" Jaeyun! "
Olduğum yerde arkamı dönerek yolun başından bana seslenen anneme baktım.
" Pateni dikkatli sür. Heeseung'ın yanına gitmek için düşüp kalkma. Eve geldiğinde dizinde yeni bir dikiş istemiyorum. "
Söylediklerine ufak bir kıkırdama bıraktıktan sonra kafamı 'tamam' anlamında sallayıp yoluma devam ettim. Nereye gideceğimi bilmiyordum sadece paten sürerek kafamı dinlemek istiyordum. Boynumda duran kulaklığı telefonuma bağladıktan sonra müzik listemden şarkı açmaya karar verdim. Ne çaldığı çok umurum da değildi çünkü paten sürerken zaten rüzgarın uğultusundan çalan şarkıya odaklanamıyordum. Bir süre paten sürdükten sonra etrafıma göz gezdirince Heeseung'ın çalıştığı yere geldiğimi fark ettim. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle oradan geçip gittim. Aklımda birden Heeseung ile tanıştığımız anlar canlanırken hala aptal gibi sırıtmaya devam ediyordum. Heeseung yan komşumuz çocuğuydu ve aramızda sadece bir yaş vardı. Tuhaf bir ilişkimiz vardı. İkimizin de birbirimizden hoşlandığı bariz belliydi ki bunu ailelerimiz, arkadaşlarımız ve hatta Heeseung'ın çalıştığı yerdekiler bile biliyordu. Biz de zaten çift gibi duruyorduk ama Heeseung sadece biraz çekiniyordu. Yalnız olduğumuz her an ikimizde dünyanın en rahat insanları oluyorduk. Sahi Heeseung neyden çekiniyordu bilmiyorum ama okulunu önemsediği ve benimde sınavıma güzelce hazırlanmam için temkinli davrandığını düşünüyordum. 1 sene mezuna kalmıştım ve şu an tekrar üniversite sınavına hazırlanıyordum. Heeseung ise tıp 2.sınıf öğrencisiydi ve babasının yardımıyla yaşadığımız yerde küçük bir hastanede bu yaz staj yapmaya başlamıştı. Belki staj için erkendi ama Heeseung cidden zeki bir çocuktu ve aşırı yetenekliydi. Her şeyi yapabilecek kabiliyete sahipken hiçbir şey yaptırtmamak yazık olurdu.
Kafamın içinde hiç durmaksızın Heeseung'ı överken kaldırıma çarpıp yere yapıştığımda anca gerçek hayata dönmüştüm. Tamam, kabul birçok kere bilerek kendimi yerlere atıp dizlerimi yaraladıktan sonra pansuman için Heeseung'ın hastanesine gittiğim olmuştu ama bu sefer düşmem cidden kazaydı. Herkes benden bıkmıştı çünkü yaz başladığından beri sürekli bilerek kendimi yaralayıp soluğu hastanede alıyordum. Ne yaparsam onu görmek için yapıyordum ki benim yerimde olsanız sizde yapardınız. Tekrar bir yaralanma yaşamamak için hızlıca düşüncelerimden sıyrıldım ve oturduğumdan yerden dizime baktım. Çok güzel yapışmıştım yere ve dizimde kocaman bir yarık vardı. İlk Heeseungdan sonra da annemden yiyeceğim azarları düşünerek yavaşça ayağa kalktım. Ayakta duramayacak kadar kötü değildi ama dikiş atılacak kadar kötüydü. Yavaş yavaş pateni sürmeye başladığımda varış yerim Heeseung'ın çalıştığı hastaneydi.
Kendimi yiyeceğim azarlara hazırlarken yavaşça acilin oradan girip etrafa bakındım. Acilden girişimi açtırdıktan sonra yine yavaş yavaş patenlerimle pansuman odasına yöneldim. İçeri girip koltuğuna oturduk sonra gelen hemşireyle rahat bir nefes verdim. Açıkçası gelip pansumanı yapmasını bekliyordum ama olduğu yerde durup birden bağırmaya başlayınca şaşırmıştım ve çoktan utançtan kulaklarımın kızardığını hissetmiştim.
"Heeseung buraya bir gelir misin? Seninki yine burada!"
.
.
selam! uzun zamandır bir şeyler yazmamıştım onun için çok iyi olduğumu düşünmüyorum. hatalı gördüğünüz ya da hoşunuza gitmeyen bir yer olursa belirtirseniz sevinirim. kitapta yazdığım şeyler çok saçma olabilir. heeseung'ın staj yapması vs. falan çok takılmayıp okuyup geçerseniz çok mutlu olurum. zaten uzun ömürlü bir kitap olmayacak. umarım beğenirsiniz. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stitches;; heejake
Fanfiction"dikişleri atan sensen oluşacak izlerin pek bir önemi yok, Heeseung." heeseungxjake;;mini fic 02.09.2022