5

18 0 0
                                    

"Önemli bi şey değil ya" biraz durdum söyleyeceğim yalanı kafamda toparlamaya çalışıyordum.
"Ne bu gerginlik o zaman?"
"Tartıştık biraz şarkı yüzünden"
"Nasıl yani"
"Benim sözlerim onun sözlerinin yanında basit kalıyormuş, beat'e oturmuyormuş falan sinirlendim bende çıktım gittim stüdyodan sonra aradı bi kaç kez açmadım sinirden Fatih aradı 'şaka yapmış' falan dedi ama yersen"
"Kanki Ufuk böyle bi şeyi ciddi söylemez öyle düşünseydi zaten en başından seninle düet yapmak istemezdi" kanki demesi hoşuma giderdi. Genelde ciddi bi şey olmadığından birbirimize kanki diye seslenirdik. Yalanıma da inandı demek ki çünkü yorum yapmıştı. Haklıydı da Ufuk öyle düşünseydi benimle düet yapmak istemezdi.
"Morelim bozuldu o an"
"Sıkma canını Ufuk'u senden daha uzun zamandır tanıyorum tepkilerini bilirim"

******
3 GÜN SONRA

UFUK
Can; Kanka bana gelsene Trip'de burda fifa atarız

Can mesaj atmıştı ama şuan gidemezdim. İlayda'ya gitmeliydim. Konuşmalıydık kaç kaç nereye kadar. Yürürken cebimden sigara paketimi çıkardım bi dal alıp dudaklarımın arasına koydum çakmağın ucunu ateşledim ve yaktım büyük bi duman çektim içime iyi gelmişti. Gerginliğimi atamıyordum ve eve ulaşmak üzereydim. Bu düşünceyle gerginlik strese dönüştü. Mükemmel

Eve vardığımda sigara da sonuna gelmişti yere atıp ayağımla ezdim. Karşı kaldırıma geçip beklemeden evin kapısını çaldım zaten gergindim olsun ve bitsin. Kapıyı açmasını beklemeye başladım.

Kapı açıldığında onu baştan sona süzdüm o da beni süzüyordu siyah bir büstüyerle siyah bir şort vardı üstünde saçları ıslaktı bir elinde havlu tutuyordu duştan yeni çıkmış olmalı.

"Hoşgeldin" dedi soğuk bir ses tonuyla.
"Gelebilir miyim?"
"Gelmişsin zaten geç" derken kenara çekildi.

Kabalık olmasın diye beni eve aldığını biliyordum. Bu soğukluğunun başka açıklaması yoktu.

Sağ ayağımı içeriye atarken konuşmanın iyi geçmesini diliyordum. Salona vardığımda en yakın tekli koltuğa oturdum.

"Bi şey içer misin?"
Sorusunu kafamla reddettim ve ona da oturması için işaret verdim. Sorar gözlerle çaprazımdaki üçlü koltuğun en ucuna oturdu kol kısmına kolunu yerleştirdi.

Hala bana bakıyordu söze girmem için. "Şamil bi şey anladı mı?"
"Senin küçük şovundan sonra mı?" Durdu. "Yalan söylemek zorunda kaldım 'tartıştık kızgınım' falan dedim" Zaten asık olan yüzüm daha da asılmıştı. "Kızgın mısın bana"
"Evet"
Bu kadar açık sözlü olması işimi zorlaştırıyordu.

Oturduğum tekli koltuktan kalktım ve onun yanına oturdum. Bana döndü bacaklarını kendine çekti ve az önce kolunu koyduğu yere sırtını yasladı bir taraftan elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu.

"Bak bu böyle gitmez sorunlarımızı halletmeliyiz" hala işine devam ederken "nasıl?" Diye sordu. Biraz daha ona döndüm koltukta "konuşarak"
"O kadar mantıklı cümleler kuruyorsun ki Ufuk" bu cümleyi hafif sesini yükselterek söylemesinden sinirlenmeye başladığı belliydi.
"Birbirimizden kaçmamalıyız diyorum" bir şey söylemesini bekledim ama sadece yüzüme bakıyordu.
"İlayda günlerdir benimle yüz yüze gelmemek için çabalıyorsun şarkıyla ilgili gelişmeleri öğrenmek için bile Fatih'i arıyorsun biliyor muyum?" Ben de sedimi yükseltmiştim çünkü bende sinirlenmeye başlıyordum.
"UFUK BENİ ÖPTÜN" durdu "SENCE NASIL HİSETTİM BİZ İKİ SENEDİR ARKADAŞIZ"
"EVET İLAYDA ARKADAŞIZ NE BURDAKİ SORUN"
"Arkadaşlar birbirlerini öpmez Ufuk" bu sefer sakindi bi anda sönmüştü siniri. Benimki de onunkiyle beraber gitmişti.
"Bak ben sana karşı-"
"Hiç bi şey hissetmiyorsun biliyorum ama beni neden öptüğünü anlayamıyorum beni bunca zaman arkadaşın olarak gördün sandım bana değer verdiğini sandım"
"Sana değer veriyorum" lanet olsun ki bi anlık cesaretim İlayda'nın sözümü kesmesiyle sinirim gibi gitmişti.
"Bu nasıl değer vermek Ufuk? Sen arkadaşlarını öperek mi onlara değer veriyorsun?"
"Konuyu saptırıyorsun. Yapma burda konu yalnızca biziz"
"Senden hoşlandığımı biliyorsun Ufuk bunu kullanmaya çalıştın hislerimi kullanmaya çalıştın"
"Bilmiyordum" tekrar gelen cesaretle dudaklarımı dudaklarına kapattım. Bu sefer o da karşılık veriyordu. Benden hoşlandığını bilsem daha uygun yollarla hislerimi belli etmeyi denerdim.

