trigger, taenniekook

t-29

bu bölüme hazır mısınız? 🔥🖤

i've always like to play with fire.

°

Ay'ın bulutların ardında saklanmayı bıraktığı, ışığının en etkili olduğu saat, gece biri on üç geçe. Yaşanılan duyguların hiçbiri etkisini kaybetmedi aksine daha da güçlendi ve patlamaya hazır. Öfke ile solunan oksijen ve ardı ardına yakılan sigaralar güçlendiğinin kanıtıydı.

Taehyung öfke ile dolup taşmaya devam ediyor, bir an için bile Jennie ile konuştukları şeyler aklından gitmiyordu. Jeongguk'a karşı o kadar öfke doluydu ki şu an, o geldiği an, bütün yüzünü parçalayacağına dair yemin bile edebilirdi.

Odasının kapısı çaldığında bakışları siyah kapıya doğru döndü. "Gel."

Kapının ardındaki beklediği kişi değildi. Jaehyun, endişe ile elinde silah tutarak içeri girdi. "Bir sorunumuz var." Taehyung, bahsedilen sorunun ne olduğunu çok iyi biliyordu. Kumarhanenin şaklabanları yine sorun çıkarmıştı.

Taehyung, Jaehyun ile beraber alt kattaki bodruma indi. Kapıda duran adamlarından bir tanesi başını eğerek selam verdi ve kapıyı açtı. Yüzü kanlar içinde olan adamı yerden kaldırdılar. Taehyung bazenleri bu olaylardan fazlası ile sıkıldığını fark ediyordu. Edindiği borcu geri ödemeyip olay çıkaran bu kabadayılardan tiksinmişti.

Jaehyun durumu anlatmak için lafa girdi. "Bay Choi'nin masasında sıkıntı çıkardı. Hem parasal olarak hem de..." Taehyung yeterli bulduğu için bir elini havaya kaldırıp sözünü kesti. Bay Choi Kore'nin sayılı gelen zenginlerinden biriydi.

"Sizin gibilerle uğraşmaktan sıkıldım."

Taehyung tüm hıncını almak istercesine bir yumruk savurdu. Adamın bedeni yere yapışınca, tekrardan ayağa kaldırdılar.

Ne kadar süredir yerde yatan adamı dövdüğünü bilmiyordu. Jaehyun onu durdurmaya çalışıp yeterli olduğunu söylese de kulakları sağır olmuştu sanki. Bunların hepsi demir kapı tekrar açılıncaya kadar sürdü. Çünkü Taehyung içerideyken bu kapıyı açtırabilecek tek kişi vardı, Jeongguk.

Sinirle yerde yatan bedene bir tane daha tekme savurdu ve arkasını döndü. Jeongguk'un yüzünü görünce az önce attığı öfke tekrardan gelmişti. İkisi de bakışlarını birbirlerine sabitlediğinde Taehyung, gözlerini Jeongguk'dan ayırmadan emrini verdi.

"Herkes dışarı çıksın."

Jaehyun içten içe kötü şeyler döndüğünü biliyordu fakat patronunun işine karışacak olmanın intihar ile eş değer olduğunu bildiğinden ses etmedi. Yerdeki adamı da alarak bütün adamlar odayı boşalttı. Soğuk ve loş ışıklı bodrumda sadece ikisi kaldı. İkisi de bir adım atmadı, birbirlerine bakmaya devam ettiler.

"Niye çağırdın?" Jeongguk cevabını bildiği bir soru sormuştu.

"Nedenini biliyorsun."

Jeongguk köşede duran sandalyeye rahat bir şekilde oturdu. "Yapacağını yapmışsın Taehyung."

Taehyung başta konuşmak istediği için sakinliğini korumak adına derin bir nefes aldı. "Jennie'nin aklını doldurmuşsun. Yalan yanlış şeylerle."