Önümdeki iğrenç insan acıyla kıvranırken sırıttım.
" Sen. Bana. Karşımı. Çıkıyosun." dedim her kelimeyi bastırarak. Byle insanlardan nefret ediyorum. Benim nası biri olduğumu unutup haraç vermiyolar bende döve döve haraç parasının fazlasını alıyorum.
" Melis kasadaki tüm parayı aldık hadi gidelim" dedi Nazlı. Adama son bi kez tekme atıp arkamı döndüm.
" Meriç o topu bi yerine sokmadan yürü" Meriç sektirdiği topu hızla tutup yanıma geldi. Range Rover'a binip hiç beklemeden gaza bastım. Her zamanki tanıdık sokağa girince durdum Nazlı arabadan inince bana döndü.
" Seksi pilicim yarın napıyoruz"
" Cıvıklaşma Nazlı ve yarın sizde parti vericez itiraz yok" dedim tok sesimle.
" Tamam bebek"
Neden bu kızla takıldığımı bilmiyorum. Benden 2 yaş büyük ama benden daha çocuksu.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Kalabalık ve karanlık bi yanlızlığa açtım gözlerimi. Kalbime saplanmış ve canımı yakan paslı hançer gibiydi yanlızlığım. Nerede ve hangi zaman diliminde olduğumdan habersizdim. Siyah perdelerle kapatılmış zindandan farksız olan odada eşyalar bi karaltıdan ibaretti benim için. Işık olmayınca hangi vakitte olduğumu anlamak imkansızdı benim için ama bazenleri o yanlızlığa ışık tutan beni hayata geri döndüren kardeşim vardı.
Her sabah olduğu gibi bon boktan bi güne uyadım. Kızıl saçlarımı geriye atıp lavoboya ilerledim. Elimi ve yüzümü yıkayıp geri döndüm. Gardırobun karşısına gelip fileli çorabımı ve siyah kısa şortumu giydim. Şortumu kapatan üstünde kurukafa olan swetshörtümü giydim.
" Meriç kalksana" diye bağırdım
" Melis bu gün partiye Sudem'i getirebilirmiyim" diye bağırdı. Küçük ama seri adınlarla yanına gittim. Aynanın karşısına geçmiş saçlarına rampa yapıyodu.
" İstediğini getir ama kızı orda becermek yok" dedim ciddi ciddi.
" Tamam"
Aşşağıdan Gonca bağırdı.
" Melis hanım ,Nazlı hanım geldi"
"Tamam Gonca"
Aşşağıya indiğimde Nazlı Meriçle şakalaşıyodu o ara zil çalmaya başladı.
Gonca kapıyı açtı.
" Kızıl hatunum nerdesin"
" Cenk! Ne zaman geldin sen?"
" Dün akşam"
Nazlı ben ve Cenk oturma odasına girerken Nazlı Cenk'e garip garip bakıyo.
Hep beraber siyah deri koltuklara oturduk.
" Batuhan geri dönmüş" dedi Cenk.
" Banane"
" Şimdiki rakibi sensin"
" Her türlü gebertiriz"
" Bi dakika ya bi dakika Batuhan kim"
" Melis gibi biri ama kendine rakip bulup onların zaaflarıyla oynuyo ve acı çektiriyo yani Masal Batuhan senin zaafını bulursa sıştık"
" Tamam Meriçi Barseleno ya gönderin bende bi süre düşünücem"
°°°PARTİ°°°
Range Rover den iner inmez Nazlıların evine doğru yürümeye başladım. Görünüşe göre daha kimse gelmemişti. Eve girdiğimde benim yaşlarımda saçları kumral mavi gözlü bi erkek vardı. Tanımıyodum bunu. Meriç hızla yanımdan oturma odasına geçti. Nazlı aşşağı indi.
"Abla böyle kişilerlemi takılıyosun"
" Ne varmış takıldığım insanlarda kardeşim(!)" dedi Nazlı ve kardeşi olduğunu oğrendiğim çocuğun yanına geçti Meriç'te bizi izliyodu. Bense sadece duruyodum.
" Sen eve gel-"
"Nazlı sus" dedim ve devam ettim " Ne varmış bende?" dedim. Durdu ve beni baştan aşşağı süzdü. Sadisce gülümsedim ve yanına yürüdüm. Tam azını açıp konuşacakken hızla kolunu kavrayıp kürek kemiğinin arasına getirdin. Dizinin arkasına vurdum ve yere diz üstü düşürdüm. Şoktan hiç bişe yapamamıştı. Önüne geçtim ve tekrar sordum.
" Ne varmış bende?!"
" K- kötü" dedi kahkağa attım.
" Saol" dedim ve malum bölgesine tekme attım.
Acıyla bağırırken bende kanepeye yayıldım.
"Melis!"
"Ha?!" Nazlı yanıma geldi ve kanepeye oturdu.
"Bak bana kızma ama bunu yapmam gerekiyodu"
"Yine neyaptın Nazlı" dedim ona bakmadan televizyonda bi futbool maçı vardı. Ben televizyonu sadece BEŞİKTAŞ maçı için kullanırım.
"Bizi okula kayıt ettirdim" dedi bir an sakin kalsamda dediği şey kafamda sonradan etki verdi.
"Ne yaptın lan sen" dedim hızla ayağa kalkarken.
" Bak tamam zaten sadece bi yıl sonra Üniversite ister git ister gitme" dedi beni ikna edici bi ses tonuyla.
"Üniversite yok" dedim.
Küçük çaplı bi çığlık atıp kollarını boynuma sarıldı.
°°££°°££°°££°°££°°££°°££°°
Bara doğru ilerleyip ağır bi içki aldım. Barmen bana pis pis sırıtınca kusma isteğim fazlaca kendini belli etmeye başladı. Küçük bardağı ağzıma götürüp bi yudum aldım. Ne kadarda iğrenç bi hayatım var. Tiz bi çığlık duyduğum gibi bahçeye koştum. Arka bahçeye geldiğimde 5 kişilik bi erkek grubu bi kızı taciz ediyodu. Yerden en büyük taşı alıp adamlardan birine attım. Adamın tam beyinciğinin olduğu yere gelince adam bayıldı. Yanındakilerin hepsi bana dönünce kız topukladı. En öndeki bana doğru sırıtarak geldi ve yumruk atmaya çalıştı elim ceketimin cebindeyken eğildim ve çelme takıp yere düşürdüm. Diğer adamlara bakınca Nazlı'nın kardeşi ve tanımadığım 2 kişi halediyolardı. Dikkatimi yavaş yavaş toparlanan ibneye verdim. Kasıklarına geçirdiğim tekmeyle yeniden yere düştü. Üstüne çıkıp karnına oturdum ve yüzünü bayılana kadar yumrukladım. Bayılınca üstünden kalktım ve en son karnına sert bi tekme attım. Ellerimi ceketimin cebine sokup ilerlerken arkamdan biri bağırdı. "Adım Kaan"
Topuklarımın üstünde dönüp bağırdım. "Adım isimsiz"