Söylentilerin başlangıcı.

1.3K 134 159
                                    

Jisung

Minho ile göz göze gelmiştim. Gözleri resmen benim gözlerimin oyuyordu. Çok gergindim ve Seungmin yanımdan gitmişti, yalnızdım. O sinirli gözlerle bana yaklaşıyordu. Sanırım sıçmıştım. Yanıma geldiği gibi yakamdan yapıştı ve beni kendine doğru sertçe çekti. Şu anda ne hissedeceğimi bilmeden

"Benimle derdin ne !? Sapık falan mısın ?" dedi. Beni baştan çıkarman senin suçun kardeşim ?? Bir şey diyememiştim. Ne diyecektim ? Evet sapığınım mı ?

"Arkamdan böyle işler çevirebiliyorsun, ama şimdi karşımda bir şey diyemiyorsun ?"

Bırakmıştı beni. Tabii diyemezdim amk. Nefesim kesiliyordu. Jeongin'in peşinden aşçıların koşturduğunu fatketmemiştim bile-

Minho sinirle elini sıkıp yüzüme güzel bi' yerleştirmişti, duvara çarpmıştım. Amk eli çok ağır-

"Bir daha yanıma gelme, Han Jisung. Seni istemiyorum, bırak beni artık."
bunu diyip yanımdan ayrılmıştı. Duyduklarım yüzünden kendim hissetmeden gözlerim dolmuştu.

Jeongin bana taraf koşup,
"OĞLUM SİKECEK BUNLAR BİZİ ÇABUK"
diye kolumdan çekerek çıkarmıştı restorandan. Restorandan uzaklaştıktan sonra durmuştu ve kolumu bırakmıştı.

"Ee, Minho ile iş n'old-"
Kendimi tutamamış ve hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.

Felix

Herkesin restorandan gittiğini farkettikten sonra kıyafetlerimi alıp ışık hızında kaçmıştım restorandan. Nerede olduklarını bilmediğim için restorandan biraz uzak olan binanın duvarına yaslanmıştım. Telefonu açıp arkadaşlarıma mesaj yazıyordum..

                                      Felix:
                                      "Aloo"

BaklavacıChan:
"Oh yaşıyormuşsun"

                                      Felix:
                                      "Sizin kız işi n'oldu"

BaklavacıChan:
"Seungmin kızı bayıltıp çöpe attı"

                                      Felix:
                                      "Lan ne"

BaklavacıChan:
"Ha bu arada Felix"

Felix çevrimdışı

BaklavacıChan:
"Sana bir şey soracakt- lan"

Birisi telefonu elimden almıştı.

Tam anıracaktım ki karşımdakinin Hyunjin olduğunu farkettim.

"Hm, arkadaşlarınla cidden baş belasısınız değil mi ? Neden insanların işine karışıyorsunuz ?"

Sana ne lan orospu çocuğu. Görünce donmuştum. Yaptıkları aklıma geldikçe sinirim bozuluyordu.

"Telefonumu geri ver, Hyunjin !"
Telefonu elinden almaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu.

"Gitmene İzin Vermeyeceğim."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin