3 | takım arkadaşı

388 62 39
                                    

chase atlantic - swim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

chase atlantic - swim

°°°

Durmadan çalan zil sesim.

Sabahın körü olduğunu tahmin ettiğim bir saatte, yeni ülkemdeki yeni evimde yatağıma tam anlamıyla gömülmüş, gözümü açamaz halde kulağımı tırmalayan lanet sesin bitmesini bekliyordum.

Ama tam kesildi dediğim anda telefon tekrar çalmaya başlamış, üç saniyelik sessizliğe bile izin vermemişti.

İçimden çok büyük küfürler ederek uykudan tam uyanamadığımdan gözlerim kapalı bir şekilde elimi yanımdaki komodinde olduğunu tahmin ettiğim telefona attım ve elimi birkaç saniye yanlış yerlerde gezdirdikten sonra telefonu bularak yüzümün önüne getirdim. Tek gözümü zar zor açarak ekranda kimin aradığınu okumaya çalıştım ardından.

Bilmediğim bir numara arıyordu.

Sinirle iç çekerek aramayı cevapladım ve kulağıma götürüp yatakta sırt üstü yatar hale geldim.

"Alo?"

"Alo? Uyuyan güzel, uyan artık."

"Sen kimsin?"

Uykulu bir tonda söylediğim cümle ile karşı tarafın ne kadar anladığını umursamadan cevap bekledim. Çıkaramadığım sesin sahibi ise kıkırdadı.

"Dostum... beni unutacak kadar içmedin herhalde."

Sesin bir an tanıdık gelmesiyle gözlerimi hızla açarak yatakta doğrulmuştum.

"Jimin?"

"Sonunda. Kalk da kapıyı aç, iki saattir bekliyorum."

"Kusura bakma..."

Hızla yerimden kalkarken Jimin de telefonu kapatmıştı çoktan.

Üstüm çıplaktı ama altımda bir eşofman vardı. Bunu çok da önemsemeyerek odadan bu halimle çıkmış ve dağınık saçlarımı da umursamadan binanın kapısını açan düğmeye basmıştım, ardından da önümdeki kapıyı açmıştım.

Saniyelerin ardından dördüncü kattaki evime asansörle gelen siyah saçlı adam asansörden inmiş, yeni uykudan uyanmış halimi görür görmez sırıtmıştı.

"Şu hale bak... o kadar dağıtmadık be dostum."

Yalnızca güldüm ve Jimin'le tokalaştıktan sonra içeri girmesini bekleyerek kapıyı kapattım.

"Evi temizlemedim bile. Kusura bakma." Daha kendim bile yabancı olduğum evde onu ağırlamak için nereyi işaret edeceğimi bilemedim başta. "Salona geç istersen. Sana ikram edebileceğim bir kahvem bile yok ama."

Gülerek gösterdiğim salona doğru ilerlemişti bile.

"Söylesen getirirdim."

"Bugün ilk işim alışveriş olacak."

vent'anni | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin