9

749 81 35
                                    

Jisung saçlarına dokunan elle huylanıp kıpırdandı. Temas kesilmeyince başını diğer tarafa döndürüp uyumuyı sürdürdü. Bu sefer ensesinde ki saçlarla oynanmaya başlayınca eliyle ensesinde ki eli itti.

"Uyanmalısın küçük sincap."

Jisung kaşlarını ö atarak gözlerini açarak diğer tarafa döndü. Böylelikle çillinin bacağıyla karşılaşmış oldu. Gözlerini kocaman açıp oturur pozisyona gelince çilli kahkaha attı. Jisung'un bu hali ona aşırı şirin gelmişti. Jisung ise gerçekliği unutup korktuğundan dolayı hızla atan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Saat öğlen 1 oldu."

Jisung yüzünü ovuşturup ofladı. Sonunda kalbi eski ritmine dönmüştü. Çillinin söylediğinin doğru olup olmadığını teyit etmek için saate baktı. Gerçekten de öğlen 1'di. Neden bu kadar uyuduğunu anlayamamıştı. Normalde sabahın köründe işsiz gibi uyanırdı. Belki de burada yapacak bir şeyi olmadığından dolayıdır. Sonuçta bir odaya hapsedilmişti ve uğraşacak bir şeyi yoktu. Ya da gerçeklikten kaçmak istemişti.

"Bu arada."

Jisung çilliye baktı. Çilli düne göre oldukça sevecek gözüküyorsun. Dün Jisung ile tekrar kavga etmişlerdi. Sebebi ise çillinin arkadaşına gülümsemiş olmasıydı. Jisung'un kolu iyileşmişti. Çillinin arkadaşının gelip pansuman yapmasının üzerinden 3 gün geçmişti ve kolu sapasağlamdı. Ama yine de çilliyle baş edemiyordu. Jisung, çillinin sadece dudağını kanatmıştı, çilli ise Jisung'un elmacık kemiğinde bir morartı, dudağında ve kaşında bir patlak bırakmıştı.

"Sana diş macunu ve fırçası aldım."

Jisung bakışlarını patlamış dudaktan gözlere çevirince kaşlarını çattı. Avcuna üfleyip ağız kokusunu bulmaya çalıştı.

"Nefesim mi kokuyor?"

"Ne? Hayır! Sadece dişlerine iyi bakmalısın!"

Jisung, çillinin neden böyle sert tepki verdiğine şaşırmıştı. Yine de bir şey demeden başını salladı. Gözü masaya ilişti. Yemek yoktu. 'Acaba dünün cezası mı?' diye geçirdi içinden.

"Ah, yemek mi? Bugün seni üstte çıkarmayı düşünüyorum."

Jisung gözlerini büyültüp kocaman açtığı ağzının eliyle kapattı. Gözleri dolmuştu. Bu bile bir başarıydı onun için.

"Ciddi misin?!"

"Bir öpücük verirsen neden olmasın?"

Jisung yavaşça yerinde sindi. Bunu yapmalı mıydı? Zaten kendisi dememiş miydi ki gerektiğinde vücudumu bile sunarım diye? Şimdi neden tereddüte düşüyor?
Aklına Chan geldi. Onu aldatmış mı sayılacaktı yani? Bunu istemiyordu. Ama canını kurtarmak için buna ihtiyacı vardı.

"Fikrimi değiştiriyorum bak."

Üstelik Chan doğru kararı verdiğini söylerdi. Evet, evet.

"Pekala. Gözlerini kapat."

Çilli hiç ikiletmeden gözlerini kapattı. Yine de tedbiri elden bırakmamıştı.

"Bir şey yapmaya kalkışırsan, seni bitiririm."

Oldukça sakın konuşsa da Jisung tırsmıştı.

Jisung yavaşça yaklaşıp dudaklarını çillinin dudaklarına bastırdı. 2 saniye gibi bir süre üzerinde tutup geriye çekildi. Bu sırada da çilli gözlerini açıp gülmeye başlamıştı. Jisung kaşlarını çatıp 'Acaba beni kandırdı mı?' diye geçirdi içinden.

"Beni bu kadar öpmek istediğini bilmiyordum!"

Çilli, Jisung'un yanaklarını sıkıp kıkırdadı.

𝙎𝙢𝙞𝙡𝙚  ⚡︎ JiLix ⚡︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin