|1| Araba kazası

855 118 168
                                    


Merhabalar, bu benim ilk kurgumdu beğenmeyip yayından kaldırmıştım ama şimdi tekrar yayınlamak istedim. Silmeye kıyamadım. Mantık hataları bulunabilir lütfen çok takılmayın. Umarım beğenirsiniz.

Ve bilmeniz gereken bazı şeyler var öncelikle bu hikaye kesinlikle pedofili içerikli değildir. Pedofili ne demek bilmeyenler için kısa bir açıklama yapacağım lütfen dikkate alarak okuyunuz.

Pedofili, belirli yaştaki bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık. Bu rahatsızlığa sahip kişilere pedofili denir.

Lütfen yorumlarınızı bu bilgiyi göz önünde bulundurarak yapınız aksi takdirde şikayet edip sileceğim. Zaten yaş farkı dokuz, bunun sorun yaratması ve pedofili olarak düşünülmesini saçma buluyorum. Ayrıca Taehyung, çocuklardan değil Jungkook'dan hoşlanıyor, aynı zamanda Jungkook çocukken değil büyüdüğünde sevgisi ortaya çıkacak, okudukça anlayacaksınız. Eğer bu durumdan rahatsız olacaksanız okumayınız. Umarım anlatabilmişimdir.

İyi okumalar :)

Gökyüzü kızıllığını karanlığa bırakmış, pamuğa benzeyen bulutlarını her yere dağıtmıştı. Bulutlar ağlayacak gibi duruyor ama ağlamıyordu. Hava ne soğuk ne de sıcaktı, sadece hafif bir esintisi vardı.

Taehyung, bisan-dong'a ailesini ziyaret etmek için gitmişti. Bir hafta kaldıktan sonra Seul'a kendi evine dönüyordu. Şu an sessiz otobanda, tekerleklerini toza dumana katarak yol alıyordu. Saat gece yarısını geçmişti. Uykusu geldiğinden dolayı esnedi ve esnemekten dolan gözlerini kırpıştırdı. Boş otobanda ilerlerken sıkıca kavradığı direksiyonu telefonunun çalmasıyla bıraktı, kim olduğunu tahmin etmek onun için zor değildi.

"Efendim Jimin"

"Nerdesin Tae?"

"Yoldayım, geliyorum."

"Ah anladım, ne zaman gelirsin?"

"Bir veya iki saate orada olurum"

"Bana geleceksin değil mi?"

"Ah Tanrım! Jimin! Bir saniye"

"......"

Genç esmer telefonu arkadaşının yüzüne kapatmak zorunda kalmıştı, hemen siyah arabasından inip hızlı adımlarla, sağ şeritte kaza yapmış araca doğru ilerledi.

Aracın ön tarafından dumanlar yükseliyor, karanlık geceye tuhaf sesler bırakıyordu. Ters dönmüş olduğundan araçta birinin olup olmadığını pek anlayamadı ama sonra küçük bir çocuğun ağlama sesini duydu.

Genç adam ne yapacağını şaşırmıştı. Elini arka cebine atarak telefonunu aldığı gibi Polisi ve Ambulansı aradı. Telaşından dolayı eli ayağı birbirine girmişti. Sonra aracın içine bakmaya çalıştı fakat cam kırıkları her yere dağılmış ve araç oldukça hasar almıştı. Küçük bir çocuğun hıçkırıklarını duyduğunda derin bir nefes aldı "ah Tanrım, inanamıyorum"

Aracın arka koltuğunda oturduğunu düşündüğü çocuğa seslendi "Hey! Sakin ol...şşşt ağlama," küçük çocuk bu sözlerin kime ait olduğunu göremiyordu çünkü orada neredeyse sıkışıp kalmış ve görüşü bulanıklaşmıştı.

"Bacağım... bacağım çok acıyor" diyebildi sadece küçük çocuk hıçkırıkları arasından.

"Sadece derin nefes almaya çalış, tamam mı? Sakin ol ben buradayım. Seni şimdi oradan çıkaracağım" genç adam çocuğun kafa salladığını az çok görebilmişti ama yüzünü tam olarak göremiyordu.

Still With You | 𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin