•3•

282 25 21
                                    

Sevgili Hyunjin;

Bugün eve çok geç ve yorgun geldin sebebini bilmek isterim doğrusu. Geçen hafta eve gelmediğin günden sonra geldiğin günde çok yorgundun.

Ben mutluyum biliyor musun. Bana bu son kalan ömrümde yanımda olmasanda mutluyum işte. Senden yine özür dilerim Hyunum.

Changbin Hyung cidden benden hoşlanıyormuş. Bunu o telefonla konuşurken duydum. Evet biliyorum birilerinin kapısını dinlemek çok kötü bişey ama ona sadece dosya götürecektim. Ama onunla bağımı koparmayacağım, çünkü o bana değer veren bir insan. Tabi ki senin yerini tutmaz ama benim saçımı hep okşuyor. Bu beni çok güldürüyor, sende benim son zamanlarım olduğunu bilsen benimle ilgilenirsin biliyorum.

Bu aralar sadece işinden dolayı böyle davrandığını düşünüyorum. Yoksa biliyorum Hyunjin sende beni seviyorsun. En az benim seni sevdiğim kadar. Kusuruma bakma sen belki görmüyorsun ama gözlerim doldu baya. Kağıda bir kaç damla gözyaşı döküldü ama belki kurur yeri ve nemli kalmaz. Ama belli olacağına eminim. Tek düşündüğüm birşey var ben öldükten sonra bu defteri bulunca senin tepkin.

Keşke biraz daha yaşasam. Off biliyorum daha tedavinin olup olmadığını bilmiyorum. Hah bunuda demeden edemeyeceğim yarın doktor randevum var Hyun! Bana ya olumlu yada olumsuz bir haber vereceklerini söylediler, çok heyecanlıyım keşke sende benimle olsan.
İyi tamam seninle zaman geçiremiyoruz ama bu son sözlerim seni gülümsetsin bari! Hadi güzel, tatlı bir şeyden bahsedelim.

Biliyor musun Hyun. Jeongin aşık olmuş.
Hemde çok, bana öyle geldi. Anlatırken gözlerinin içi parlıyordu adeta.

Bana kendimi anlatan Hyunjin geldi aklıma. Hatırlıyor musun Hyun bilmem ama.
Lisedeyken bana sadece arkadaşken birinden çok hoşlandığını daha çok aşık olduğunu söylerdin. Bende sana ne kadar aptal bir kişi olduğunu ve nasıl seni fark etmediğini söyleyip dururdum. O aralar evet bende sana aşıktım ama senin mutluluğun benim herşeyimdi ve hoşlandığın kişi ile ne kadar ben üzülsemde mutlu olmanı isterdim. Sonra bir gün bana sahil kenarında hep beraberken beni elimden tutup çekiştirdin ve bir köşeye götürdün. O gün çok güzeldi.

Oradaki büyük taşların üzerine oturup yine konuşmaya başlamıştık. Daha doğrusu sen konuşmuştun. Bana yine aşık olduğun kişiyi anlatırken sana yeter artık bana o aptalı anlatma demiş ve yerimden kalkmıştım.

Tam gidecekken arkamdan bana sarılıp kafanı boynuma gömdün. Ben ise dondum ve hareketsiz kaldım.
Bana tek fısıldadığın şey...."artık kendine aptal demekten vazgeç lixiem"di. O gün belki hayatımın en güzel günüydü.

Sen benim ilkimsin Hyun ve hep böyle kalıcaksın. Ben yine sulu göz oldum galiba.

Yada hastalıktan mı bilmiyorum.
Neyse ben sana Jeongin'in aşkını anlatıyordum. Işte anlatırken aklıma sen geldin. Aşık olduğu kişiyi ne güzel anlatıyordu öyle bı görsen...

Ama biliyor musun biraz üzüldüm. Çünkü aşık olduğu kişi evliymiş. Adam ne kadar jeongin'i sevsede kocasından ayrılmıyormuş. Jeongin bu duruma çok sinirli, anlatırkende çok sevimliydi bu çocuk. Ama bişey öğrendim Hyun, ama bu bir sır sana dediğimi öğrenirse Jeongin çok kızar. Dün oynaşmışlar biliyor musun.

Ama ben biraz kocasına üzüldüm doğrusu
Kocasını hala severken ve onu evde beklerken onun onu aldatması baya kırıcı.
Ama benim sana güvenim sonsuz Hyun sen bana asla ihanet etmezsin

Sonsöz:
Hyunjin bugün yorgun olmana rağmen mutluydum buda beni sevindirdi :)

Seni seviyorum sevgilerle Yongbok
<3

Mourir en premier- {Hyunlix}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin