four

314 48 10
                                    


Kafeteryada otururken bakışlarım ders notlarındaydı. Okul başlayalı yaklaşık bir ay olmuştu.

Okuluma, derslerime odaklanmak istesem de bu pek mümkün olmuyordu. Bakışlarımı notlardan ayırdığımda gördüm yanıma ilerleyen Kyungsoo'yu.

Bir çok arkadaşı olsa da, benimle zaman geçirmekten hoşlanan biriydi Soo. Elindeki diğer kahveyi önüme bıraktığında gülümsedim hafifçe.

"Nasılsın bu gün?" Diye sordu hemen karşıma otururken. "İyiyim sen? Kahve için teşekkür ederim."

İç çekti. "Yani, iyiyim sanırım. Kendimi yalnız hissediyorum bu aralar." Kaşlarım havalandı. "Sen ve yalnız olmak? Sen yalnızsan ben öleyim o zaman."

Güldü, "ağabeyim bu aralar pek eve gelmiyor. Tek ailem o. Okulda kafamı oyalayacak bir şeyler bulsam da evimde senden yalnız olduğuma eminim Baekhyun."

Kahvemden bir yudum aldım ve hafifçe yaklaştım ona. "Çok mu çalışıyor yoksa başka bir şey mi?" İç çekti yeniden. "Her zaman çok çalışırdı ama bu aralar başka bir şey var sanki. Eve geldiğinde bile kafası yerinde değil sanki."

Güldüm, "ağabeyin aşık olmuş olmasın." Kaşları havalandı. "Yani bir seçenek. Neyse, ben şeyi sormak için geldim. Bu akşam bende kalmaya ne dersin? Günlerdir canım sıkılıyor evde. Güzel zaman geçiririz bir coj ortak dersimiz de var. Ders de çalışırız olmaz mı?"

"Olabilir, güzel fikir aslında." "Tamam, son dersimiz ortak zaten. Gel birlikte gidelim." Güldüm ve kalktım ayağa. Henüz bitmeyen kahvemi elime alırken birlikte ayrıldık kafeteryadan.

Sonunda Luhan'dan başka bir arkadaşım olmuştu. Kyungsoo iyi birine benziyordu.

//////////////

Chanyeol ağır adımlarla indi arabasından. Gözleri kapanmak üzereydi. Çok yorgun hissediyordu.

Uzaktan izlediği beden, ona iyi geliyor olsa da bir yandan ne yaptığını bu yaptığının nereye gideceğini düşündükçe daha da batıyordu bu çukura.

Baekhyun ona bakmazken bile iyi geliyordu Chanyeol'a. Ve bugün onu görememişti. Siwon tüm işleri bırakmak üzereydi bu yüzden her şey neredeyse Chanyeol'a kalmıştı.

Hem örgütü yönetip hem kurduğu şirket ile uğraşmak tüm enerjisini sömürüyordu.

Kyungsoo ile eskisi kadar ilgilenmediğinin farkındaydı. Kardeşinin anlayışlı biri olduğunu biliyordu. Buna güveniyordu.

Eve girdiğinde kapalı ışıklar beklerken gülüş seslerini duyduğunda hızlı adımlarla yaklaştı salona. İçeri girdiğinde herkesi görmeyi beklerdi.

Kyungsoo ile yan yana oturmuş soğuk kahvesini yudumlayan ve gülümseyen Baekhyun'u görmeyi ise hiç beklemiyordu.

Sertçe yutkundu. Kyungsoo içeri giren ağabeyini gördüğünde ona döndü gülümseyerek. "Hyung, erken geldin bugün."

Baekhyun bir ona bir de kapıda gördüğü adama baktı. Onu hatırlıyordu, haftalar önce gördüğü bu adam bir kaç gece rüyalarına misafir olmuştu.

Babasız, ailesiz büyümek belki de Chanyeol'u çekici bulmasında etki sağlıyordu. O gerçekten karizmatikti ve Baekhyun'dan oldukça büyük olduğu belli oluyordu.

Uzundu, güçlü duruyordu ve karizmatikti. Kyungsoo'nun ağabeyi olması, nasıl bir tesadüftü?

"Sizi hatırlıyorum." Diye mırıldandı Baekhyun. Ardından gülümsedi "büyük bir tesadüf." Chanyeol hızla salladı başını. Baekhyun'un onu hatırlıyor oluşu çok hoşuna gitmişti.

REVENGE/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin