pablo escobar • liskook texting

- 5 -

Borçlar bitti, fakirlik bitti, iş hayatı bitti.

Jungkook, 4 yıldan beri onu seven kadını bekliyordu. Sadece instagram postlarindan ve storylerinden nasıl olduğunu öğreniyordu. DM kutusunu kapatmış, kimseden mesaj almıyordu lalisa. Fotoğraflarına bakınca ne kadar mutlu olduğunu görüyordu jungkook, lisa'nın. Her gün biraz daha uyuşturucuyu ve kullandığı otları azaltıyor, lalisa'ya sürpriz yapmak istiyordu. Telefonuna gelen bildirim ile lisa'nin yeni post attigini gördü. Telefonunu hızlıca eline aldı, bildirime tikladi.

Ama bu defa içi heyecandan değil, içi yanarak fotoğrafa baktı.

Lalisa, bir erkek ile yanyana fotoğraf çekilmişti. Jungkook gözlerinden çıkan yaşlara hakim olamadı. O, bunca yıl lisa'yı bekledi ama lisa jungkook'u hayatından tamamen çıkarmış gibiydi. Jungkook o gece tekrar ve tekrar içti. Başı ağrıyana, kusana, gözleri kan çanağı olana kadar içti. Lisa'yi unutmak istedi, başaramadı. Bu kadar kısa sürede tanıdığı bir kızı kalbine yer etmişti. Ona son dokunuşu aklina geldi. Gözleri doldu ve ağlamaya basladi. Ani bir karar aldı, pavyona gitti.

"Bana lalisa'nin numarasını ver"

Patron masasının önünde dikilmiş yumruklarını masaya vurmuştu. Dayak mı yiyecekti? Umrunda değil. O numarayı alacaktı. Lisa'nin dayısının yakalarina yapisti, silkeledi.

"Sen olmasaydın lalisa beni unutmazdı!"

Adamın yüzüne yumruk indirmesiyle beraber korumalar içeri girdi ve jungkook'u darp etmeye başladı. Jungkook karşılık vermiyor, ölmeyi diliyordu. Ağzından kan geliyor, lalisanin görüntüsü film şeridi gibi önünden geciyordu. Gözleri kararmaya başladı, iniltileri odayı doldurdu. Her yeri uyuştu ve gözleri kapandı. Nefes almakta zorlandı.

"Lalisa..."