Aşk insanı olmak.

167 11 19
                                    

Leya bir elini kalbine götürdü, diğer eliyle karşısında ki kıvırcığa yani Yağıza el salladı, Yağız yüzündeki gülümsemeyi bozmadan oradan uzaklaştı

Deniz: Gözümün önünde aşk filmi mi çekiyonuz be?
Leya: Sende Alara-
Deniz: GERİZEKALI BEN ÜLKÜYÜ SEVİYORUM NE ALARASI BE!
Leya: Ney
Deniz: He
Leya: Sen aşk insanı mısın ki ?
Deniz: Sen öyle misin ?

Leya başını aşağıya indirdi, cevap vermek istemiyordu, Deniz Leya'yı hemen anladı. Leya'nın sırtını sıvazladı.

Deniz: Anlıyorum seni kardeşim.
-------------------------------------------------------
Yağız eski yırtık koltuğuna kıvrıldı. Her zaman yaptığı gibi kulaklığını taktı. Playlistinden "Daddy issues" şarkısını açtı. Gözlerini kapattı.

"Gitmene izin vermeyi deniyorum
Hayatıma nasıl devam ettiğimi bilmen için ölüyorum
İlk gittiğinde ağlamamıştım
Ama şimdi, sen öldün ve bu acıtıyor
Bu sefer bilmem gerek, babam nereye gitti?
Tamamen burada değilim
Bir yarım kayboldu

Git ve ağla küçük çocuk
Babanın da ağladığını biliyorsun
Annenin neler yaşadığını biliyorsun
Yakında atlatacaksın,sadece koyver gitsin

Git ve ağla küçük kız
Hiç kimse senin gibi yapamaz
Senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum
Biliyorum babanla alakalı sorunların var"

Yağız hayatın anlamını şarkılarda arardı hep. Şarkı dinlerken hissederdi.
-----------------------------------------------------------
Akşam saat 20:25'ti Leya zilin çalmasıyla yatağından kalktı. Kapıyı açtığında önünde bir adet kutu vardı. Kutuyu açtığında içerisinde bir adet klasik gitar vardı. Yanında da bir not yazıyordu.

-NOT-
Selam, rahatsız ettiysem üzgünüm. Ama sana bu gitarı vermeliydim.

Notta başka bir şey yazmıyordu. Leya önce bunun bir şaka olduğunu düşündü. Hemen Denizi aramaya karar verdi.

Leya: Deniz!
Deniz: Efendim çekirge?
Leya: Sen bana gitar mı yolladın?
Deniz: Benim param mı var Leya?
Leya: Anladım Deniz görüşürüz.

Leya yatağa gidip uyumaya karar verdi, Yarın daha detaylı araştırmayı planlıyor olsa gerek.

Sabah okula vardığı an soluğu Yağız'ın yanında aldı.

Leya: Sen hiç konuşmaz mısın?
Yağız: ....
Leya: Ah ne kadar aptalım senden cevap bekliyorum, Her neyse ben senin yerine de konuşurum,

Yağız hafifçe sırıttı, Arkadan Arda'nın sesi gelene kadar herşey güzeldi.

Arda: Sevgilim, bu herifle ne işin var?
Leya: H-hiç dalga geçiyordum ezikle!
Arda: Hmm öyle olsun bakalım.

Yağız başını sıraya indirdi, kulaklığını taktı. Leya'nın ise açıkça yüzü düşmüştü. 

Leya: Kabul görmek için seni harcıyorum değil mi? her zaman ki pislik Leya..

Yağız kulaklığı indirdi, Leya'nın elinden tuttu, başını yana doğru salladı.

Leya: Yani.. pislik değil miyim?
Yağız: ...
Leya: Seni anlamaya başladım ben sanırım!

Yağız Leya'nın elini bir süre okşadı, Ardından elini yavaşça bıraktı. Leya bir kağıt çıkarıp sıranın üzerine koydu.

-NOT-
Bugün okul çıkışı saat 20.25'te seni Kuyu parkında bekliyor olacağım :*)

Yağız Leya'ya gülümsedi, Kağıdı buruşturup cebine attı.
---------------------------------------------------

Yağız kulaklığını taktı, playlistini açtı, parka doğru ilerledi. Çimenlere oturmuş Leya'yı gördü karşısında. Leya'nın yanına oturdu, Leya'nın elinde ki klasik gitarı gördü.

Leya: Çalmayı biliyor musun?
Yağız: ...

Yağız gülümsedi başını onaylama anlamında salladı. Leya gitarı Yağıza uzattı. Yağız gitara baktı uzun süre donuk gözlerle. Gözlerini kaçırmadan
Parmaklarını yavaşça gitara yerleştirdi. Donuk ve duygu dolu gözlerle gitarı çalıyordu. Leya ise hayranlıkla Yağıza bakıyordu.

Leya: Böyle çalabildiğini bilmiyordum. Gerçi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Yağız: ....

Yağız sıkılmış halde başını çevirdi. Leya Yağız'ın elinde olmayan bir sebepten konuşmadığına emindi. Dilsiz olup olmadığını merak ediyordu.

Leya: Ne dinliyorsan bende dinleyebilir miyim

Yağız onaylar anlamda başını salladı, kulaklığın tekini Leya'ya uzattı.

"Türkçe yazılmış bir şiiri
Sana çevirircesinden
Saçlarında kayboldum
Dudaklarında kavruldum
Rüzgarlarında savruldum
Gel durdur istersen
Emindim zaten gelceğinden
Gördün beni sen merceğinden
Bense kaçtım gerçeğimden
Kayboldum".

Leya: Kaan Boşnak mı? Çok severim.

Leya saatine göz gezdirdi, saat 10.00 olmuştu. Zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini sorgular vaziyetteydi. Yağız ayağa kalktı, elini Leya'ya uzattı ve kalkmasına yardımcı oldu.

Leya: Sağol.

Yağız afallamış gözüküyordu, Salına salına eve gidiyordu, Eve vardığında kedisinin mamasını koydu, camın dibinde oturdu, parmaklarını kahve bardağında gezdirirken aklından çıkmayan tek şey bir adet Leya'ydı.

Sizce Yağız neden konuşmuyor?
Sizce Leya nasıl biri?
Sizce Yağız neler yaşadı?
Gecikmelerim sebebiyle özür amaçlı bu bölümüde yayınlamak istedim.

Sessiz" Leyyağ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin