Oy ve yorum yapmayı unutmayın <3
Minho hazırlandıktan sonra felixe haber vermiş ve arabaya atlamıştı. İki gün önce eşinin feromonları ile yolunu bulduğu eve doğru ilerlemişti. Aklında yer edinmişti nedense bundan sonra asla aklından çıkmayacağına da emindi.
İstemsizce gülümseyerek dikkatini yola vermeye çalışıyordu. Kurdunun kendine eş seçtiği sigma ile gelecek hayalleri kurmadan duramıyordu. Bugün okulda diğer öğrencilerin ve genç , eşi olmayan bütün alfa hocaların gözü güzeler güzeli eşinin üstünde olacağını bildiği için sigmaya fark ettirmeden feromonlarını üstüne salgılamış ve işaretlemişti. Onu eşi olduğunu düşünmelerini istemişti. Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Herkesin gözü jisungun üstündeydi fakat deltanın feromonları üstüne sindiği için kimse yaklaşamamıştı. Bir kaç kişinin ondan etkilendiğini çok iyi biliyordu. Bir an önce onu kendine aşık edip mühürlemeyi düşünmeden de edemiyordu. İlk aşkının (?) ne kadar erken olsada başka birinin olmasını kimse istemezdi.
Düşüncelerden kafasını iki yana salayarak ayrıldı ve geldiği üç katlı oldukça büyük eve baktı. Arabadan inip bahçeye yürümeye başladı. Kapının önüne geldiğinde daha önce buraya girmesine izin vermeyen korumalara bakmıştı ne garipti iki gün önce ona yaklaşmaya izin vermezken şimdi onu rahatlıkla burdan alıp güzel bir yemek yiyeceklerdi. Derin bir nefes aldı ve zile bastı. Bir kaç dakikanın ardından changbin kapıyı açmıştı. Kapının önünde bir kaç saniyelik merhabalaşmadan sonra üst katta hala hazırlanan jisungu çağırmıştı. Jisung bir kaç dakikaya inceğini söylemiş ve onu aşağı göndermişti.
Aşağı indikten sonra deltayı içeriye davet etmişti.Tahmin ettiği gibi alfaların hissedemediği ve sigmanın saklamaya çalıştığı heyecanlı feromonlar ile dolmuştu Minhonun burnu. Bu dudağındaki küçük gülümsemeyi büyük bir gülümsemeye çevirmeye yetmişti.
Bir süre diğer alfalar ile okul hakkında konuştuktan sonra jisung aşağı inince alfalar üst katta çıkmıştı. Onları rahat bırakmak için üst katta çıkan alfalar Hyunjin yüzünden merdiven boşluğundan onları dinliyorlardı. Changbin ve Chan bunun hoş olmadığını Hyunjine söyleselerde komiktir ki kendileri de onları dinlemek için sessizce bekliyordu.
Sigma merdivenlerden inerken delta gözünü karşısındaki güzellikten alamıyordu. Ona her yaklaştığında kalbi sıkışıyormuş ve nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. Bu nasıl bir güzelik ki nefesi mi kesiyor diye düşünmeden de edemedi. Dudaklarına sürdüğü vişneli parlatıcı ince ama dolgun dudakları daha çok tapılası yapmıştı. Sigmanın dudaklarının kendi dudaklarının arasına, ince belinin elleri arasına tekrardan ne kadar yakışacağını düşünüyordu. Ama bunun yeri burası değildi. Daha sonra yakışıp yakışmadığını başka şekilde kontrol edebilirdi değil mi.
Eğer jisung deltanın düşüncelerini duysaydı onun sapık olabileceğimi düşünürdü büyük ihtimale. Merdivenden tamamen indikten sonra küçük ama hızlı adımlarla deltanın önünde durmuştu. Parlayan gözleri birbirine değdiğinde minho gözlerini kapatıp kafasını hızlıca iki yana saladı. Daha sonrada zaten kulakları jisungun güzel kıkırtısı ile kutsanmıştı. Jisung knjn aptalığına kıkırdamadan edememişti.
Kafasını kaldırıp ona gülen sigmaya baktı ve konuştu.
"Merhaba mon ciel."
(Mon ciel gökyüzüm demek jisungun mavi gözlerine ve saçlarına ithafen söylüyor.)Jisung gülmeyi bırakıp tebessüm ederek konuştu.
"Merhaba bay Lee. Nasılsınız?" üst kattan onları dinleyen üç alfa jisungun minhoya olan hitabı ile kıkırdamıştı. Çok resmi konuşuyorlardı. Ama orda olduklarının bilinmemesi için ses çıkarmamak adına da ağızlarını elleri kapatmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)
Fanfiction"Biz sevgili değiliz." Minho duyduğu kelimeler ile hayal kırıklığına uğramış ve gözlerini yaşla doldurmuştu. Mühürlenmeleri bile onları sevgili yapamadığını düşünmüştü. "Ben şey ,dün akşamdan sonra-" "Biz mühürlü eşleriz ma chérie. Sevgiliden de ö...