Jungkook gittiğinden beri saatlerdir yatağımdaydım. Ay çoktan gecenin günahlarını ve ayıplarını alıp gizlenmiş yerini güneşe bırakmıştı.
Eve geldiğimden beri ne kadar uykum olsa da gram gözümü kırpamadım. Bunun tek bir sebebi var, aklım onlarda. Eve yaralı geldiler, yaralarına bakamadım. Ağrıları var mıdır acaba? Kendilerine iyi bakmazlarsa mikrop da kapa-
Kapının çalınmasıyla beynimi dolduran soru silsileleri bölündü.
"Minseo. abicim uyandın mı?"
Yattığım yerde doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım.
"Gel abi. Uyandım." Hiç uyumadım...
Abim odaya girip yanıma oturdu. Kollarını bedenime dolayıp yavaşça saçlarımı sevdi.
"Minseo iyi misin abicim?"
Değilim abi.
"İyiyim abi. Hiçbir şeyim yok. Bana zarar vermediler. Aslında kötü insan bile değiller."
"Biliyorum. Tanıyorum hepsini. Severim ben onların tayfayı. Güvenirim de. Ama sen iyi değilsin. Başka bir şey var."
Abimle sarılmamızı sonlandırdım. Dolu gözlerimi abimden kaçırmaya çalıştım.
"Ben onu çok kırdım abi."
Abim hiçbir şey demezken gözümden bir damla yaş benden izinsiz döküldü. Abim hemen tekrardan kollarını sardı sarsılan bedenime. Abimin sarılmasıyla daha çok ağladım. Bir süre öyle kaldıktan sonra artık sakinleşmeye başladım.
Abim geri çekilip yüzümü elleri arasına aldı.
"Güzelim yeter artık. Hadi ağlama."
"Abi iyidir dimi? Tahmin ettiğim gibi çok ağlamamıştır dimi? O ben yokken ilaç kullanıyormuş, yoksa uyuyamıyormuş. İlaçlarını almıştır dimi abi?"
Abim kafasını önüne eğip sıkıntıyla iç geçirdikten sonra gözlerini gözlerime çıkarttı tekrar.
"Minseo ben sana yalan söylemedim hiç abicim. Söylemem de. O yüzden seni teselli edip rahatlatmak için o iyi diyemeyeceğim. Onun da senden farkı olmadığına eminim."
"Abi ben korkuyorum. Birini daha sevip kaybetmekten çok korkuyorum. Senin her an kötü haberin gelecek diye diken üzerinde yaşarken onun da haberini beklemek bana ağır gelir abi. Benden giderseniz ben toparlayamam. Bu sefer yapamam abi."
Gözlerimden akan yaşların yolunu abim yanaklarımdaki eliyle kesti. Baş parmağıyla firar eden yaşlarımı temizledi.
"Korkma abisinin güzeli. Ben yanındayım ve eminim ki sen onu kabul ettiğinde o da senin yanında olabilmek için her şeyini ortaya koyar."
Gözlerimi kapatıp başımı önüme eğdim hüzünle. Yapardı dimi? Yanımda olmak için her şeyini ortaya koyardı. Benim istediğim bu değil ki. Canını ortaya koymasın yeter.
Abim alnıma bir öpücük kondurup oturduğu yerden kalktı.
""Hiç uyumadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. O yüzden şimdi yatıyorsun ve uyuyorsun. Her şey yoluna-"
Abim beni yatırdığı sırada sözünü kesen evde yankılanan zil oldu.
"Sen yat abicim. Ben bakıyorum. Güzelce dinlen."
Abim odadan çıkıp kapıyı kapatırken ben de gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Fakat birkaç dakika sonra odamın kapısı gürültüyle açıldı.
"Bu ne be?! Kim bu densiz? Eşkıya mısını-"
Söylene söylene kapıya döndüğümde sözüm kesildi. Çünkü karşımda Jimin, Taehyung ve Yoongi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVERENGİ OKYANUS | JJK
Fanfiction"Ben okyanusa batıyorum. Git gide sonsuzluğa çekiliyorum. En kötüsü de ne biliyor musun?" "Ne?" "Kurtulmak için çırpınmıyorum bile. Kahverengi okyanusun içinde sonsuza dek yaşayabilirim. Ben oradan kurtulmak yerine. Orada nefes almayı öğrenmeyi terc...