İLAYDA

Ufuk'tan hoşlandığımı söylemiştim bi anda çıkmıştı ağzımdan ama artık kendimi tutamazdım. Biliyorum bunun sonu da aynı olacak belki de birdaha hiç görüşmeyeceğiz işte bu yüzden bugün sadece içimden gelenleri yapacağım.

Elini belime koydu yavaşça beni koltuğa yatırıyordu kaydırarak geniş bi koltuğum olduğu için mutluyum. Beni yatar pozisyona getirdiğinde bacaklarımı birbirinden ayırdım ve girmesi için Ufuk'a yer açtım. Onun için yer açtığımı anladığında kendini üstüme bıraktı beni öpmeye devam ediyordu ben de onu. Rastalarıyla oynuyordum onu öperken ya da ensesinde gezdiriyordum ellerimi. Rızam olduğunu anlamıştı sol eli vicudumda dolanıyordu. Eli sol bacağımdaydı yavaşça kalçama doğru kaydırdı yattığımız için ulaşamıyordu sorun etmedi elini kalçamdan göbeğime göbeğimden göğüslerime doğru kaldırdı. Öpücükleri dudaklarımdan boynuma ulaşmıştı eliyle göğüsümü sıkıyordu inlemelerim hoşuna gitmiş olacak ki önündeki sertliği vajinama deydirmeye başlamıştı. Ellerimi ensesinden sırtına indirdim ellerimin ulaştığı yerden üstündeki tişörtü sıyırıyordum dudaklarını boynumdan ayırdı doğrularak tişörtünü bir çırpıda çıkartıp kenara attı gözü sırtımda kalmış ıslak havluya çarptı. Öpüşürken bırakmıştım koltukta kayarken sırtıma kaymıştı bizimle iyice buruşmuştu ama rahatsız etmiyordu. Elimden tuttu doğrulmama yardımcı oldu havluyu kaldığı yerden aldı ve arkaya bi yere attı. Dudakları yeniden benimkilerle buluştu ama uzun sürmedi. Dudaklarını benden ayırdı koltukluğun arkasına yaslı olan minderlerin ikisini de yere fırlattı. Alanımız genişlemişti. Minderler biraz büyük olduğundan ufak ses çıkarmıştı rahatsızlık duymadan yeniden dudaklarıma eğildi ordan tekrar boynuma boynumdan göğüslerime kadar inmişti dudakları. Durumdan rahatsız değildim ellerim ensesindeydi gözlerimi açık tutamıyordum o kadar güzeldi ki.
Yeniden beni doğrulttu üstümdeki büstüyeri yırtmak istercesine aceleyle çıkardı tekrardan beni geri yatırdı açıkta kalan göğüslerimle ilgilenmeye devam etti. Bir eliyle sıkıyırdu dudaklarıyla harikalar yaratıyordu morardıklarına emindim hassas bir cildim vardı. Penisini vajınama sürtüyordu inlemelerim gittikçe şiddetlenirken Ufuk'un dudaklarının arasından da bir inleme çıktığında gülümsemiştim. Gögüslerimi bıraktı önce altındaki pantalonu ve boxerını daha sonra benim vicudumu saran kısa taytımı çıkartıp bir kenara fırlattı. Tamamen çıplaktık bacaklarımın arasındaki yerini aldı yeniden bana sürtünmeye başladı elini kafamın yanından kol koyma yerine yasladı yavaşça sürtünürken ikimizinde inlemeleri birbirine karışıyordu.
"Hazır mısın?" Diye sordu "evet" yanıtını aldıktan sonra yavaşça kendini içime kaydırdı. Çok ıslandığım için işi kolay olmuştu yavaşca içimde git gel yapıyordu inlemelerimiz odayı dolduruyordu bir buçuk yıldır hayalim olan şey şuan gerçekleşiyordu. Başını yeniden boynuma gömdü git gelleri hızlanırken nefes alış verişleri kesintiye uğruyordu. Nefesi boynuma değerken bu anın gerçek olduğunu kendi kendime kanıtlamıştım.

BİZ - ŞEHİNŞAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin