wicked games, taennie | daddy issues

yarış gecesi

ilk bolumdeki yorumlara gore gercekten sevdiginiz bir konu olmus 💘✨ inanin ben de cok sevdim ve taslaklara bolumler attim. Bol bol yorum yapin ki bolumler hizli gelsin🖤 Buna bagli olarak akşam da bir bolum atabilirim belki

here we are now
entertain us.

°

"Yedek lastikleri kenara koyun!"

Ortam o kadar kalabalıktı ki başım şimdiden bu karışıklıktan ötürü dönmeye başlamıştı. Dikkat çekmemek için ayrı bir çaba sarf ederken bir yandan ortamı gözlemliyordum.

Benim durduğum kalabalığın tam karşısında, yolun diğer kenarındaki kalabalığın arasından Yoongi ve Namjoon denen adamları gördüm. Yoongi gülerek elindeki parayı sayarken Namjoon birilerinden yeni nakitler topluyordu.

Motorların durduğu yere baktığım sırada onu gördüm, Taehyung. Yanında sessiz bir tip olan Jungkook vardı ve öylece duruyorlardı. Başka tanıdık yüz görmediğimden emin olduğumda ortalara doğru ilerledim. Çarpan her bedende sinirlerim biraz daha bozulsa da yolu net bir şekilde görebilecek konumdaydım.

Kalça yanaklarını bile açıkta bırakan kot şortu ve üzerindeki bikini üstü ile vücudu dövme kaplı bir kadın yolun ortasına geçerek bağırdı. "Toplanın millet! Yarış başlıyor!"

Elindeki bira şişeleri ve sigaraları ile herkes bağırıp alkışlamaya başladı. Tanrım bu ortam gerçekten garipti.

Cilveli tavırları ile izleyicilere bakan kadın sağ elini havaya kaldırdı. "Bugünkü son yarışımız, Taehyung ve Minseok arasında!"

Alkış sesleri koparken motorları ile başlangıç çizgisine yaklaştılar. Atmosferden dolayı olsa gerek biraz heyecan yaptığımı fark ettim, merakla başlangıç çizgisine odaklandım.

Kadın eline iki tane tabanca aldı. Tahminime göre kapsüllü tabancaydı. İki tabancayı da havaya tuttu. Kasklarını nerden geldiklerini bilemediğim iki tane kız getirdi. İkisi de hızlıca başlarına geçirdi. Motor sesini çıkartmaya başladılar herkes tezahürat yapıyordu.

"Taehyung-shi ez ve geç."

"Sür ya da öl!"

Hala tabancaları havada tutan kız gülümseyerek bağırdı. "Bol şans bebeklerim! Üç... İkiii... Bir... Yarış başlasın!" Aynı anda tabancaları havaya ateş etti. İkisi de hızla kadının iki yanından geçtiler. Çığlık sesleri her zamankinden daha da fazlaydı. Şişe tokuşturma sesleri, kimin kazanacağı konusunda tahminler...

"Taehyung alacak."

"Minseok her zamankinden daha iyi hazırlandı. Belli olmaz!"

"Taehyung'un tek rakibi Jimin. O da arkadaşı, yarışmıyorlar."

Bahsettiklerine göre gerçekten iyi bir yarışçıydı fakat bugün şansına küsebilirdi. Kazansa dahi sevincini kursağında bırakacağıma dair kendime söz verdim. Kimse kimseye iğrenç bir şekilde sebebi ne olursa olsun davranamazdı. Kendilerini bu dünyanın sahibi sanan bir grup serseri. Gülüşleri solduğu vakit ben onlara aynı şekilde güleceğim.

Kalabalık arasından uzaklaşıp arka tarafa doğru yürüdüm. Polisi aramak için acil numarayı tuşladım. Arama tuşuna basacağım sırada telefonum elimden çekildi. Pekala, bu olay iki kez üst üste başıma geliyordu ve bir hayli sinirimi bozmaya başlamıştı. Yanımda duran bedene dönüp baktığımda tanıdık biri değildi. Hoş, burdaki kimseyi tanımıyordum fakat en azından o serseri grubunun yüzlerini biliyordum.