ᴀʟᴍᴀɴʏᴀ'ʟı ᴛᴏᴘ |ʙ×ʙ|

1

Sabahın ilk dersi matematik olduğu için girmemeyi tercih etmiştim. Onun yerine Murat'la kantinde pubg oynamayı planlıyorduk. Ne yani sabahın köründe başka ne yapabilirdik ki?

Bugün haftanın ilk günü Pazartesi olduğu için canım matematik hocam giriş katta nöbetçi oluyordu. Ona görünmeden geçmek için baya efor sarfetmem gerekiyordu yani.

Giriş kapısının yanından ufaktan içeriye göz gezdirdim. Şansıma Orhan hocam görünürler de yoktu. Sözde nöbetçi öğretmen var he ,yabancı olsam elimi kolumu sallaya sallaya girerdim valla. Hızlı adımlarla kantine ilerledim. Murat erkenden gelmiş kurulmuştu bile.

Kantine girmemle direkt gözüme çarpan koca koltuğa yayılmış bir Murat ayısıydı. Genelde biz koltuklu masalara oturduğumuz için herkes alışmış, olmasak bile oturmaya tenezzül etmiyordu. Yani anlıyacağınız artık bizim tapulu masamızdı.

"Günaydın lan Muro." Diyerek yanına attım kendimi. O ise telefondan kafasını kaldırmamıştı hâla.

"Güno."

"Yarram hiç cevap vermeseydin gerek yoktu."

"Kanka daha açılamadım ondan yani." Dediğinde birkaç saniye yüzüne baktım ardından telefonumu çıkardım. Birkaç twitter gündemine baktıktan sonra instagrama girdim. Neredeyse 1 haftadır adam akıllı giremiyordum. Sayfayı yenilediğimde direkt okulun itiraf sayfasının bir gönderisi önüme çıktı.

"Okula Almanyalı bi top transfer olmuş arkadaşlar adıda dorukmuş. Çocuğun instasında makyajlı fotoları falan varmış. Yani bildiğiniz ham top jsjsjsjsj. Buarada gizli olsun admin"

Okuduğum şeyle ufak çaplı bi kahkaha atmıştım. A0 Türkçe ile yazılmış daha doğru yazılmaya çalışılmış itiraf bı hayli komikti.

"Yine neye Gülüyon sen.' demişti Murat.

"Ulan itiraf sayfasına yazılana gülüyorum sen gördün mü?" Diye sordum.

"Yok lan. Bana GT yapmadı diye çıktım takipten sayfayı. Ne yazmışlar?" Deyince çok uzatmadan elimdeki telefonu ona uzattım. İçinden sessizce okuduktan sonra aynı benim gibi kahkaha atmıştı.

"Yıl olmuş 2022, bunlar hâlâ neyin derdindeler aminakoyim ya." Sövüşüne katıldığımı belli eder bir kafa haraketi yaptım. Sikim sonik kişilerin hepsi bu okulda toplanmıştı neredeyse. Biliyordum ki peşinide bırakmazlardı.

"Artık koca dönemin alay konusu olur. Allah sabır versin." Dedim ve ayaklandım. Daha fazla karnımın guruldamasına dayanamıyordum çünkü.

"Nereye?" Dedi sonunda elinden telefonunu bırakabilen canım arkadaşım.

"Cehennemin dibine gelcen mi?"

"Yok kanka ya sarmaz orası."

"Kendime karışık tost alıcam bilader. İstiyon mu?" Dedim ceplerimi yoklayıp paramı çıkarırken.

"Sen ısmarlıyosan neden olmasın brom." Dedi. Aslında bunu sormam bile hataydı. Beleşse Murat için herşey okeydi. Son kez iğneleyici bakışımı atıp Ayşe ablanın yanına ilerlerdim. Bu okulda sevdiğim şeylerden biride kantinci Ayşe ablaydı. Kendisiyle çok iyi anlaşıyorduk, beni öz oğluymuş gibi severdi , tabi bende onu çok severdim.

"Günaydın Ayşe ablammm." Dedim yarım ağız sırıtarak. Benim sesimi duyduğu gibi arkasını dönmüş gülümsemişti. Seviyordum be canım ablamı.

