Uyuyalı birkaç saat bile olmamıştı ama alarm sesi yüzünden kalktım, fazla mesai yaptığım için günlerdir uykusuzdum. Saat 05:00 ti.
Şirket yönetmek kolay değildi sonuçta.
Elimi yüzümü yıkadım, bir şeyler yedikten sonra dişlerimi fırçaladım. Gömlek ve pantolon giydim. Namjoonu arayıp, evden çıktım. Arabama doğru giderken namjoonun aramama cevap vermesini bekliyordum.
"Ne arıyorsun bu saatte?" Dedi uykulu bir sesle namjoon.
"Kalktın sonunda. Acik hazırlan bir projem var seninle konuşmamız lazım. Hemen şirkete gel." Dedi Taehyung.
"Gelemem."
"Kovarım."
"Nefret ediyorum senden Taehyung. Ek paramı alırım ona göre!"
"Pekala, sen gel yeter ki." Taehyung telefonu kapatıp arabasını çalıştırdı.
Şirkete yakın bir evde oturuyordu. Arabasını otoparka park ettikten sonra odasına gitti. Evrakları çıkarıp namjoonu bekledi.
~
Taehyung ve namjoon birkaç saat sonunda ara vermeye karar verdiler. Şirket çalışanları da teker teker geliyordu. Saat 07.00 ydi.
Taehyung ve namjoon kahve almak için şirketin yanındaki kafeye gitmeye karar verdiler.
"Ah merhaba. Ben Kim Jisoo, iş görüşmesi için buraya gelmiştim."
"Hey namjoon. Şu kadın da kim? Bizim şirkette mi çalışıyor?"
"Ne! Jisoo bu!" Namjoon şok olmuştu.
"Ne bağırıyorsun? Bizi duyacak. O kim, nereden tanıyorsun?"
"Benim liseden sınıf arkadaşım. Okulda saksocu olarak tanınıyordu."
"Ne!?" Taehyung o kadar sesli bir şekilde söylemişti ki Jisoo bile dönüp bakmıştı.
"Hey namjoon!" Jisoo taehyung ve namjoonun yanına gitti, "burada çalıştığını bilmiyordum. bayan manoban'ın yanına gitmem gerekiyormuş bana odasını gösterir misin? İş için gelmiştim de."
"İşe alındın." Dedi taehyung.
"Pardon..siz kimsiniz?"
"Şirketin sahibiyim ve sizde aradığım kriterlerde birisiniz."
"Ne tür bir iş yapacağım?"
"Ah o mu? Benim odam da konuşsak daha iyi olur." Dedi sırıtarak Taehyung.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
