1-Veda

455 62 2
                                    

"Elena hâlâ uyanmadı mı Bekah? " Dedi Klaus. "Hiç bir fikrim yok." Dedi Rebekah. Elindeki kan torbası kan ihtiyacını karşılarken Klaus Alayla yanına geldi.

"Ne zaman gerçek bir vampir olup insan öldüreceksin? " Rebekah ona sinirle baktı.

"Günaydın. " dedi neşeli bir ses. Klaus Rebekah'dan ayrılıp , Elena'nın yanına gitti ve ona sarıldı.

"Günaydın, prensesim." Dedi geri çekilirken. "Günaydın Nik. Hey! Günaydın Bekah! Koko Nerede? " dedim.

Elena her zaman Kol'a 'Koko' derdi. Klaus ' a çoğunlukla 'Nik' derdi. Sadece çok Üzgün olduğu zamanlarda ona 'Kla' derdi. Rebekah ' ya ise 'ReRe' derdi. Elena bu tür Lakapları takmayı severdi.

Rebekah ve Kol , Elena'ya 'Lulu' derdi. Klaus ise 'prenses' derdi. Ya da 'Eli, Emi'

"Buradayım Lulu." Dedi ve elindeki kan torbalarıyla içeri girdi.

"Nereye gittin bu saate!?" Dedi Klaus sertçe. Rebekah ona baygın baygın bakarak. Kol'un yanına gidip elindeki kan torbalarından birini aldı. Sonrada üst kattaki odasına çıktı.

"İster misin , Klaus?" Dedi Kol. Elindeki kan torbasını havaya kaldırarak söylemişti bunu. Klaus hiçbir şey demeden Kol'un yanında duran L koltuğa oturdu. Bunun anlamı 'Hayır! ' dı. Kol elindeki kan torbasını sallayarak Elena'ya göz kırptı. Elena kıkırdadı. Vampir hızıyla elindeki torbayı alarak Rebekah ' ın çarprazında olan kendi odasına çıktı.

"Elena'ya bayılıyorum. Sizden daha eğlenceli. " dedi Kol. Klaus' un yanında olan koltuğa oturdu.

"Ona bende bayılıyorum. Fakat okul kaydını yapmamız gerek." Dedi Klaus. İstemediği sesinden belli oluyordu. Kol başını iki yana salladı.

"Kız kaç yüzyıldır okula gidiyor , Nik. Hemde liseye. Lise ergen dolu ve Elena'nın psikolojisi artık buna dayanamayacak. Kız bir mezun olamadı gitti. Bir kerede üniversite okutalım. " dedi Kol. Klaus' a mantıklı gelmişti. Hem Elena artık lise okumak istemiyordu. Haliyle kız artık bezmişti. Dersleride kötü değildi. Hatta baya bir inekti. Fizikte yüz alabilecek ve lisenin sonuna kadar takdir alabilecek kadar. Bu sene de aynı olmuştu. Elena sınavdan 496 almıştı ve artık Üniversite okumak istiyordu.

"Bunu dediğime inanamıyorum ama doğru söylüyorsun , Kol. Ya da Koko mu?" Dedi son cümlesini Alayla bastırarak. Kol somurtup dudak büzdü.

"Bu Elena'yla aramızda bir şey, Kla." Dedi son dediğini vurgulayarak. Klaus Sinirlenmişti. "Onu bana Elena ' dan başka biri söyleyemez. " sesi sakin çıkmıştı ama sinirini laflarının arasına sıkıştırmıştı.

Kol , saatine bakarak şaşırdığını belli ederek konuştu.

"Aovvv! Saat 10 olmuş , randevuyu kaçırmamam gerek! Görüşürüz , Nik." Kol , vampir hızıyla kızların yanına çıktı. Şansa Rebekah ' ın odasına girmişti. İkisinin aynı yerde olduğunuda yordu ama kendi odalarındaydı.

"Ne var Kol?" Dedi Rebekah , arkasını cama yasladı. "Acilen Yardımınız ihtiyacım var. Lulu , buraya gel." Dedi normal tonda konuşarak. Elena vampir oldu için duymuştu. Vampir hızıyla , Rebekah ' ın yanına gelip onunla aynı pozisyonda durdu. İkiside kollarını bağlamış tek kaşını kaldırmış Kol'a bakıyordu.

"Böyle bakmayın , garip hissettiriyor. " dedi Kol. Rebekah ve Elena birbirlerine baktılar sonrada Kol'a.

"Ne istiyorsun , Koko?" Dedi Elena. Kol derin bir nefes aldı. "Randevum var." Dedi.

Rebekah ona 'eee?' Der gibi baktı. Elena'da Tepkisizce Kol'a bakıyordu.

"Lexi ile." Dedi heyecanla. Rebekah ve Elena ilk şok olmuş sonrada sevinip, gülüşmüştü. Kol ile Lexi'nin araları hiç ama hiç iyi değildi. Lexi vampirdi. Ama Kol 'dan nefret ediyordu. Ona hiç yüz vermiyor, takmıyordu. Bir anda randevuda çıkmaları ise haliyle şaşırtıcıydı.

İnto The BlueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin