Helen nadiren de olsa okulda diğerlerine göre fazladan zaman geçirirdi. Ama sebebi ders çalışmak falan değildi, tabii çalışkan bir öğrenciydi ama okulda kalma sebebi genel olarak bu değildi en azından
Kavga etmeyi seviyordu. Bu yüzden arkadaş grubu tarafından kavgalar çıkarılırdı, kendisi kavga çıkaran kişilerin başında gelirdi
Kavgaların sonunda cezaya kalmazdı, çoğunlukla. Şirinliğini kullanmayı iyi bilirdi ve arkadaş grubuyla birlikte cezadan kurtulurdu. Ama nadiren de olsa müdürün sinirli anına gelir ve o gün cezaya kalırdı.
Akşam saatlerine kadar bir sınıfta, başında bir öğretmen dururken ders çalışırdı. Akşam saatlerine kadar okulda durmak hoşuna gitmese de o saatlerde yürümekten zevk alırdı. O yüzden cezaları çok dert etmiyordu
Bugün dışında. Birinin onu takip ettiğini hissediyordu ve bu onu fazla geriyordu. Okulda bir kaç kişi anca vardı ve onun olduğu koridor boştu
Kafasını hafif çevirip arkasını kontrol etti. Görünürde kimse yoktu, derin bir nefes alıp önüne döndü. Birine çarpınca ufak çaplı bir çığlık attı
"Pardon" dedi uzun boylu, kumral olan çocuk "Korkutmak istemedim"
"Aniden önüme çıkmasan buna inanabilirdim" diyerek göz devirdi Helen karşısında dikilen çocuğa. Sonra yanından geçip yürümeye başladı
"Şey.. Helen" diyerek kendisini durdurdu çocuk. Helen tek kaşını kaldırıp çocuğa baktı "Birlikte bir şeyler yapmak ister misin?"
"Hayır teşekkürler"
"Ama neden? Eğlenirdik"
"Hayır istemiyorum. Seni tanımıyorum bile"
"Tanışalım o zaman? Evine kadar sana eşlik edebilirim. Bu saatte tek gitmen iyi olmaz bence. Hava karardı başına bir iş gelebilir. Adım Norman bu arada"
Helen bunun bir tehdit olduğunu sezdi, üstü kapalı bir tehdit. Normalde sen kimsin diye üstüne yürürdü ama çocuk kendisinden iriydi. Kavga etseler perti çıkardı ve bu riske girmek istemiyordu
"Hayır sağol" dedi yine de ve yürümeye devam etti. Norman'ın arkada durduğu hissediyordu ama birazdan takip etmeye başlayacağını da biliyordu. Derin bir nefes aldı. En kötü çocuğa yumruk atıp koşabildiği kadar koşacaktı
Okuldan çıkınca biraz rahatlamıştı. En azından takip edilirse çevrede evler vardı. Yürümeye başladı. Ve çok geçmeden takip edildiğini hissetti. Okuldakinden daha gerici hissediyordu. Evet çevrede evler vardı ama kaçmasına veya sesini çıkarmasına yetecek kadar vakti var mıydı?
Çocuğun adımlarını hızlandırdığını fark edince kendisi de hızlandı. Sonra garip bir şey oldu. Birisi belinden tutup yana çekti
Sert bir tutuş değildi. Kendisini takip eden çocuk olduğunu düşünmüyordu. Sırtı hafifçe duvara dayandı, sonrasında da belinde bir el hissetti.
"Biraz geciktin" dedi Gale sonra hafif gülümseyip yanağını okşadı. Helen başta anlamayıp çocuğun mavi gözlerine baktı. Gale normalde böyle gülümseyen bir insan değildi, somurtuk çocuğun tekiydi
Yine de oyununa ayak uydurup yalandan gülümsedi. Kollarını çocuğun boynuna sardı. Gale kafasını kızın boynuna eğdi. Öpmüyordu, sadece öyle duruyordu. Norman'ın onları görünmeden uzaktan izlediğini biliyordu. Bu yüzden Gale'in kulağına fısıldadı
"Ne yapıyorsun?"
"Seni kurtarıyorum süper beyin. Başka soru?"
"E çocuğu direkt dövsene. Sen zaten bir çetede değil misin?"
"Evet öyle yapayım da annem hiç salmasın" derken gülerek kafasını boynundan kaldırdı "Hadi, gidelim. Gece senle işimiz var"
Kafasını boynundan çekince fısıldamayı bırakmıştı. Normal tonda konuşuyordu. Helen çocuğun omzuna hafif vurup yürümeye başladı
"Gitti" dedi 15 dakikalık yürüyüşün sonunda Gale "Ee hiç şans vermeyecek misin çocuğa?"
"Yoo. Kabul et için rahatladı. Aşıksın bana"
"Aynen. Ölüyo millet aşkından senin için"
"Gale, ben de bana aşığım. Gayet normal şeyler bunlar" çocuğun omzunu hafif pat patlayıp sırıtınca Gale göz devirdi
"Sana aşık değilim!"
"O zaman çocuğa saldırmaktan korktun! Ödlek!"
"Kapatır mısın çeneni? Bana teşekkür ediyor olman lazım götünü kurtardım o kadar!"
"Kes sesini köle. Trix teyzem pizza yapmış mıdır?"
"Nerden bildin?"
"Ben herkes akşama ne yemek yapıyıo öğrenip ona göre gidiyorum. Pizzan artık benim"
"Hayır"
"İlk varan en çok pizzayı yer" diyerek koşmaya başladı. Gale bir süre anlamadan bakıp kovalamaya başladı
"Hileci sahtekar gel buraya!"