Milena-Jonas 2

14 2 41
                                    

"Düşünsene, Jonas evli ve 5 çocuklu çıkıyomuş" dedi Nicole gülerek. Hope'u yatağa yatırmış ve ellerini tutarak minik minik oynatıyordu. Yalan yok, Hope doğduktan sonra daha neşeli olmuştu

"Saçmalama be" dedim omzuna hafif vurup gülerek "Benim askim öyle bir şey yapmaz"

"Kimseye güvenemezsin bu devirde. Dimi annecim teyzeye bile güvenmiceksin bu devirde" sonra gözlerini kısarak bana baktı

"Ya özür diledim daha ne yapim askim bitanem yavrum?" Dedim ben de gözlerimi kısarak "Beni affet fiye uyumadan Hope'u tıptıpladım 1 gün boyunca"

"Tamam tamam dalga geçiyorum. Ama sana çok sinirlendim. Hayır bi de enayisin doğumdan hemen sonra şaapıyosun. Orda zaten bi doğurganlığın acısı var. Mantığım yok. Afedersin kafam bi yerlerimde olan acıda."

"Sus" dedim Hope'u kucağıma alarak. Hope hafif güler gibi ağzını açtı sonra hapşırdı. Çok tatlı bi bebekti. Aman annesine benzemesin de huy olarak

"Dışından söyledin bunu" dedi Nicole bana bakıp kahkaha atarak.

"Of" dedim ben de bebeyşe oynayarak "Cidden huyu sana benzemesşn. Skmurtuk bişi olur. Erken kırışıklıkları olur bi sürü"

"Çok mu komik?"

"Evet" diyip güldüm. Kaşlarını çatıp bakıyordu. Nicole hakkında sonuna kadar emin olduğum tek şey, yaşlanınca bi ton kırışı olacağıydı

"Neyse ben biraz uyuyayım. Bu bebe çok yoruyor insanı" aslında yormuyordu ama uykum vardı ne yapabilirdim ki?

Yatağıma geçip kıvrıldım. Acaba Jonas'ın gerçekten karısı ve çocuğu çıkabilir miydi? Ne de olsa erkeklerin güvenilmez olduğunu öğrenmiştik. Belki burda çok eşlilik yaygındı? 

Ne saçmaladığımı ben de bilmiyorum ama en sonunda aman yok öyle bir şey yat zıbar diyerek kafamı boşaltmaya çalıştım ve uyuyakaldım

Gece uyandığımda Nicole ve Hope uyuyordu. Ben de yataktan doğrulup ağzıma girmiş saçlarımı düzelttim. Gözlerimi ovuşturup bön bön etrafı izledim bir süre. Sonra beynim çalışmaya başlayınca Jonas'ı görmeye gitmeye karar verdim. Büyük ihtimalle Owen'ın verdiği görevleri yapıyordu şuan ve hala uyumamıştı. Üstümdeki geceliğin üzerine uzun bir şey aldım ve Hope'un uyanmadığından emin olarak odadan çıktım

Jonas'ın odasına yaklaştığımda kapı çok az bir şey açıktı ve içerden konuşma sesleri geliyordu. Merak edip çaktırmadan kapıya yaklaştım ve dinlemeye başladım

"Seni özlüyorum Jonas. Sadece ben değil. Kısa süreliğine tatil yapsan olmaz mı?" diyordu bir kadın sesi. Jonas da pek umursamayan ve daha çok işiyle uğraşır bir tonda cevap vermişti

"Uğraşamam. Hem işlerim başımdan aşkın hala gelmiş dırdır ediyorsun başımda. Beni biraz rahat bırak. Ne sen ne de o küçük veletler umrumda değil"

"Metersin yüzünden mi?" dedi kadın aniden sert bir tona geçerek. Kaşlarım çatıldı. Ne metresi? Ve ne veletleri? Kimdi bu kadın? Sanırım beynim düşündüğüm kadar çalışmaya başlamamıştı. Kapıya biraz daha yaklaştım daha iyi duyabilmek için

"Aptal aptal konuşmayı kes. Ne metresi?"

"Sürekli yanında olduğun şu kız, Nicole müdür nedir onun arkadaşı. Bana saçmalıyorsun diyemezsin. Çocukların var Jonas. Benle ilgilenmiyorsan bile onlarla ilgilenmek zorundasın. Metresinden uzaklaşmak istemediğin için kaç haftadır çocukları görmüyorsun bile!"

Öylece kalakaldım. Şaka yapıyorlardı değil mi? Nicole'ün aptalca bir şakasıydı bu sadece. Ama Nicole uyuyordu ve benim uyanacağım saatleri bilemezlerdi ki

Oneshotlar || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin