Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi yaz tatili de bitmek üzereydi. Ama bu sefer farklı olacaktı. Lise farklıydı. Herkesten öyle duymuştum. Gerizekalı insanlarla aynı ortamda bulunmak zorunda değildim. Herkes seninle aynı kesimdendi. Aynı zeka kapasitesine sahip olduğun insanlarla takılmak çok daha farklı ve güzel olabilirdi. Hep bunun hayaliyle yaşamış olduğumdan lise günlerim yaklaştıkça heyeanım git gide artıyordu.
He bu arada kısaca kendimden bahsedeyim. Ben Arya. Voleybolcuyum ve tahmin edebildiğiniz üzere boyum kısa sayılmaz. Ama kendimi oldukça kilolu bulduğumu da eklemek isterim. "Kız dediğin 55 kilo olur." zihniyetinin arkasındayım ve 67 kilo olmam beni oldukça üzüyor. Geçen ay ölçümlerde de boyum 1,73 çıkmıştı. Az çok canlanmışımdır gözünüzde. Her ne kadar arkadaşlarım güzel olduğumu söyleseler de ya beni üzmemek için söylüyolar ya da son derece zevksiz arkadaşlara sahibim. Açık kumral ve omzumda olan saçlarım ayrıca kahverengi gözlerimle oldukça sıradan bir kız olduğumu düşünüyorum. Bir erkek kardeşim var. Adı Berk. Şu an 5. sınıf. Annemle babam kısa süre önce boşandı ve Berk'le birlikte babamda kalıyoruz. Annemle aynı şehirde olsak da çok sık görüştüğümüz söylenemez. Neyse boşverelim bunları şimdilik. Hikayeye geri dönüyorum.
Puanım fena sayılmazdı. Güzel bir liseye gireceğimden emin gibiydim. Sonuçlar açıklanınca da hayal kırıklığına uğramadım. İzmir'in en güzel liselerinden birine kabul edilmiştim. Mutluydum ve okula yalnızca 1 hafta kalmıştı.
Göz açıp kapatıncaya kadar 1 hafta geçti. Sabah saat 8de başlayan okul beni azıcık hüzünlendirse de babamın zoruyla kalkıp giyindim.
Okula gittiğimde kimseyi doğal olarak tanımıyordum. Şöyle bi etrafıma bakıp sınıfımı bulma yolunda emin adımlarla ilerleyip ilk sınıfın sınıf listesine baktım. "9-A"
Adım listenin en sonlarında yazıyordu. İçeri girdiğimde herkes bana bakıp ismimi filan sordu. İnsanları gözlemlemeyi severdim. Sınıfımızda bir adet tikican sarışın bomba vardı. Bu kızdan çok çekeceğim diye düşünmeden edemedim. Yanında da çok atılgan gibi duran bi tip vardı. Erkekler çok az sayıdaydılar. Tabi bunu öğrenince biraz sarsıldım.
İlk ders tanışma faslıydı. Teneffüse çıktığımda beni aşırı mutlu eden bir şeyle karşılaştım. Eskiden çok iyi anlaştığım ve az bir süre de olsa bizim takımda olan bir kız vardı. Yanına gittim konuşmaya başladık. Çok çabuk ayak uydurmuş gibi gözüküyordu. Canım cicim sohbet ederken karşıda bir ışık belirdi. En azından benim açımdan. 1.90 boylarında kumral çekik gözlü iri kıyım bi çocuk bize yaklaşıp "İlyada'yı gördün mü Yaren?" dedi. Yaren bir süre bir şeyler söyledi ama çocuğa bakmaktan hiçbir şey anlamadım ya da duymadım. "Kim bu İlyada be?" dedim. İsminde hayır yoktu bir kere.