Nihayet sabah olmuştu . Saatin kaç olduğuna bakmak için telefonuma uzandım bir kaç mesaj gelmiş, hemen gelen kutusuna girdim . Menderesten gelmiş olması için dua ediyordum . İki tane deniz bir tane menderes . tabiki önce Menderes'in mesajını okuyacaktım .
"Günaydın Hazal , bugün nasılsın ? dünkü olaydan sonra kendini kötü hissediyor olmalısın , seni almaya gelebirim? eğer tabi sende istersen ?"
Beni almaya geleceğini söyledi . allahım mükemmel bir şey . gelmeli bencede beraber okula gitmeliyiz ama onun dersi ne zaman başlayacak ki . en iyisi onu sormak
"Senin dersin ne zaman başlıyor , benim için rahatsız olmanı istemem ."
Telefonun ekranından hiç gözümü ayırmadan beklemeye başladım . ekran her karardığında telefonumun yan tarafındaki açma tuşundan açıp tekrar bakıyordum . mesajın gelmesini beklerken telefonun bilmediğim özelliklerini keşfetmiş , menderesin numarasını ezberlemiştim . aylar önce bana birisi gelip telefonda dakikalarca mesaj bekleyeceksin dese asla inanmazdım mesala ama şuan bir erkekten mesaj bekliyordum ve o mesajin içeriği ne olursa olsun kalbimin ritmini bozuyordu . kalbimin ritmini değiştiren mesaj mıydı ? yoksa mesajı atan kişi mi ? bilemiyorum . sanırım her ikiside . Çünkü hem o hemde onun düşünceleri beni benden alabilecek güce sahipti. Tam mesajın gelme umudunu kesmişken titreşim sesi geldi . Hazal o nasıl bir atlayış yatağın üstüne .
"Hayır , bugün dersim yok , senin dersin bitene kadar seni beklemek istiyorum daha sonra seninle vakit geçiririz istersen bir yerlere gideriz ."
Gideriz tabi canım seninle bir yere gitmek benim için bir onur , tabiki bunu Menderes 'e yazmadım .
Üstümü giyindim aşağı indim . menderesin beni almaya gelmesini bekliyordum , bu arada annemle de bir kaç sohbet ettik . zil çaldı daire kapısına doğru ilerlemeye başladım , kapıyı açtığımda karşımda menderes i görmüştüm . onu görecektim zaten ama ben yine şaşkınla ona baktım . o benim şaşkınlığımı anlayamamış gibi gözüküyordu . hazırlıklarımı yapıp onu daha fazla bekletmemek için hemen dışarıya atıldım . ayakkabılarım kapının önünde çarpraz bir şekide duruyordu , tek ayağımı kaldırarak tekini ayağıma geçirmeye çalıştım . Giyerken biraz sendeledim . Menderes hemen beni belimden kavrayarak kendine doğru çekti , bunu neden yapmıştı , sadece tutabilirdi yere düşmemem için . Gerçekten ondan etkilenmem için elinden ne gerekiyorsa yapıyordu , ve lanet olası davranışları ona daha çok bağlanmama neden oluyordu . Tam kendimi ondan çekecekken elini belime daha çok bastırdı . Daha çok o erkeksi kokusunu içime çektim . Sonra kendimi tekrar ondan ayırmaya çalışacaktım ki
"Hazal yapma , izin ver biraz gözlerine bakayım "
ne yani o benim gözlerime mi bakmak istemişti , benim gözlerim onun için ne ifade ediyor olabilirdi? bu soruyu kendime sormam saçma olurdu . çünkü onun gözleri bakışı ne ifade ediyorsa benim gözlerimde onun için aynı şeyi ifade ediyor olabilirdi . ama daha tanışalı bir hafta bile olmamıştı . ama bana bu süre bir yıl gibi geliyordu . sanki onu öncelerden tanıyormuşum ve kalbim hep ona aitmiş gibi geliyordu . sanki kalbimin içindeki şehirde oldum olası birtek o yaşıyor ve içindeki binalarda birtek o sevgi barındırıyordu . ah menderes ah o güzel yeşil gözlerinin içinde ne güzel şeyler gözüküyor öyle .
"Benim gözlerime bakmak sana ne ifade ediyor " diye soruverdim tek ağızla .
cevap vermeden çıkışa doğru ilerledi. Bende arkasından gittim . okukla doğru yürümeye başlayınca ikimizde tek bir kelime dahi etmemiştik . İlk sessizliği bozan ben olmuştum . Ona dönerek
"okula geldik , dersim başlayacak sen ne yapmayı düşünüyorsun ?"
"seni beklemeyi "
"Nasıl yani iki ders boyunca beni mi bekleyeceksin "
"Zor bişey değil ki "
"Tamam o zaman ben derse geçiyorum . "
"Tamam "
bir buçuk saat süren dersin ardından ikinci derse girmeye hazırlanmıştım . Dersleri neden dinlemiyordum . neden aklımda menderes var hala ? kafamı yiyip bitiren sorularla başbaşaydım sanki . Ona karşı anlayamadığım bir bağlılık vardı içimde ve bu çok hoşuma gidiyordu . İkinci dersten çıkmıştık . Menderes in yanına gidecektim . kantinde olduğunu tahmin ederek kantine doğru ilerlemeye başladım . Karşı tarafta bir kızın yanında oturduğunu görünce sinir damarlarımdaki katsayı milyonlara yükselmişti . sanki beynimden aşağı kaynar sular dökülür gibi olmuştu . gözlerimi iki saniyeliğine kapattım . Açtığımda karşımda gördüklerimin gerçek olmaması için dua ediyordum ama açtığımda malesef ki herşey gerçekti . yanlarına doğru yürümeye başladım . gözlerim dolar gibi oldu fakat ağlamayacaktım . yanlarına gidip
"Oturabilir miyim ?" diye sordum
"Tabiki Hazal , bir de soruyor musun "
yanlarına geçip oturdum . Kıza resmen öldürücü bakışlar atıyordum . Menderes farketmiş olacak ki bana
"Hazal kalkalım mı ? " diye sordu bende hay hay der gibi baktım . Sonra bulunduğumuz masadan kalktık ve yürümeye başladık . nereye gideceğimizi veya ne yapacağımızı bilmiyordum . şuan onu merak da etmiyordum şuan tek merak ettiğim o kızın kim olduğu ve menderesin yanında neden oturduğuydu. tabiki bunu menderes e soracaktım ama böyle değil . Tam ağzını açıp bana bir şey söyleyecekken karşıdan Deniz 'n geldiğini gördüm . Menderes e :
" Deniz 'in yanına gidelimmi , zaten iki gündür görmüyorum . "
"olur tabikii."
"Deniiiizz" diye feryat çıktı ağzımdan , küçük bile olsa etrafımızdaki insanların bize doğru dönmesini sağlamıştım .
" Efendim Hazal ?"
"Nasılsın , Seri kaç gündür görüşmüyoruz ?"
" Farkettim . İyi sayılırım , neyse benim derse girmem gerekiyor görüşürüz , ha bu arada sabahki mesajıma cevap vermediğin için teşekkür ederim . "
İnanmıyorum ya , menderes in mesajını aç gözlülükle beklerken en yakın arkadaşımın mesajını cevaplamayı unutmuşum . Görüşürüz bile diyemeden gitmişti belli ki bana çok kızgındı , haklıydı da . Deniz de bir kız yüzünden beni unutsa ben de aynı tepkiyi verirdim , yani biraz daha fazla olabilirdi. Benimle konuşmazsa nasıl aramı düzelteceğimi inanın bilmiyorum .
" Hazal "
"Heyyy"
menderesin elini sağa sola sallayarak bana bakmasıyla kendime gelmiştim .
" kusura bakma ya dalmışım , özür dilerim ."
"Sorun değil, artık gidelimmi ?"
" tabiki ."
" Tamam o zaman gideceğimiz yer sürpriz olsun ."
Beraber Menderes'in arabsına doğru yürümeye başladık . Ben dersteyken arabasını evden gidip almış olmalıydı .
yarım saat süren bir yolculğun ardından güzel mi güzel bir nehir kenarındaki cennet gibi bir yere gelmiştik. Gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum . Bu kadar da olamazdı .Menderes e dönüp hayran hayran baktım ...
Oy verirseniz çok sevinirim okuduğunuz için çok teşekkür ederim
-sebahat