4

18 1 2
                                    

"Eee çay sevmez miydin?" Dedim karşımda oturmuş çocuğa. Çayına hiç dokunmamıştı sadece yeri izliyordu. Birazda dalgındı , benim konuştuğumu bile farketmemişti.

"Şşşh civciv?" Derken birde dürtmüştüm. Ona dokunmamla irkilen beden sonunda gözlerini bana çevirdi.

"Ha pardon? Nededin anlamadım." Kaşları anlamadığını belirtircesine kırışmıştı.

"Çay diyorum , sevmiyor musun?"

"Çay sevilmez mi ya? Severim tabi de neden sordun?" Meraklı sesiyle sonunda kasvetli havasının dağıldığını anlamıştım. Benim aklımdaki sorularda bir bir uçmuştu böylece.

"İçmedin de ondan dedim." Dediğim zaman çayını eline almıştı. Karşımdaki manzara okadar tuhaftı ki , bu okula yakışmayacak derece güzelliğe sahip olan bir çocuk ve elinde karton bardaktaki çay....ya da yakışıklı mı demeliydim? Bilemiyordum ama garip bir çekiciliği vardı bu civcivin. Ne kadar makyaj yapsa da yakışıklılığı asla erkekliğinden ödün verdirmiyordu . Farklı duruyordu. Uzun bir süre onu süzdüğümü sonunda farkettiğim de utançla kafamı çevirmiştim. Resmen utanmıştım ama bunu her gün okuldaki çekilmez insanlara yapıyordum zaten. Bu bir ilk ti.

"Bana bukadar iyi bir şekilde yaklaştığın için teşekkür ederim İlker."
Dedi gözlerini kaçırarak. Büyük ihtimalle benim gibi dıştan sert görünümlü birinin böyle davranacağını düşünmemişti. Ah tamam belki kendimi kandırıyor da olabilirdim , ama sert duruyordum bence ?

"Dışarıdan sert mi duruyorum?" Ani gelen soruyla kaşlarını çatan Doruk'tan pek farksız sayılmazdım. Direkt düşündüğüm şeyi dışarıya dökmüştüm. Nezaman akıllanacağım..

"Yaani doğruyu söylemek gerekirse ciddi duruyorsun. Ama sert durmuyosun. Öyle olsaydın seninle konuşmazdım."

"Gerçekte sert bir kişiliğe sahip olsam benimle konuşmaz mısın?" Dediğimle aklı karışmış civciv bunu dışına da vurmuştu. Eliyle saçlarını karıştırdı ve göz temasımızı yeniden kurdu.

"Bilemiyorum ki de neden sürekli soru soruyorsun? Kafam karıştı şimdiden."

"Üzgünüm bazen bu konuda çekilmez biri oluyorum."

"Hayır o manada dememiştim. Gayet de çekilir birisin." Dediğiyle gözlerim irileşirken bukadar fesat olmama bir kere daha sövdüm. Arkadaşım normal bir şey söylerken benim aklım başka şeylere gidiyordu.

"Ah evet ya tabi." Doruk çayından son yudumunu alıp bana baktı.

"Ben artık sınıfıma çıkayım. Zil de çalar..." Demişti ki zil çalmıştı. Bu teneffüs çok mu uzundu yoksa bana mı öyle gelmişti.

"Demene kalmadan çaldı." Yavaşça gülümsedi. Ardından birlikte ayaklanmıştık. Kantinden çıkarken hiç konuşmamıştık ta ki katımıza gelene kadar. Doruğa kafa işareti yaptım ve kendi sınıfıma ilerledim. Girdiğim gibi sınıfın pis kokusunu da farketmiştim tabi. İğrençti.

"Havalandırın şu sınıfı bir kerede amına koyayım." Sitemkar biçimde tüm camları açtım. Nefes almak için cam kenarına geçmiştim.

"İlker burada mı oturucaksın?" Diye soran hevesli sese döndüm. Yağmurdu. Beni beğeniyordu ve bunu aşşırı belli ediyordu. Bende karşı çıkmıyordum 3 maymunu oynamaya devam ediyordum. İyi kızdı ama olmazdı. Sınıfın içinde ter ve baharatlı yiyecek kokuları bir süre daha kalıcağa benzediği için camın kenarına oturmam daha mantıklı olabilirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ᴀʟᴍᴀɴʏᴀ'ʟı ᴛᴏᴘ |ʙ×ʙ|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin