J Brothers | nct dream

2

"İkiniz de mutfağa!"

Jaemin'in sesi, oldukça büyük olan evlerinde yankılanmıştı. Diğer iki kardeş ses tonundaki ciddiyeti anlayabilecek kadar iyi tanıyorlardı abilerini ancak her ikisi de abilerinin neye bu kadar sinirlenmiş olabileceğini anlamamışlardı. En azından Jeno anlamamıştı.

İki kardeş eş zamanlı olarak mutfak kapısında belirdiklerinde Jeno, Jisung'a kaş göz yaparak bir soeun mu olduğunu sormaya çalışmıştı ancak Jisung cevap vermeden mutfak kapısını araladı, sandalyelerden birine hızla yerleşti. Jeno da zaman kaybetmeden meraklı gözlerle mutfağa girdi ancak oturmak yerine bir köşeye geçti ve sırtını duvara yasladı, kollarını göğsünde birleştirdi.
Jaemin'in ne diyeceğini merakla beklemrye başladı.

Jaemin ise o anda hiç acelesi yokmuş gibi kahvesini demlemiş, bir fincana doldurmuştu. Kardeşlerine ikram etme gereği duymayacak kadar sinirliydi.
O da yavaş adımlarla Jisung'un karşısındaki sandalyeye yerleşmişti.

"Evet Jisung-ah. Yaptığın hataları hyunglarıns anlatmak ister misin yoksa ben mi kirli çamaşırlarını tek tek dökeyim?"

Jisung gerginlikle dudağını ısırdı ve başını eğdi. Kendisi itiraf edemeyecek kadar gururluydu bu yüzden de abisinin konuşmasını bekledi.
Jaemin, Jisung'un konuşmayacağını anlayınca kahvesinden bir yudum aldı ve konuşmaya başladı. Sözleri Jeno'ya ithafendi ancak delici bakışlarını Jisung'a sabitlemiş, üzerinde baskı oluşmasını sağlamıştı çattığı kaşlarıyla.

"Sevgili kardeşimiz benim binlerce kez dememe rağmen uyuşturucu çetesine bulaşmış. Ben sanıyorum ki sıçtığımın partilerinde kavgalara karıştı da polisin eline düştü. Ancak duyduklarım bunların çok dışında."

Jeno gözlerini büyülterek şaşkınlıkla kardeşine baktı birkaç saniyr ancak hemen ardındsn onun da kaşları çatılmış, trhditkar bakışlarını o da yönelmişti biricik kardeşine. Sesini çıkartmadan dinlemeye dvam etti abisini.

"Detayları duymana gerek yok ancak bilmelisin ki başımızda yeni bir bela var."

Jisung gözlerini en sonunda masadan kaldırdı ve abisine dikti.

"Ben halletmiştim her şeyi-"

"Bi siki halledemedin Jisung. Size en başından beri uyuşturucu işlerinden uzak durun demedim mi ben? Bir bildiğim var ki söylüyorum, değil mi?"

Sesi sertti ancak yüksek de değildi. Ses tonundan çok sarf ettiği sözlerin işlemesini istiyordu karşısındaki bedenlere. Jisung da mesajı almış olmalı ki kısık bir özür mırıldandıktan sonra bakışlarını mahçubiyetle gefi indirmişti aşağı.

Jaemin stresle başını geriyr attı ve şakaklarıyla oynamaya başladı. Nefeslerini stabil tutmaya çalışıyordu ki öfkesi onu ele geçirmesin.

"Peki tam olarak ne yapmamız gerekiyor bu adamlardan kurtulmak için?"

Jeno'nun sorusuyla oturduğu yerden kalktı ve ellerini masaya yasladı, karşısında oturan Jisung'un üzerine doğru eğilerek tehditkar bir sesle konuştu ki bu hata bir daha tekrarlanmasın.

Yüzleri arasında santimler varken Jisung korkuyla geriye kaçmaya çalıştı.

"Önce sözümden çıkılmaması gerektiğini öğreteceğim, Park Jisung. Ardından da bu işle ben ilgileneceğim."

Ve o odada bulunan diğer iki kardeş, bu sözlerle Jaemin'in ciddiyetini tamamen kavramışlardı.

Jisung bakışlarını bir köşeye sinmiş olan Jeno'ya çevirdi ve özür dileyen gözlerle baktı abisine. Çünkü bu ceza ikisini de kapsayacak gibi duruyordu.