9

5.5K 236 1
                                    

İçeri giren kalabalık aile evin güzeliği ve manzarasına hayran kalırken Maral heyecandan titriyordu. Can bey her ne kadar Reber ağa ile yakindan tanışıyor olsada onu evinde ağırlama serefinde bulunmamıştı.
Kenan ve eşi Zehra sofrada yan yana otururken karşılarında Aras ve Maral oturuyordu. Arasında yanında Şila vardı. Emir gelmek istesede yengesi Zehra istanbulu merak ediyordu ve eğer şimdi gitmezse bir daha şansı olmayabilirdi. Kenanda karısı için geebilmişti. Sofrada eksik kişiler çoktu Dilan hanıma gore. Arasın karşısında Doğan ve kevser olmalıydi. Ama onlar yoktu. Şilanın yanında Silvana eksikti. Ne kadar çok çocuğu ondan uzaktı bugün bir kez daha fark etti..

"Can bey sizin işler iyi gidiyor diye duydum. Allah daha çok versin" dedi Reber aga.

"Mert ve Aras sayesinde yurt dışındaki konutlarımiz ün kazandı. " dedi Can.

Hira ise Dilan hanımın göz suzmelerine katlanamıyordu. Nedense üzerindeki kıyafetten hoşlanmadigini düşündü. Siyah diz üstü dekoltesiz bir elbiseydi neden begenmemisti ki?

"Dilan Hanım kızım sizden bahsetmişti. Gözlerinizdeki surmeler ne hos" dedi Hira.

"Bizim orada bu sürmeler doğduktan sonra ilk kez yıkanan her bebeğe çekilir. O gün bugün dür surmesiz gezmem. Ama geleneklerde zamanla değişiyor hiç bir kızım sürmeli gezmedi. Eşimde sürme çeker lakin oğullarım komik buluyor" diye açıkladı.
Böylece muhabbet aktı gitti.

Kahveler yapıldı servis edildi. Tatlılardı dondurmalardi derken kız geleneklere uygun istendi. Can bey önce kızına sordu. Sonra adettendir diyip annesininde rızasını aldı.

Verdim gitti dedi sonra. Herkes rahata erince otele gitmek için kalkan herkes tekrar oturtuldu. Koskoca yalıda misafir Köşkü dururken otelde ne işleri vardı? Ilk misafir köşkune Reber ağa ve Dilan hanımı götürdü Can bey ve Hira.

Maralla Aras Kenan ve Zehrayı misafir köşkune bırakıp kendi odalarınin bulunduğu kata çıktılar. Maral çıkarken merdivende gördüğü çalışanlardan birini yakaladı ve sabah için talimatar yağdırdı.

Gece kusursuz bitince odasına girdi. Aras odasınin manzarasına bakıyordud.

"Bu geceden sonra herkes benim olduğunu kabul etti" dedi Aras kızı kollarıyla sararken.

"Evet sonunda" dedi derin nefesler alırken. Ne güzel kokuyordu bu adam böyle.

"Evlenmek için seni bekledim sanırım " dedi aras.

Maral sıkıntıyla kafasını kaldırdı.

"Evlenmedin çünkü kaderinde ben varım" dedi Maral.

Aras bu kıskanç tavrına gülerken dahada sarmaladı kızı.
Kac bedeni kollarıyla kaldırmıs ve kucağında türlü edepsizlikler yaptırmıştı. Ama bu kadına bir bakışı yetiyordu onu arzulamasi için. Deli gibi hissediyordu onu koklarken. Iradesi yavas yavaş kırılıyordu.

"Maral..." diye fısıldadı kızın kulağına

"Hımm" diye mirildandi kedi gibi.

"Daha once. . Yani benden önce hayatında biri oldu mu?" Dedi.

Ona bir başkası dokundu mu bilmek istiyordu.

"Evet. Ama kimseye bu kadar yoğun hisler beslemedim" dedi Maral. "Ilk defa seni öptüm " diye açıkladı. "Ilk kez seninle yan yana yattım. Gördüğüm tek kişi sensin"

Evlenmeden birşeyler yaşama taraftarı değildi Aras. Gençlik zamanlarında Mertle birlikte bar sonrası kaçamakları oluyordu. Ama zamanla yaş 30 a yaklaştıkça insan sevdiğine dokunmak uyandığında onun yüzünü görmek istiyordu.

MARDİNLİ GÜZEL YARİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin