|3| "bu hayatta tek sevdiğim sensin"

487 107 101
                                    

Her şeyin ardından tam dört yıl geçmişti. Jungkook, yavaş yavaş büyüyor ve olgunlaşıyordu. Jungkook'un, RyuJin gittikten sonra tek arkadaşı Taehyung olmuştu. Taehyung da, Jimin'den sonra Jungkook'un ona oldukça iyi bir arkadaş haline geldiğini düşünüyordu. Çünkü birbirleriyle dertleşip konuşuyor, birbirlerini anlıyorlardı.

Jungkook, resim çizme konusunda oldukça başarılı ve yetenekli olduğundan dolayı, güzel sanatlar lisesine başlamıştı. Henüz, okulda arkadaşı yoktu, bu konuda başarılı olduğu söylenemezdi. Bu durumu pek umursamıyordu da zaten.

Taehyung erkenden ofise, Jungkook da okula gitmişti.

Taehyung artık mesleğini eline almış çalışıyordu.

Jungkook, sınıfına girmiş boş bir masaya oturup resim çantasının içindekileri yerleştiriyordu. Öğretmen, sınıfa girince tüm gözler ona dönmüştü, tüm öğrenciler şaşırmıştı. Çünkü bu yeni biriydi eski öğretmenlerine ne olmuştu?

Dolgun dudakları, siyah, ensesine kadar uzanan saçları, yakışıklı yüzü ve güzel fiziğiyle gayet etkileyici görünüyordu. Herkes kendi arasında fısıldaşıyor, gülüp yeni öğretmeni süzüyordu.

Öğretmen konuşmaya başlayınca herkes sustu.

"Merhaba, ben yeni çizim öğretmeniniz, Kim Seok-Jin. Bana, dünya çapında yakışıklı da diyebilirsiniz. Hatta direkt böyle söyleyin"

Gerçekten oldukça yakışıklı ve tatlı biriydi.

Jin, çantasını açmış "Elbette sizi tanımak gibi bir niyetim yok. Ne de olsa iki saniye sonra unutacağım. Şimdi derse başlıyoruz" demişti. Bunu söylediği an tüm öğrencilerden itiraz sesleri yükseldi ama yeni öğretmen bunu takmadı.

Jungkook, biraz iyi hissediyordu bu adamı sevmişti eski öğretmenine göre oldukça nazik ve alfa görünüyordu.

Taehyung, sevgilisi Siwan'dan ayrılmıştı. -Aslında gerçek anlamda ayrıldığı söylenemezdi- Çünkü Siwan onu aldatıyordu ama bunu her seferinde itiraz edip Taehyung'un kalbini tekrar kazanıyordu.

Ve şimdi de aynı şeyi yapacaktı. Taehyung'u akşam yemeğine çıkarıp onunla konuşacaktı. Taehyung, her seferinde saflık yapıp yine ona kanmayacağına dair yemin etmişti, onunla bu akşam, açık bir şekilde konuşmak istiyor ve sonrasında ayrılmayı diliyordu. Yapacaktı da.

Taehyung, uzun bir toplantıdan çıkmış, eve doğru sürüyordu arabasını. Jungkook'u artık okuldan almıyordu çünkü Jungkook buna gerek olmadığını söylüyordu. Artık büyümüş ve onun da bir ev anahtarı olmuştu.

Taehyung, eve gelmiş sıcak bir duş alıp biraz da uyumuştu. Şimdi de mutfakta yemek hazırlarken Jungkook'un bağırışlarını duyuyordu.

Jungkook, aynanın karşısında kendini inceliyor "Hyung! Hyung yardım et!" diye bağırıyordu.

Taehyung, acele ve telaşla banyoya koştu. "İyi misin Jungkook? Bir yere mi çarptın? Ne oldu?"

Jungkook, donuk bir şekilde aynaya bakıyor gözlerinde büyümüşlüğün hüznü yatıyordu. Taehyung daha çok korkmaya başladı. "Jungkook, cevap ver. İyisin değil mi?"

Still With You | 𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin