Okulun zili çalmış,bitmek bilmeyen bir okul günü nihayetinde sona ermişti.Hava kararmış,Ay insanlara gülümser gibi parıldıyordu.Her zaman yürüdüğü bu sokak sanki daha önce hiç olmadığı kadar ıssızdı.Sokak lambaları bozulmuş,sokak sessizlik ve karanlık içinde boğuluyor gibiydi.Biraz ileride bu karanlığın içinde ki aydınlığı gördü.Limanı her zaman ki aydınlığı ile orada duruyordu.Adımlarını biraz daha hızlandırdı.Eve daha da yaklaştığında kapının açık olduğunu fark etti.İçini çok garip bir duygu kapladı.İçeriye adımını attı.İçeriden annesinin sesini geliyordu.Birisiyle konuşuyordu.Tartışıyor demek daha doğru olur.İçeriye girmeye yeltenirken kendi adını duyunca durdu.Ne konuştuğunu,kiminle konuştuğunu anlamak için içeriyi dinlemeye devam etti.
"Atıf,biliyorsun durumumuzu! Abin seni bugünlere getirdi.Sen nasıl kapını kapatırsın? Sokaklarda mı kalalım?"
...
"Evi hipotek mi edeyim? Sen ne diyorsun.Abinin haklarını böyle mi ödüyorsun.Yiğit seni bu kadar severken senin bizi yarı yolda bıraktığını duyunca ne düşünecek sen biliyor musun? Bugünler elbet geçecek.Bakalım Yiğit hala sana güvenecek mi? Yiğit'in yüzüne hangi yüzle bakacaksın çok merak ediyorum."
..."Abin hakkında düzgün konuş.Sen bugünlere kendin mi geldin? Abin olmasa sokaklarda sürünüyordun.Geldiğin yerleri ne çabuk unutmuşsun."
Annesi sinirle telefonu kapatmıştı.Ağladığını gelen seslerle anlamıştı.İçeri girmek istemedi.İsteyemedi.Duyduklarını yarım yamalak anlaması bile içine oturmuştu.Sırtına yük olmuştu.Yük saniyeler geçtikçe daha da ağırlaşıyor,kalkmaz bir hâl alıyordu.Ayakları artık hareket etmiyordu.Kapıyı ses çıkarmaz bir yavaşlıkta kapattı.
Karanlık sokakta yürüyordu.Düşünceler için de boğulurken nereye gittiğini bilmeden adımlarını atıyordu.Sahile yaklaşmıştı.Dalga sesleri ile karışık biraz huzur yayılmaktaydı etrafa.Boş gördüğü banka doğru yürüdü.Bu kahverengiliği solmuş,çürümeye yüz tutmuş banka oturdu.Biraz yayvan bir pozisyonda gözlerini kapattı.
Düşünceler beyninin en diplerine kadar oturmuş,her saniye olanları düşünüyordu.Annesi ne için amcasından yardım istedi? Amcası niye onlara yardım etmedi? İnsanların bu denli babasını sevmemesinin nedeni neydi? Soruların cevabını ararken zihninde, bir tartışma sesini fark etti.Kafasını kaldırıp bakmak içinden gelmesede vicdanı el vermedi.Kafasını kaldırıp sesin geldiği yöne baktı.Kendi yaşlarında bir çocuğu dört kişi dövüyordu.Hızla yerinden kalktı o tarafa doğru koştu.Dört kişiden; iri,uzun ve göz altları mosmor olan ona doğru döndü.Onun ne yapacağını anlayıp dövdüğü çocuğu bıraktı.Yiğit'e doğru yöneldiği sıra da Yiğit daha hızlı davranıp gözünün altına,elmacık kemiğine doğru sert bir yumruk vurdu.Az önceki o iri yarı adam yere yığıldı.İkincisini de indirdiğinde yerdeki çocukta kalkma fırsatı bulup diğer ikisini indirmişti.Yiğit çocuğun yanına eğildi.Yüzü gözü biraz dağılmıştı ama yüzünü yine de iyi korumuştu.
"İyi misin?" dedi elini uzatarak.
"Eyvallah,sayende iyiyim." dedi çocuk uzattığı elini tutarak.Yiğit kalkmasına yardım etti çocuğun.Banka kadar sessizce yürüdüler.Önce çocuk sonra Yiğit banka oturdu.
"Seni niye dövüyorlardı o adamlar?" dedi Yiğit."Bu şehirde yeniyim.Babamın biraz ileride bir liseye tayini çıktı.Buraya taşındık.Bende hem okula bakayım,hem biraz sahilde yürüyeyim dedim.Yürürken birden bana seslendiler.Bende durdum.Önce çakmak istediler.Kullanmıyorum diyince para istediler.Sonrası bu hâl zaten.Sağol kardeş.Çoğu insan umursamazdı ama sen yardım ettin.Adammışsın.Eyvallah,yardım ettiğin için teşekkür ederim."
"Önemli değil kardeşim.Hoşgeldin.Böyle yerler tek gezilecek yerler değildir,dikkat etmen gerek."
"Hoşbulamadım pek ve dediğinde de haklısın tek gezilecek yerler değilmiş, anlattılar.Adım Kerem."
"Yiğit."
"Memnun oldum."
"Bende.O dediğin okulda okuyorum bende.Baban ne öğretmeni?"
"Cidden mi? Edebiyat öğretmeni babam.Ben de buraya geldiğimde hangi okula gideceğim diye düşünüyordum.Babamla aynı okulda olunca torpil yaptığını düşünebilirler diye.Sanırım şu an gideceğim okula karar vermekle kalmayıp okuldan ilk arkadaşımı bile edindim."
İkisi de denizin dalga seslerine gülme seslerini karıştırdılar.Yiğit bu çocuğu sevmiş gibiydi.Güvenilir birine benziyordu.Kerem'de aynı şeyleri hissediyor gibiydi.Olaydan dolayı minnet de duyuyor gibiydi.
"Benim eve gitmem gerek.Haberleri yoktu çıktığımdan merak etmesinler.Sağol herşey için."
"Önemli değil kardeşim.Görüşürüz artık okulda." dedi gülümsemeyle.
"Görüşürüz." dedi Kerem gülümsemesine karşılık vererek.Elini sıktıktan sonra evine doğru yürüdü. Yiğit bu olay sayesinde biraz rahatlamıştı.Telefondan saate baktı.Saatte epey geç olmuştu.Banktan doğruldu ve eve doğru yürümeye başladı.Evin lambaları sönüktü.Annesi uyumuştu belli ki.Cebinden pek kullanmadığı yedek anahtarı çıkarıp kapıyı açtı.İçeriye girdiğinde masanın üzerinde yemek bırakıldığını gördü.Masaya oturdu.Karnını doyurduktan sonra masayı toparladı ve odasının kapısına doğru yürüdü.Odasının kapısını araladı ve yatağına doğru hareket etti.Çok yorulmuştu.Gözünü uykunun şefkatli kollarına bıraktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ' SİZLEŞMEK
RomanceŞehrin kalabalığında hiç yalnızlık hissine kapıldığınız oldu mu? Gecenin karanlığında dâhi bir umutla aydınlığı beklemediniz mi? Sıkıntıların ortasında,dertlerin odağında bir hayatınız oldu mu? Bu hikaye, hayatlarımızın zorluğunu gün yüzüne vuracak...