakıyordu ... kaptan'a benziyen biri geldi
kaptan: baylar ! gemime hoş geldiniz ! burdan sizi kurtarıp bu lanet combine'yden kurtarmaya geldim !
derken bir asker şunu diyene kadar...
asker: nasıl olucakmış ? görmedinmi insanlığı yok ettiler onlar kazandı .
kaptan askere tip tip baktı
kaptan: lütfen öne çıkın
askerin yüzünde levye darbeleri vardı
kaptanla bu elemanın arasında gerginlik başladı
derken sivil keserler ve vortigrunlar tarafından saldırıya uğradık...
onları geri püskürtük derken bir patlama sesi duyduk önümüze patlamada ayakları olmayan kaptan düştü ve son nefesiyle şunları dedi
kaptan: kendimi kandırıyormuşum bu illeten kurtulacak bir şey yok hıaaaa
nick: kaptan öldü yani... yeni kaptan mitchel
mitchel yeni kaptandı ama bundan hoşlanmayan biri vardı ... evan bu herifte ters giden şeyler var ama ne ?