6| Çok Tatlısın...
Her gün güzel bir kahvaltı yapıp günlük işlerimi hallederdim. İşlerim bittikten sonra bir dizi veya film açıp kanepemde zaman geçirirdim. Akşam yemeğimi yedikten sonra kitap okur, uykum gelince yatağıma geçer uyurdum.
Bugün uyandığımda Çınar'ı yatağımda bulmuştum. Ardından hazırladığım kahvaltılıkların hiçbirini sevmediği için ona özel yeniden kahvaltı hazırlayıp çayımı soğuk içmek zorunda kalmıştım. Temizlik yapacağımda sürekli ayak altında dolaşıp bir şeyler anlattığı için sinirden delirip işlerimi olduğu gibi bırakmıştım. Kafa dağıtmak için yarım bıraktığım bir diziyi açıp heyecanla izlemeye başlamıştım ki Çınar yanıma gelip "Bu diziyi biliyorum finalde başrol ve arkadaşı ölüyor." demişti. Diziyi kapatıp biraz kitap okumak için çalışma odama gitmiştim. Çınar gelip tüm rafları karıştırıp kitaplığımı kurcalamıştı. Ve şimdi ben sinirden ağlamamak için kendimi zor tutuyorken Çınar hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Kanepe de yanına oturup onun için hazırladığım sıcak su torbasını ayaklarının altına yerleştirdim. Bitki çayıyla dolu bardağı yanına bırakıp derin bir nefes aldım. "Neden ağlıyorsun çocuk? Hadi ağlıyorsun, neden bağırıyorsun? Sessiz sessiz ağlasana."
Burnunu çekip "Sessiz ağlayamıyorum." dedi.
Burnumu sağ elimin işaret ve baş parmağıyla ovuşturup tekrar derin bir nefes aldım. "Neden?"
"Bilmem..." dedi hıçkırıklarının arasından "...doğuştan herhalde."
"Neden ağladığını sordum."
"Ha, senin yüzünden."
Benim yüzümden mi? Bilmeden bir şey mi yapmıştım? Oysaki kendimi tutabildiğimi ve sinirimi yansıtmadığımı düşünüyordum. "Bir şey mi yaptım?"
Elindeki peçeteye burnunu silip "Evet." dedi.
"Üzgünüm, ne yaptım?" Bunu cidden ben mi diyordum? Pamir Demirel, üzgün olduğunu mu söylüyordu? Bu çocuk beni daha ne kadar zorlayacaktı?
Elleriyle gözündeki yaşları silip hıçkırığının geçmesi için suyundan bir yudum aldı ve "Çok tatlısın." diye bağırarak yeniden ağlamaya başladı.
Çok mu tatlıydım, ne?
1.91 boyunda, 83 kg, sert mizaçlı, kaba, kibirli, asosyal, insan fobik adama... çok tatlı olduğunu mu söylemişti o? "Ne?"
"Karnım ağrıdığı için bana sıcak su torbası hazırladın, meyve tabağı ve bitki çayı yaptın, peçeteleri sümkürüp yere atmama müsaade ettin ve ağladığım için benimle ilgilendin. Çok tatlısın Pamir, teşekkür ederim."
Peçeteleri yere attığından haberim yoktu. Olsaydı izin vermezdim.
Boğazımı temizleyip "Artık ağlama da, ne istersen yaparım." dedim. Sesi çekilmezdi, kulak tırmalıyordu. Daha fazla dayanamayacaktım ve evden çıkma gibi bir lüksüm yoktu.
Bir anda böğürmeyi kesip ıslak gözlerini kırpıştırıp bana baktı. "Gerçekten mi?"
Elimi enseme atıp ovuşturdum. Fazla mı kaçmıştım sanki... "Evet."
"O zaman..." bacaklarını kendine çekip bağdaş kurdu "...şey..." dedi burnunu çekip "...çikolata alır mısın?"
.
evet tüm semeler 190+ tm
evet bölümler çok kısa ve hep böyle olucak tm
evet taslakta bölüm kalmadı ama one piece izlicem tm
çınar ve çınarın tarzı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panacea | bxb | mpreg
Romance[TAMAMLANDI] Çalan kapıyı açtığımda üvey kardeşim olduğunu iddia eden çift cinsiyetli bir çocuğu görmeyi elbette beklemiyordum. . "Kimsin sen?" dedim en sert ifademle. Başını sağ omzuna yatırıp "Dedim ya Çınar ismim. Yoksa dinlemedin mi beni?" diye...