Jonas POV:
Milena'ya bir sürpriz yapmayı planlıyordum. Uzun süredir sürekli birlikte dolaşıyor olsak da ona özel hissettirecek bir şey yaptığımı düşünmüyordum. Onun için bir şeyler ayarlamam gerekiyordu
"Ne düşünüyorsun?" dedi Milena bana dönüp gülümseyerek. Kucağında Hope'la oynuyordu. Beni ve Hope'u alıp sürüklemişti. Çok tatlı duruyordu. Gülümseyip saçlarını kulağının arkasına oydum hafif
"Seni" dedim gayet romantik bi tonda. Ben aslında çok romantik bir insandım da işte asker olmak biraz ayı olmayı beraberinde getiriyordu
"E yanındayım ya şapşal" dedi yanağımı mıncırarak ve gülerek. Sonra kafasını omzuma pıt diye koyup Hope'u sevmeye devam etti
"Yanımda olsan da seni düşünürüm ben" dedim gülümseyip. Parmağımı Hope'a verdiğimde emmeye başladı
"Bak bak laflara bak. Görüyor musun Hope? Böyle konuşan erkeklere asla inanma. Ben inandım, sonra evli çocuklu çıktı" dedi iç geçirerek. Kahkaha attığımda gülmemeye çalışan bir sinirle bana baktı
"Rüyanda"
"Fark eder mi? Yaptın mı yaptın."
"Güzelim" yanağını öptüm "Rüyana girebilsem karım sen olurdun"
"Güzelin miyim cidden?" dedi kafasını kaldırıp gözleri parlayarak "Yalan söyleme karın sarışındı ben esmerim"
"Bunun tribini çok yiyeceğim değil mi?"
"Üşenmediğim her saniye, evet bunun tribini yiyeceksin"
Yanağımı öptüğünde gülümsedim ve beline elimi koyup biraz daha kendime çektim. O da kafasını tekrar omzuma koyup Hope'a döndü
"Ahlaksızlaşmayın beyefendi burada bebek var. Sonra annesi bizi öldürür"
"Ne yaptım?"
"Belimden tutup kendine çektin çok ahlaksız bir hareket"
Gülmemle birlikte Hope bana bakıp gülmeye başladı. Tam gülme değildi aslında. Gülebilecek bir boyutçukta değildi kendisi. Ağzını açıp gülmeye benzer bir şey yapıyordu
"Sanırım bebeklik aşkısın Jonas" dedi Milena da hafif gülerek "Acaba kıskanç bir aşık bebe mi olur?"
"Bilmem ki" dedim "Kucağıma alabilir miyim?"
"Al bakalım" diyip hafif çekildi ve kucağıma verdi. Çok sıkı tutmamaya çalışarak ve düşürmemeye çalışarak tuttum. Çok tatlı bir bebekti aslında. Sadece kemikleri çok minikti ve kendime güvenmiyordum.
Ve tahmin ettiğim gibi ağlamaya başladı. Ve bu normal bir ağlama değildi. Baya bağırarak ve rahatsız olmuş şekilde ağzlıyordu
"Bir yerini mi kırdım?" dedim endişeyle "Kırmamışımdır değil mi?"
"Çok korkak bir beyefendisin." dedi gülerek ve Hope'u kucağına aldı "Susar birazdan"
Susmadı. Aradan yarım saat geçmesine rağmen hala bağırarak ağlıyordu. Yavaş yavaş çocuk istemekten vazgeçiyordum ama Milena sabırla susturmaya çalışmaya devam ediyordu.
"Ne yapmalıyız?" dedi Milena bana bakarak. Ben de ne yapmam gerektiğini bilmiyordum
"Bira?"
"Daha 1 haftalık!"
"Ne yapmamız gerek bilmiyorum!"
"Aptallar" dedi gülerek Nicole. Kurtarıcımız gelmişti. Gözlerimde kurtuluşun verdiği parlamayla ona baktım. Milena da aynı şekilde bakıyordu "Ver bakim şunu bana"