Episode 12: Cute

101 10 11
                                    

"Napıyosun ya Çıldırdın mı!" Aşağıya indiğimiz gibi bağırmaya başlamıştım Hyunjin ise sadece sırıtarak bakıyordu

"Niye yaptın bunu!" Hala boşboş yüzüme bakınırken sonunda ağzını açıp konuşmuştu

"Sen acıktın anlaşılan, Bu kadar çok sinirlendiğine göre" Nerden anlamıştı ki şimdi

"Eve- Hayır ya! Ne alakası var" Hyunjin beni dinlemeden arkasını döndü ve hocanın kulağına bir şeyler fısıldadı

"Çocuklar herkes Adrenalinini Güzelce Aldıysa Şimdi Yemek yemeye gidebiliriz Herkes acıkmıştır zaten" Hocamız konuştuğunda Herkes Onaylayıp Hocanın peşinden gitmeye başladı

Hyunjin ise bana göz kırpıp yanımdan geçerek ilerlerdi.

Jisungların yanına giderek sinirimi yatıştırmaya çalıştım "hey Çocuklar çok korkunçtu değil mi"

Onlar San'ı onaylarken Seungmin araya girdi "aah şey dicem Jisung, Minho seni birazdan yiyecekmiş gibi bakıyorda bişey mi oldu"

Minho'ya döndüğümde gerçekten Jisung'u yiyecekmiş gibi bakıyordu

"Hassiktir yine bişey mi yaptım lan ben, yoo yoo bişi yapmadım ki hatırlamıyorum yapmamışımdır dimi dimii"

"Ben daha çok bakışlarında kıskançlık seziyorum" diyerek Jisung'un tepkisine baktım

"A ne ha, o Beni mi kıskanıcak Ahahahajahasjsjds güzel şaka Felix bir daha olmasın lütfen"

Minho'ya geri döndüğümde Ortalıkta gözükmüyordu.

....

Yemek yerken Doyduğumu hissedip biraz huysuzlandım. Göbeğimi okşayarak fazla yediğimi düşünmeye başladım ama bir tatlıya daha yer vardı

"Hadi tatlı yiyeliiim" wooyoung beni onaylayarak Seungmin'in üzerine atladığımda yere serilerek, Woo'da seungmo'yu tutmuş gıdıklıyorduk

Jisung ne yapmaya çalıştığımızı anlamış bize ayak uyduruyordu

"Aah adam öldürüyolar çiğ çiğ kesicekler benii yardım edin ahaa aaha ahh gıdıklanıyorum"

"Harbi Adamı yediniz amk. Neyse kuru kuru gitmez Çay verim mi"

Yuta çay ikram ederek kaybolmuştu. Bizde ayağa kalkmış üstümüzü başımızı silkeleyerek tekrar gülmüştük

"Han ji Ldlsşwowğekdşlf hala kafanda yaprak var "

"Hani ya nerde" jisung saçlarını baya karıştırsada alamadığı yaprağı alıp havaya doğru üfledim

"Herkes otobüse! Hemen, panik yapmayın gençler sakin sakin."

Hocamız gelerek bağırdığında herkes panik yapmış otobüslere doluşmuşlardı. İyiki de panik yapmayın dedi aq

Otobüse binip yerlerimize geçmiş açıklama bekliyorduk. Bu kamp olayı fazla mı kısa sürdü ne?

"Arkadaşlar hemen panik yapmayınız sadece orman şuanlık tehlikeli. Bizde düşünüp geri dönme kararı aldık."

Herkes oflarken hoca tekrar konuştu "hemen oflamayın. Bunu yapıcağınızı bilip otelde yer ayırttık. Tatilinizin mahvolmasını istemedik, otelde eğlenebiliceksiniz."

Herkes sevinç çığlığına boğulurken birkaç kişi merakla soru sordu "hocam çadırlarımız? Ayrıca ormanda bu kadar tehlikeli ne vardı ki?"

"Çadırlarınızı okula döndüğünüzde alabilirsiniz. Onlar toplanıcak. Ormanda ise... Bir geyik ölmüş, üzerinde pençe izleri vardı. Büyük ihtimal ayı saldırmış olmalı."

...

Uyuya kalmıştım. Yanımda Nayeon vardı. Bizimle geldiğini görmemiştim, ayrıca yanımda ne işi vardı. Gözlerim Jay'i ararken en arka dörtlünün orda konuşurken görmüştüm. Yujin seslendiğinde ona doğru döndüm.

"Hey Felix, şey Nayeonla oturmak istiyorum. Yer değiştirsek senin için sorun olmaz değil mi?"

"Olmaz tabii ki, sorun yok" diyerek hafifçe gülümsedim. Ha hayır, Yujin'in yanında Sam oturuyordu aish

Yer değiştirmek için kalktığımızda Hyunjin'e hafif eğilerek konuştum. "Cam kenarına ben geçsem olur mu? Üstüne kusmamı istemezsin." Dediğimde tereddüt etmeden kalktı ve yer değiştirdik.

Dışarıyı izlerken gözüm Hyunjin'e kaydı oldukça sessizdi. Morgdan çıkmış, bembeyaz kesilmiş gibiydi.

İstemsizce elimi alnına dayadım. "Tanrım Hyunjin buz gibisin" diyerek ellerini kendime çeketek avucuma alıp üflemeye başladım.

Her ihtimale karşı üşürsem diye eldiven getirmiştim. Çantamdan çıkarıp eldiveni uzattım. "Giy şunu, ellerin çok soğuk" dediğimde yüzüme aval aval bakması dışında bir sorun yoktu.

Ne yani sizin civcivli eldiveniniz yok mu?

İç çekip tekrar konuştum "giyicek misin yoksa zorla ben mi giydireyim?"

"Bak insanların yanlış anlamasını istemiyorum giy işte" ben giydirsem bu sefer insanların ağzından düşmezdim. Zaten yeterince eli elimd temas ediyordu, biri görse biterdim.

Şok şok Lee Felix ve Hwang Hyunjin el ele tutuşuyor. Ögh, ne haber ama

Eldiveni giydiğinde istemsiz iki elinide kendi ellerime kenetleyip gözlerimi kaçırdım.

Hyunjin'in sırıtarak baktığını camın yansımasından gördüğümde "ne bakıyon ya önüne dön. Sanki keyfimden tutuyorum elini"

Yüzüme yaklaşıp kulağıma fısıldadı "tatlısın" diyeceğini beklemiyordum. Kızarmıştım.

...

Uzun zaman oldu 😔

White Tea || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin