pazar gecesi

4.6K 431 355
                                    

wish we could turn back time
to the good old days.

°

Changkyun yüzünden yarış başlamadan bir saat önce Gangnam Tepe'ye gittik. Jimin ile bu güne kadar sürekli mesajlaşıp konuştuklarını ve daha da samimi olduklarını söylemişti. Bunun üzerine yanına gidip erkenden şans dilemek istediğini de belirtti. Onun arkasına takılarak ben de gitmiş bulundum. Belki de Taehyung'u görme umudu ile.

"Jennie ordalar!" Kafasıyla işaret etti. Serseri grubu tam takım burdaydı.

Changkyun adımlarını hızlandırdı, ona ayak uydurmak amaçlı ben de aynı şekilde hızlandım. Yoongi ikimizi görür görmez kaşlarını çattı. Bu negatiflik basan elemana gerçekten gıcık oluyordum.

"Hayırdır?"

Jin beni görünce gülümsedi ve selam verdi. "Ah, Jennie. Seni tekrardan görmek güzel. Umarım yine bizi şikayet etmeye gelmemişsindir." Gülerek başımı iki yana salladım. "Hayır, hayır. Bu sefer sadece izleyiciyim."

Yoongi hala tip tip bakarken Jimin koluna vurdu. "Bu kadar aksi olma."

Yoongi gözlerini devirip birkaç adım gerideki sandalyeye oturdu. "Sikimde değil."

"Bu hep böyle mi konuşur?"

Soruma yanıt veren kişi Taehyung'du.
"Genel hali böyle onun. Aldırma."

Yanımda duran Jungkook'u kibarca kenara çekti ve yanıma geldi. "Nasılsın velet?"

Gerçekten beklentiyle ona bakmıştım, aldığım soru ise velet ile bitmişti. Gözlerimi devirdim. "İyiyim sen?"

"Ben de iyiyim."

Changkyun'a döndüğümde Jimin ile onun motorunun yanına gitmiş, konuşuyorlardı. Gerçek arkadaş olan Changkyun; sevdiğini görünce arkadaşını satan kişi. "Sattı beni cidden."

"Yabancı değiliz artık ha?"

Taehyung'a bakıp kollarımı birbirine bağladım. "Galiba."

"Bira içer misin?"

"Olur."

Sanırım bunların sonsuz bira sağlayan sponsorları vardı. Herkesin elinde bir bira, bir sigara. Başka açıklaması yoktu. Bir şişe aldı ve kapağını benim için açtı. Ondan sonra uzattı.

"Teşekkür ederim."

Jin gülümseyerek bana baktı. "Bugün yalnız gelmemişsin. Akıllıca."

"Evet, sanırım bir daha o riski göze almam. Malum bazıları arkanızdan hızlı hızlı yürüyebilir, takip edebilir, endişelendirebilir."

Taehyung hafif kıkırdadı. Ona yaptığım imayı çok iyi anlamıştı.

"Doğru diyorsun."

Namjoon ve Yoongi yine bahisleri almaya başladığı için başımız kalabalıklaştı. Taehyung omzumdan dürttü.

"Daha sakin bir yere geçelim mi?"

Changkyun'a baktığımda yüzünde güller açıyordu, halinden gayet memnundu. Onun bu mutlu anını bölmek istemedim ve Taehyung'la daha sakin bir yere geçmeyi tercih ettim.

wicked games, taennie | daddy issuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin