GIRIS

20.4K 385 10
                                    

Kırmızı şalı başında mavi gözleriyle evini inceleyen turiste bakıyordu Aras. Garip bir şekilde turistler arasında ilgisini bu yalnız başına dolaşan kadın çekmişti.
Herkese karşı ilgisizdi.
Birden odasının camınım önünden gelen sesle tekrar bakışları kızı buldu. Az önce evi inceleyen kız şimdi yerde boylu boyunca uzanıyordu.
Odasından çıkıp kızın yanına varması uzun sürmüştü. Evin ön kapısı kızın bulunduğu dar sokağın yanındaki sokaktaydı ve 2 dakikada uzun bacaklarıyla oraya varmıştı.

Maral az önceki baş dönmesiyle mücadele ederken birden ayakları onu taşımaz olunca yerle birleşti dizleri.
Canı yanınca gözlerini kapattı ve biraz nefes almak için bedenini sert zemine bıraktı.

Gözlerini açtığında etrafında tanımadığı başı kapalı üzerinde şalvar ve garip yöresel kıyafetleri olan insanlarla doluydu. Belinde duran sert ellerin sahibini görmek için sık nefesiyle saçını aşıp yüzünü okşayan adama baktı.
O derin yeşil gözlerinin çevreleyen Zümrüt yeşili çerçeveyi uzunca izledi.

"Iyi misiniz?" Diye sordu.

Konuşamaz hale geldiği için kendine küfür etti içinden. Bu adam nasılda onun dilini yutmasına sebep olacak kadar yakışıklı olabilirdi ki? Hem onunla bu duruma nasıl gelmişti? En son sokakta yorgunluktan bayılmıştı. Sonrası ise burada gözlerini açmıştı burası neresiydi?

"Neredeyim acaba?" Dedi ince sesiyle. Başında dikilen gözünde garip kalın sürme olan kadın onu beğeni ile izliyordu.

"Oğul bu kız kimdir nedir ?" Dedi

"Bu bayan bizim sokakta bayıldı. Turist olmalı" dedi.

"Turist değilim. İstanbuldan geldim." Dedi.
Yavaş yavaş kendine gelmeye başlasa bile adamın ellerinden çıkamıyordu.

"Pardon sizi turist sandım. Iyi misiniz?" Diye tekrarladı.

"Evet ama rehberimiz nerede? Ben nasıl-" daha lafını tamamlamadan kalabalığı yaran 2 kiz elinde şekerli su ve birde tuzlu ayranla gelmişlerdi.

"Sizinle ben ilgileneceğim adım Aras Eroğlu " diye tanıttı kendini. Ama Mardinde ileri gelen bir Ağa olduğundan bahsetmedi.

"Koskoca Ağa bir turistle mi ilgilenecekmiş?" Dedi gözleri sürmeli kadın.
Buraya gelmesen önce şehrin geleneklerini törelerini okumuştu. Burada ileri gelen bir kaç kişi oluyordu. En büyük Ağa Mardinin en önemli şehrinde Ağa oluyordu.

Ağalık beylik sistemi burada devam ediyordu.

"Beyim arabanız hazır " dedi .

Cevap dahi vermeden adama kafasıyla tamam diyen sert çehre kızı belinden doğrulttu.

Yavaşça ayağı kalkan kız şortunun üzerinden bileğine kadar örtülmüş şalını çekince evin erkekleri ilgiyle kızı süzdüler.
Aras kıza bakan kardeşlerini uyaran bakışları ile utandırırken arabaya yöneldiler. Ön koltuğa yerleşip adamı beklemeye başlayan Maral kısa bir nefes aldı. Belindeki sıcaklığın çekilmesi ile üzerinden geçen hafif akşam yeli açık belinde kadifemsi bir his bırakıyordu.

"Burada bu tür kıyafetler hoş karşılanmaz. Kardeşlerimin kusuruna bakma" dedi adam.

"Önemli değil. Alışkınım"diye mırıldandı.

"Sizi hastaneye-"

"Gerek yok! Ben otele dönsem iyi olur" dedi

Arabayı çalıştıran Arasla beraber araba sessizlige gömüldü.

Adam sabahtan beri kızı tuttuğu için elleri uyuşmuş ve rahatsızca yanında duran kadına dair düşüncelere kapılmıştı.

"Önemli bir rahatsızlığınız yoktur umarım" dedi.

MARDİNLİ GÜZEL YARİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin