Gene bir sabah uyandı yakut gözlü vampir. Nefret ediyordu sabahlardan, tenini yakıyordu ve canı çok acıyordu. Bugün yeni bir yere taşıcanaktı. Onun için hazırlık yapıcaktı, hazırlanmak için yataktan kalktı ve banyoya ilerledi. Elini yüzünü yıkadı ve giyinmeye başladı. Giyindikten sonra ek olarak yanmamak için maske, gözlük, şapka ve eldiven takmıştı.
Zaten yazdı, iyice terliyordu bu sebepten. Lanetler edip evinden çıktı. Karton kutular aldı. Eve doğru yol aldı. Geçerken gidiceği evide gördü. Güzel bir evdi gerçekten. Eve gelip karton kutuları açtı ve eşyalarını yerleştirdi. O sırada acıktığını hissetti. Minik buz dolabından kan çıkarttı ve içmeye başladı. İşi çabuk bitmişti, eski evine bir süre baktı. 5 yıldır burdaydı ve cidden eski bir evdi gitmesi onun için iyi olacaktı. Araba geldi ve eşyalarını arabaya yerleştirdi.
▴▾▴▾▴
Yeni evine gelmiş eşyaları yerleştirmeyi bitirmişti. Yorgunluktan kendini yere attı. Büyük bir evdi ve yerleştirmesi cidden yormuştu.
Yan evde oturan İzuku yeni birinin taşındığını duyunca hemen kek yapmaya başlamıştı. Zaten canı çekmişti yeni komşusu olunca ona da götürürüm diye düşündü. Keki fırından çıkardı ve biraz soğuması için tezgaha koydu. Soğduktan sonra tatlı desenlerle süslü bir tabak çıkarttı. Keki koydu ve evden çıkıp yan eve doğru yürüdü. 2-3 adımdan sonra varmıştı zaten.
Kapıyı çaldı ve bekledi. Katsuki bıkkınlıkla kalktı ve kapıya ilerledi. Soğuk bir sesle.
"Kim o?"
"Ee yan evinizde oturuyorum, galiba yeni taşındınız size kek yaptım."Katsuki sakince kapıyı açıp kim olduğuna baktı. Yeşil bükle bükle olan saçları, hafif kırmızı ve çilli olan yanakları, büyük ve zümrüt yeşili olan gözleri, pembeyi kıskandıracak kadar pembe ve öpülesi dudakları ile aniden büyülenmişti. Melek miydi? Dişünmeden edemedi bu cümleyi yanaklarının yandığını hissedince hafifçe öksürdü ve konuştu.
"Teşekkür ederim, zahmet ettiniz."
İzuku hafifçe iç ısıtan bir gülümseme sundu.
"Ne zahmeti adettendir."
Tabağı uzatır. Katsuki tabağı alıp tekrar teşekkür eder. Biraz sohbet ederler.
"Adınız neydi bu arada?"
Tatlı bir şekilde gülümsedi ve cevap verdi.
"İzuku, İzuku midoriya. Sizin nedir?"
"Katsuki Bakugou. Tanıştığıma memnun oldum."
"Bende."Gülümsemesi genişler.
"Sizi çok tutmayayım. Bir şeye ihtiyacınız olursa hemen yanınızdayım. Görüşürüz"
"Aynı şey sizin içinde geçerli. Hoşça kalın"Hafif bir şekilde el sallar ve eve gider İzuku. Katsuki de kapıyı kapatır ve kapıya yaslanır. Hafiften yanaklarının kızardığını hisseder. Neydi bu değişik duygu böyle? Anlam veremedi.
˚•˙∘˚•˙
Akşam olmuştu İzuku odasında öylece oturup kitap okuyordu. Bakugou da duştan çıkmış şort giymişti sıcak olduğu için tshirt giymemişti. Odasının perdesini açar. Zaten sabahları açamıyordu, o zaman akşamları açsın.
Gitarını eline aldı ve akorduyla oynamaya başladı. O sırada İzuku da odasında ki balkona çıktı. Tamda Katsuki'nin odasının penceresine bakıyordu. Bakmadan edemedi. İlk başta ne yaptığını anlamaz sonrasında elindekinin gitar olduğunu anlayınca gülümser.
Gitarın akorduyla oynamayı bırakıp tatlı bir melodi çalar. İzuku bunu duyar ve gülümsemesi genişler.
Yanaklarının yandığını ve kalbinin çıkıcakmış gibi atmaya başlayınca biraz afallar. Katsukinin üstü yoktu ve kasları ile harika gözüyordu. Bembeyaz ten rengi ile adeta model gibiydi.
Hızla içeri içeri girdi İzuku. Kalbi öylesine atıyordu ki öleceğini sanmıştı. Her gözlerini kapattığında onu görüyordu. Yanakları kırmızıyı kıskandıracak şekilde kızarmıştı.
Kendini düzenleyip tekrardan balkona çıkar ve oraya bakmamaya çalışır. Katsuki İzuku'yu fark edince cama çıkar.
"Selam."
Soğuk ve sıcakkanlı olarak çıkan bu sesle biraz afalladı İzuku. Ardından o da konuştu.
"Selam."