"Oooooo bu ne enerji ablasının birtanesi."

"Matematik dersine girmeyeceğim ya ondan böyleyim." Bu dediğimle yavaştan kaşları çatılmaya başlamıştı. Dersleri aksatmama çok kızıyordu. Demiştim ya öz oğlundan farksızdım.

"Oğlum bak bu sene son senen ,adam akıllı girsene şu derslerine. İki gün sonra sınavda napıcaksın?" Bu konuşmayı hergün babamdan duyduğum için artık alışmıştım. Haklılardı ama napayım işte matematiği sevmiyorum. Bu benim suçum muydu  yani?

"Ya ben hallederim ablam sen takılma bana. Hem sabah sabah bak ne güzel tost yiyeyim dedim sınav dedin hevesim kaçtı." Yapmacık bir şekilde dudaklarımı büzdüm. Buna dayanamayan ablam gülümsemiş ve ellerini beline koymuştu.

"Aaaa şuna bak sen. Tabi biliyorsun dayanamıyorum dudak büzmene, hemen vur ordan!" Dedi şakacı bir sinirle. Sonunda kadını işinden alıkoyduğumu farkedip ellerimi suçlu gibi iki yanıma kaldırdım.

"Tamam ablam da seni işinden etmeyeyim. Doluşur şimdi burası."

"Yok etmezsin yavrum da haklısın. Şu tostları falan hazırlayayım konuşuruz yine seninle."

"Ozaman ben iki tane karışık tost alayım ablam." Dedim ve kenara çekildim. 3-4 dakikadan sonra tostları hazırlamış önüme koymuştu. Son anda aklıma gelen içeceklerle dolaba yöneldim. İki ayran ve pipet aldım.

"He birde 2 ayran aldım." Dedim ve parasını uzattım. Son kez Ayşe ablaya kolay gelsin deyip bizim ayının yanına ilerledim.

"GELİYO GELİYOOOOOOO HAVALI GELİYO." Diye bağırarak kantini inletiyordu salak çocuk. Yani hoşuma gitmedi de diyemezdim şimdi.  Artistçe sırıttım ve gözlerini alamadığı tostunu verdim.

"Alda zıkkımlan." Derken bende hayvan gibi gömüldüm tostuma.

"Lan şu çocuğu civciv sancaktım bian, bu nasıl bir sarışınlık." Dediğinde işaret ettiği yere baktım. Tam kantinin kapısında sarışın bir çocuk dikiliyordu. Ciddi ciddi civcivden farksız bir çocuktu.

"Harbiden civciv sarısı gibi saçları. Hatta gibi değil baya." Dedim çocuktan gözlerimi alamazken. Yakışıklı çocuktu.

"Yeni geldi herhalde.." dedi ve büyük lokmasını yutup devam etti ".. kızlar yaşadı desene."

"Valla pek öyle değil. Ben varken Allah aşkına sende." Derken elimle saçlarımı düzeltmiştim. Bu hareketimle Murat yine sesli bir kahkaha atmıştı. Okadar sesliydiki sarışın çocuk bile bize doğru çevirmişti bakışlarını. O sırada farketmiştimde bu çocuk eyeliner mı çekmişti? Yok canım ben yanlış görüyorum sanırım.

İyice çocuğun yüzüne dikkat kesilince gerçektende eyeliner olduğunu anlamıştım. Demekki bu itirafta ki yeni nakil olan Almanyalı top denilen çocuktu.

"Bu sarışın, şu yeni gelen top dedikleri çocuk galiba kanka."

"E hassiktir , ben top deyince böyle yakışıklı beklememiştim..." Demişti şaşkınca.

"Bende kanka bende." Diyip tekrardan gözlerimle sarışını süzdüm. Bu nasıl toptu anasını satayım....

-
-
-
Merhaabaaaaaaaa
Dayanamadım ve aklımda olan bu kurguyu yazdııımmmm.
Yine bir lise kurgusu ama napayım çok hoşuma kaçıyor wkndoekdkd
İnşallah beğenirsiniz, iyi okumalar💖

  19.08.22🖤