t-48

1.8K 255 176
                                    

lütfen şarkıyı anlamı ile beraber dinlemeden geçmeyin 💘🥺

find hope in the hopeless.

°

Jennie'nin gözünde akıtacak yaş kalmamıştı. Taehyung'un tutuklanmasının üzerinden iki gün geçti. Şu anda Yuna'nın evinde toplanmış, ne yapacaklarını konuşuyor ve Jennie de sadece dinliyordu.

"İki gündür sorgu yapıyorlarmış, yarın da mahkemeye çıkartacaklar." Jaehyun da fazlasıyla üzgün ve yorgun görünüyordu.

Yuna sinirle saçlarını düzeltti. "Kim bunları kanıtlayıp polise belgeledi?"

Jennie'nin yanında oturan Jeongguk dirseklerini dizine yaslamış bir şekilde derin düşüncelere dalmıştı. Gözlerini zeminden ayırmadı. "Seolhyun olabilir mi?"

Yuna sinirle güldü. "O orospuysa eğer gerçekten ağzına namluyu sokup ben öldürürüm onu."

Kumarhaneye devlet el koymuş ve görünüşte bar olan bu mekanın kapısına kilit vurulmuştu. Jeongguk, Jennie'nin elinden tutup oturduğu yerden kendisiyle birlikte kaldırdı. Jennie hamile olduğunu bildiği halde şu son iki gündür bir şey yemek istemiyor, Jeongguk'un zoruyla birkaç lokma bir şey yiyordu. Jeongguk onu mutfağa götürdü. Çalışanlara yemek hazırlaması için önceden söylemişti.

"Yemeyeceğim, zorlama."

Jeongguk onu dinlemedi ve sandalyeye oturttu. Önlerindeki masada yeni hazırlanmış güzel yemekler duruyordu.

"Hamilesin Jennie. Canının istemediğini biliyorum ama yemek zorundasın."

Jennie ise Jeongguk'un dediklerini duymuyordu bile, bir uğultu gibiydi. Öylece boş boş önüne bakıyordu. Aklı sadece Taehyung'daydı. O ne haldeydi? Yemek yiyor muydu? Nasıldı? Hayalleri vardı, çocukları ile birlikte vakit geçireceklerdi. Çocuklarının ilk adımına, ilk kelimesine, ilk dişinin çıkmasına ve daha nice ilklerine beraber şahit olacaklardı. Hepsi bir anda bir denize düşmüş ve boğulmuş gibi. Hayal falan kalmadı, hepsi yok oldu.

Jeongguk, Jennie bir bebekmiş gibi onun önüne sandalyesini çekti ve oturdu. Eline çubukları alıp yemekten uzattı yemesi için. "Hadi."

"Çek şunu önümden."

Çubuğu ellerine alıp yemekten biraz aldı ve Jennie'nin ağzına doğru uzattı. "Bebeğin için ye en azından."

"Çek şunu dedim sana, midemi bulandırıyor."

Jennie, Jeongguk'a yapacak başka bir şey bırakmamıştı. Taehyung, onun kardeşi, bebeğini ona emanet etti. Jennie ise sevdiği kadındı. İkisinin bebeği onun da çocuğu haline gelmişti onun için. En önemlisi Taehyung'un son sözü.
"Çocuğum sana emanet."

Jeongguk aklından atamıyordu bir türlü. Sürekli gözünde canlanıyordu. Belki de Taehyung'un en değer verdiği şeyi, Taehyung kendisine emanet etmişti. Bu kadar güveniyordu ona.

Jeongguk, Jennie'nin burnunu sıkıp burnundan nefes almasını engelledi. "Bırak!"

Nefessiz kalan Jennie, mecburen ağzından nefes almak için ağzını açtı ve Jeongguk çubukla tuttuğu yemeği ağzına tıkadı. Elini geri çekti sonrasında.

"İlla sana zorla mı yedireyim istiyorsun?"

Jennie ağlamaya başladı, ağzındakileri çiğnemek bile istemiyordu. Zorla ağzını birkaç kez oynattı, çiğnemeye başladı.
"Taehyung yok."

trigger, taenniekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin