Aradan 10 yıl geçmişti. Aileleri iki haftalık tatildelerdi ve odaları hatta yatakları aynıydı -yanyana bitişik denilcek kadqr- kardeşlerin.
Gece
"Kenara kay aptal!" Diye bağırdı küçüğüne, "iki kişilik yeri kaplayan kişi sensin gerizekalı!"diye bağırdı küçük, büyüğüne..Sabah ilk abisi sonra ise küçüğü giderdi okula anlaşmaları buydu.
Sabah
"Hey velet o benim dondurmam!" Dedi hyun "artık benim" dedi elindeki beyaz dondurmayı yalarken küçüğü. Hyunjin felixe hep sinir olmuştu ailesini çaldığını düşünürdü hep. Ama öyle olmamıştı lakin hyunjin anlamıyordu.Dondurmayı alıp küçüğünün ağzına sokmadan önce son dediği şey "al o zaman aptal!" Dı büyüğünün, felix dudaklarının kenarı vanilya olmuş çatık kaşlarla ağzından çıkardığı dondurmayı elinde tutarken sinirle abisine bakıyordu abisi ise sadece en sinir bozucu sırıtışını yapıyordu..
"Abi cidden bu filmimi izlicez!?" "İlk olarak ben senin abin değilim aptal. Ve evet beğenmiyorsan siktir git" dedi küçüğüne kapıyı göstererek. Küçüğü yatakta emekler pozisyon alarak " sen çıksana çok istiyorsan gerzek!" Diye bağırması üstüne abisinden sert bir tokat yemesi bir olmuştu. Hyunjin ne zaman bir şeye yada küçüğüne sinirlense ona vurur ve siniri geçene kadar devam ederdi. Küçüğü ise sesini çıkartmaz ailesi abisine birleyen yapmasın diye şikayet edemezdi.
Yanağını tutarak düştüğü yatakta yatan Abisine dolu gözlerle baktı küçüğü, abisi ise onun bu haline alışık olduğu için alay dolu bir sırıtış yaptı ve "ne oldu? Ağlayacakmısın yoksa ne acınası." Dedi. Küçüğü ise ayağa kalkıp sadece "hiçbirşey " demekle yetindi ve odasındaki çalışma masasına oturup resim yapmaya başladı. Felix mükkemel karakalem resim yapardı ve odasının her yarası bu resimlerle doluydu.
Yaklaşık aradan 3 saat geçmişti ve büyük olan yatakta uyuya kalmıştı -küçüğü öyle sanıyordu- küçük olan ise omun resmini çiziyordu. "Güzel çiziyormusun bari?" Hyunjinden gelen sesle küçüğü küçük bir çığlık atmıştı " sen uyumuyormuydun!?" Büyüğü ona döndü ve sırıttı "uyuduğumu kim söyledi sana hm?" Dedi, küçüğü ise yanakları kızarmış bir şekilde "öyle görünüyordun.." diyebildi sadece.
Aradan yaklaşık bir saat geçmişti ve felixin voleybol maçının zamanı gelmişti felix takımda oynuyordu ve voleybolda çok iyiydi ama bugün abisi onu götürücekti.
felix voleybol için mini siyah şortunu, dar kolsuz formasını ve dizliklerini takmıştı hazırdı.
Abisi ise bol siyah tişörtünü ve yanlarında çepleri olan bol pantolonunu giymişti, çok çekici görünüyordu..
"Tanrım daha hazırlanamadınmı alt tarafı maç!"diye bağırdı büyüğü. "Geldim işte sabret" diyip kapıya yönelmişti felix.
Abisi onu iki kere süzmüş ve dilini yanağında gezdirmişti çatık kaşlarla. "Ne var?" "Çok açık giyinmişsin felix" demişti abisi. "Maça gidiyorum eşofman ilemi gidiyim?"
Öyle gitmişti. Abisi onu öyle çıkarmayacağı üzerine söylenmişti felixte mecbur forması üzerine eşofman giymişti.
Maç salonuna gelince soyunma odasında eşofmanlarını çıkartmıştı felix.
Takımın kaptanı eskiden felixti ama boyu kısa olduğu için artık leo.
Felix bu durum yüzünden leodan hep nefret etmiştir.
Yaklaşık 20 dakika sonra bütün takım sahaya yavaşça gelirken aralarında en gergini felix gibiydi çünkü yedekte oynamaktan çok korkuyordu.
Hyunjin bu durumu farketmiş olacakki kaşlarını çattı.
Maç ısınmalarına geçmiştiler ve felix hyunjinin önünde ısınıyordu. Diğer oyuncuların şortu biraz daha uzundu fakat felixin ince bedenine ancak o şort bulunmuştu.
Eğilme hareketi yapıyorlardı ve felixin kalçası çok belli oluyordu, hyunjin ise sadece kalçalarına odaklanmıştı fakat bunu farketmemişti daha.
Felix herkesten önce ısınıyordu çünkü herkes sohpet ederek ısınıyordu. O bacaklarını iki yana açıp ayaklarının ortasına ellerini koyarken kalçasını kaldırmıştı ve hyunjinin dikkatini küçüğünün kalçasına sırıtarak bakan takım arkadaşı çekmişti.
Kaşlarını çatmış ve küçüğüne bakan takım arkadaşını izliyordu sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
of the stars//hyunlix
Science FictionYıldızların felix, yıldızların. Hyunlix -düz yazı -texting