3.BÖLÜM

19 1 0
                                    

              YALANLAR'IN GERÇEKLİĞİ

Bazen hayatımızı renkelendiren şeylerden bir tanesi de ailelerimizdir.
Bizi koruyan, doğruyu da yanlışı da ayırt etmemizi sağlayan, bİzi doğruya itip yanlıştan uzaklaştıran, göremediklerimizi gören, düştüğümüzde kaldıran, ağladığımızda ağlayan, güldüğümüzde gülen, dertlerimizin ortağı olan, hayallerimizin destekçisi olan, bize sarılan, seven, kollayan ve daha birsürü mucizevi şeylerin sahibi ailelerimizdir.

Bazı insanlar çok şanslıdır, çünki bir ailesi varsa bunların hepsine sahiptir ama bu hayatta şanslı olmayanlar bu saydıklarımın hiçbirini yaşamamış, hissetmemiş, görmemiş, duymamış, dokunmamış ve hiçbirini bilememişlerdir.

Çünki onlar kimsesizdir.

Bende o kimsesizlerden biriydim, bir aile sıcaklığının ne demek olduğunu bilmeyen, tanrıya bana bu duyguyu defalarca kez yaşatması için dua eden, ve hiçbir şekilde beni takmayacağını bilerek gurursuzca dua etmeye devam eden biriydim.

Ama şimdi tanrı dualarımı duymayı tercih etmişti, duymayı ve kulak vermeyi.
Kulak verdikçe o da anlamıştı sanki, içimde yanıp tutuşan bir aile özlemi olduğumu.

Belkide ettiğim bir sürü duadan sonra tanrı bana acımıştı, en azından babamın kim olduğunu bilmeme izin vermişti, onu görmemede izin verecek miydi?

Belkide bunların hepsi yalandı, o yaşlı büyücü herifin uydurduğu bir yalan ama bir insan yalanın bile bu kadar gerçekçi hissettirdiğini bilemezdi, bu bu yalan hayatımda duyduğum en gerçekçi yalandı.

En çok inanmak istediğim, gerçek olmasını en içten dualarımla istediğim yalandı bu.
Ve ben kendimi tanıyordum.

Ben bu yalana inanmayı tercih edicektim.
Çünkü dediğim gibi hiçbir yalan bu kadar gerçekçi hissettiremezdi beni, bu yalan hayatımda duyduğum en gerçekçi ve en inandırıcı yalandı.

Belkide hayata sıkı sıkı tutunmam için bir işaretti, belkide gerçekten böyle bişey vardı.

Belkide anlatılan yer gerçekti kim bilir,
ama gerçek olmasa da ben gerçek olduğuna inanacaktım, inanacaktım çünkü o yalanın içinde ailem vardı ve ben artık bir ailem olsun istiyordum..











                                    ♠️

"solarise ne zaman döneriz zedd"

beklenmedik sorum onda şok etkisi yaratırken gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi gözlerimin içine bakıyordu.

"neden bana öyle bakıyorsun, yoksa inanmayacağımı mı düşündün, bak inandım hadi şimdi beni solarise götür babamı görmek istiyorum."

bakışları normal halini alınca yerinde hafifçe kıpırdanıp   sırtını dikleştirdi ve boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Babanı görmeyi bende çok isterim evlat ama bu şuan için imkansız"

"neden" diye sordum yoksa ölmüş müydü yada beni bırakıp gitmiş miydi "neden şuan için imkansız    o. öldü mü?"

"Hayır evlat baban ölmedi fakat" duraksadığında bir an önce söylemesi için ayaklarına kapanacak kıvama gelmiştim.

SOLARİSİN BEKÇİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin