Şirkete geldiğim gibi masa üzerindeki evrakları ve dosyaları düzenlemiş ve beklemeden Bay Kim için sert bir kahve yaptırmıştım.
Kapının önüne gelince derin bir nefes almış, diz üstüne gelen eteğimi düzeltip kapıyı çalmıştım. İçeriden 'gel' komutunu aldığım gibi içeri girmiştim.
Bay Kim her zamanki gibi masanın üzerinde oturmuş, telefon görüşmesi yapıyordu. Sanırım oğlu Kim Taehyung ile konuşuyordu.
Kim Taehyung... ilk aşkım...
İlk çıkış yaptığından beri onu takip ediyor, hakkında olan biten her şeyi çok iyi biliyordum. Bu şirkete ise hem uzun zamandır hayalim olduğu için hem de Kim Taehyung'u yakından görebilmek için gelmiştim.
Beni hiç görmedi. Ki zaten buraya asla gelmezdi. Bu yüzden de onu görme hayallerim suya düşmüştü. Benim şansıma gelmediğim zamanlar uğruyordu. Ki bu da 10 dakika bile sürmüyordu.
Yani öyle deniliyor..
Bay Kim'in telefonu kapatmasıyla kendime gelmiş yavaş yavaş elimi yakmaya başlayan kahveyi masasının üzerine koymuştum. Kahvesini alıp bir yudum aldıktan sonra bana teşekkür etmişti.
Özünde ne kadar sinirli bir insan olsada bir hata yapılmadığı sürece pamuk gibi bir insandı.
Elimdeki dün haber ettiğim cvleri uzatmış, konuşmaya başlamıştım.
"Bay Kim dün söylediğim cvler bunlar. Ufak bir imza ve sonrasında seçmeler için hazırlık yapmamız gerekiyor. Bunun haricinde saat 12:30'da Bay Hwang ile toplantınız olacak."
"Anladım Jeon. Bay Hwang ile toplantıyı bir saat ileriye al lütfen. Bu cvler bende kalsın. Halledince seni çağırırım. Başka bir şey var mı?"
"Yok efendim. İzninizle çıkayım."
"Tamam, çıkabilirsin."
Önünde eğilmiş, beklemeden odadan çıkmıştım. Hızla kendi odama çıkıp Bay Hwang'ın asistanını aramıştım.
Telefon ikinci çalışta açılmıştı.
"Buyrun?"
"Merhabalar ben Jeon Jungkook. Kim Johyun'un sekreteriyim. Bay Hwang ile görüşmeyi bir saat ileri almak istiyoruz."
"Tamamdır haber veriyorun hemen. İyi günler."
"Size de."
Telefonu kapatmış, bilgisayar başına geçmiştim. Yeni işe giren çalışanların önemli bilgilerini bilgisayara kaydetmiş, e-mail olarak Bay Kim'e göndermiştim.
Bugün o kadarda yoğun geçmeyecek galiba..
-
Baba:
Oğlum nerede kaldın?Taehyung:
5 dakikaya oradayım babaBaba:
Çabuk ol daha bir sürü işim varTaehyung:
Anladım baba geliyorum işteBaba:
Sabır-
Yüzümdeki makyajı tazelemek amacıyla çantamı alıp lavaboya girmiş, işimi halletmeye başlamıştım. Son olarak rujumu sürerken telefonum çalmış, Bay Kim yazısını görünce hemen cevaplamıştım.
"Jeon çabuk odama gel."
Cevap vermeme bile izin vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Normalde buna ne kadar sinir olsam da şimdi pek bir üzerinde durmamıştım.
Lavabodan aceleyle çıkıp, odaya doğru koşmuştum.
Kapının önüne geldiğimde tekrardan eteğimi düzeltmiştim. Bu bende huy olmuştu artık. Kapıyı tıklattıktan sonra verilen komut ile içeriye girmiştim.
Tam kafamı kaldırıp geç kaldığımla ilgili özür dileyecekken onu görmüştüm.
Kim Taehyung'u..
Kim Taehyung'un gözleri ilk defa gözlerime değmişti. Bende yarattığı depremi bilmeden...
Bölümler bazen uzun olabilir ama çoğunluk ile bu şekilde kısa olacak<3
Jeongguk'un elbisesi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Melody
FanfictionDünyaca ünlü idol Kim Taehyung ve babasının biricik sekreteri Jeon Jeongguk.. Taekook Texting/Düzyazı Feminen Jeongguk içerir!