Seokjin: Selam Jungkookie
Jungkook: Selam...
Seokjin: "..." bu ne demek şimdi?
Jungkook: Ben sadece düşünüyorum
Seokjin: bizim "date" hakkında değil mi?
Jungkook: Jin, ben o randevuya gitmek isteyip istemediğimi bilmiyorum
Seokjin: ...oh...tamam...ben seni anladım. Ben sadece gerçekten senden etkilenmiştim..
Jungkook:aslında ikinci bir düşüncemde.. Galiba ben kabul ediyorum. Çünkü neden olmasın?
Seokjin: işte bu! Tamam o zaman. Bu Cuma sinemaya gitmeye ne dersin?
Jungkook: ola bilir
Seokjin: Güzel. Ben seni saat 6'da alırım. O zamana kadar kendine iyi bak tatlımm
Jungkook: pekiJungkook telefonu cebine koydu ve duvarda asılı olan saate baktı.
2:17
O Jiminle saat 2'de kütüphanede buluşucaktı ama büyük olan her zaman geç kalırdı. Jungkook sandalyesinde oturup parmaklarıyla oynarken yaklaşan ayak seslerini duydu. Jimin'i görmeyi umarak başını yukarı kaldırdı, fakat gözleri tamamen farklı biri tarafından karşılandı.
"Selam Jungkook" Hoseok genç olanı selamladı. Jungkook, Hoseok'un onunla neden konuştuğuna şaşırmıştı.
"Selam Hoseok hyung."
"Aldığım duyumlara göre sen ve Jin bu cuma sinemaya gideceksiniz."
Jungkook başını salladı.
"Umarım güzelce oyununu oynaya bilir. Randevulara çıkarken gösteriş yapma gibi bir huyu vardır." Hoseok uyardı.
"Ne demek istiyorsun? Nasıl bir gösteriş yani?" Jungkook'un sesi oldukça endişeli çıkmıştı.
"Bak mesela, eğer sinemaya giderseniz Jin en ufak hoşuna gitmeyen birşey olursa sorun çıkarmaya başlar. Restorana gidersen daha erkeksi davranmağa çalışır. Seksi olmalı çünkü." Hoseok Jungkook'u haberdar etti. Jungkook bir kaç saniye düşünmeye çalıştı.
Gerçekten bunca zahmete değer mi?
" Bunları söylediğin için çok sağol hyung." Jungkook gülümseyerek söyledi. Hoseok yavaşça başını salladı ve kütüphanenin dışına doğru yürümeye başladı.
Jungkook evinin ön kapısından içeri girdi ve ev her zamanki gibi aynı sessizlikle karşısındaydı. Babasının yine evde olmadığı anlamına gelen o sessizlik. Merdivenlerden yukarı çıkıp yatak odasına bağlı banyoya girdi ve aynada kendine bakıp, yansımasıyla alay etmeye başladı.
"Haklı olduklarını biliyorsun, gidip kendini öldürmelisin."
Jungkook, bütün gün onunla alay eden kelimeleri tekrarladı. Bazılarının Jungkook'a daha o sabah söylediği sözler. Jungkook çekmeceyi açtı ve içinde 4 adet jilet bulunan küçük bir kutu çıkardı. Bir tanesini aldı ve gömleğini biraz kaldırdı. Genellikle görünmeyen bir yer bulması gerekiyordu. Hissettiği fiziksel acıya odaklandı. Banyo zeminine uzandı ve kafasında dönüp duran korkunç sözlerin, doğru olduğunu düşünerek ağlamaya başladı.Hikaye nasıl gidiyor? Yorumlarınızı bekliyorum. Haftada 2 kere yeni bölüm gelicek artık
O zamana kadar hoşcakalın
Denissa 🖐️💜