Senin Kanatların Yok

2-"Çiçekli çuval."

Merhaba arkadaşlar :)) hikaye fazla tutmadı. Ama devam ettiricem. Gittiği yere kadar artık neyse iyi okumalar -okuyucu 0 çaktırmayın-...

Sabah kalktığımda yorgun hissediyordum . Gerçekten okula gitmek istemiyordum. Dün Alp beni eve bıraktıktan sonra neredeyse 1 sezon supernatural bitirdim. Hiç durmadan izlemiştim en sonunda da uykuya yenik düşmüştüm. İsteksizce ayaklarımı yataktan sallandırdım. Lanet okul,lanet arkadaşlar, lanet notlar, lanet hocalar.... bu böyle sonsuza kadar gider... Günlük işlerimi halletmek için banyoya doğru yürümeye başladım.

Elimdeki sütü cici bebenin üstünde gezdirdim. Ne? Cici bebe yemenin yaşı yoktur. Bir taraftan yiyor bir taraftanda şarkı söylüyordum. Acaba Barış ne yapıyor? O ismini bilmediğim sürtük sevgilisi onun kolları arasında sabaha gözlerini açtı belkide? Umursamamam gerekiyordu belkide ama sonuçta yeni ayrıldık ve doğru o benden ayrıldı. Her neyse daha fazla düşünmek istemiyorum. Okula gitmek için kalktım. Bitmiş tabağımı tezgaha koyduktan sonra kapıya doğru yürüdüm.

Okula girdiğimde hiçbir şey olmadı.
Yanıma gelen bir arkadaşımda yoktu. Arkadaş demişken Alp nerde? Onu arayacağımı aklımın bir köşesine not ettim. Sınıfa girdiğimde birkaç kişi gözlerini bana çevirdi ve ardından geri kaldıkları yerden devam ettiler. Gözlerimi devirerek arka sıralardan birine geçtim. Saate baktığımda daha 20 dakika vardı. Oflayarak ellerimle oynamaya başladım..

"Erken gelmişsin? " bu sırada yanıma oturmuştu . Alpe sırıtıp evet anlamında başımı salladım,ardından devam ettim "Serenle nasıldı? " gülümsedi ."harikaydı. Sanırım ona karşı gerçekten bir şeyler hissediyorum ."
Vay canına ondan gerçekten hoşlanıyor olmalı sonuçta o Alp. Kızlara değer vermez yani . "Senin adına sevindim." Bakışlarımı ayaklarıma indirdim ve çekinerek sordum "Barışla görüştün mü? Yani şey merak etmiyorum ama yani napıyor diye sordum mutlu mu yani işte---" garipçe bana baktı "onu hala önemsiyor olamazsın değilmi sana onca lafı söyledikten sonra yani? " aslında haklıydı onu hala önemsiyordum. Her nekadar kalbimi kırmış olsada..."boşver. Sormadım say." Somurttum.
"Onu dün aradım ve işi olduğunu söyledi ve bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama---" duraksadı ve devam etti " arkadan bir kız sesi geliyordu." Şaşkınlıkla yüzümü buruşturdum ne yani benden ayrıldıktan hemen sonra bir kızın yanınamı gitmişti ben okadar mı kötü biriydim? İç çekip oturduğum sıraya biraz daha sindim -ne kadar olduysa artık-

"Gökçe bugün dersten kaçmaya ne dersin? " ona döndüm devamsızlığım vardı bu ilk değildi ne kaybederdim ki zaten başım ağrıyordu bir kerecikten bir şey olmaz." Tamam . Hadi gidelim hoca 5 dakikaya burda olur." Çantamı alıp onun arkasından yürümeye başladım yine hızlı yürüyordu bunu yapmasından nefret ediyorum. Gerçekten...

"Burası iğrenç! " beni güzel bir yere getireceğini sanmıştım ama bilin bakalım ne yaptı? Eski,camları olmayan, yıkık dökük bir binanın bir dairesindeydik . Yerdeki içki şişeleriyle kısa bir bakışma yaşadık . "Burası iğrenç değil kafamı dinleyebildiğim tek yer. Zamanla seversin." Odanın ortasındaki koltuğa kendini attı ve cebinden sigarasını çıkarttı içinden bir tane alıp dudaklarının arasına koyduktan sonra paketi bana uzattı. Bende içinden bir tane alıp aynı şekilde dudaklarımın arasına koydum. Evet sigara içiyordum. Beni rahatlatıyordu . Bana uzatılan çakmağı alıp sigarayı yaktım.alpin yanındaki yerimi alıp sigaradan derin bir nefes çektim. Boğazımı yakan dumanı geri verirken gözlerimi kapattım. Bu hissi seviyordum...

"Onu gerçekten seviyormusun? "
Seviyormuydum? Onunla gülmek iyi geliyordu. Ama onu gerçekten sevip sevmediğimi hiç düşünmemiştim. Kapalı olan gözlerimi aralayıp cevap verdim "Bilmem. Bana hissetirdiklerini seviyordum." Bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarını çatmış sigarasına bakıyordu. Yavaşça başını salladı.
"Onun senden ayrılması iyi oldu kesinlikle ikiniz çok farklısınız o çuval sen çiçekli çuval." Hayatımda bu kadar saçma bir benzetme duymamıştım."anlamadım." Gülerek cevap verdi "biliyorum. Bende anlamadım."... Bu benzetme tuhaf bir şekilde hoşuma gitmişti. Zihnimde defalarca yankılandı bu kelime "çiçekli çuval"...